Geoffrey Miller kitaplarından Sevişen Beyin kitap alıntıları sizlerle…
Sevişen Beyin Kitap Alıntıları
Bir erkek bir kadınla sevişirken sanki mastürbasyon yapıyormuş gibi davranmamalıdır. Bir kadını hiçbir şey yatak arkadaşının yalnız kendini, yalnız boşalmayı düşündüğünü anladığı zamanki kadar kırgın, küskün ve mutsuz yapamaz. Sevişme kadınla erkek arasında tam bir bütünleşme sağlanmasıyla gerçekleştirilebilir.
Erkeklerde büyük penis kadın tercihinin evrimsel bir ürünüdür. Eğer öyle olmasaydı, erkekler böylesine büyük, sarkık, kana gereksinim duyan bir organı geliştirmek zahmetine girmezlerdi. Kadın atalarımız erkekleri böyle penisler geliştirmeleri yolunda zorladılar, çünkü böylesini sevmişlerdi.
Cinsel tercih sadece ilişki başlatma gücü değil, aynı zamanda onu bitirme gücüdür de. Her ne kadar mükemmel olmasa da, cinsel sadakat yeteneğimiz atalarımızın sadık olmayanları bırakıp sadık olanları öne çıkarmasının bir sonucudur.
Aynı anda hem müstehcenliğe hem de cinsel bağnazlığa eğilimlidirler. Bilimciler öğrencilerine cinsel seçilimi anlatmayı, gazetecilere bu konuda konuşmayı ya da kamusal alanda bu konuda yazılar yazmayı hâlâ yakışıksız bir şey gibi algılıyorlar.
Kadınlarda gögüs boyutunun süt üretimi için gerekenden daha fazla büyümesi, bize insan evriminde erkek eş tercihinin önemini göstermektedir. Eğer erkekler cinsel partnerlerinde seçici olmasalardı, kadınlar da şempanzeler gibi düz göğüslü olurlardı.
Belli bir dereceye kadar erkeklerin cinsel ilgisinin canlanması için dış görünüşle ilgili bazı minimal standartlarla tatmin olabileceğinden dolayı, onların cinsel karar verme süreci daha hızlı gibi görünebilir. Bunun tek nedeni dış görünüşün karakterden daha hızlı anlaşılabilecek bir şey olmasıdır.
Penisler, göğüsler, kalçalar, sakallar, saçlar ve dolgun dudaklar gibi birçok beden özelliği eş tercihi yoluyla cinsel seçilimin ayırt edici özelliklerini gösterirler.
Penisler, göğüsler, kalçalar, sakallar, saçlar ve dolgun dudaklar gibi birçok beden özelliği eş tercihi yoluyla cinsel seçilimin ayırt edici özelliklerini gösterirler.
Erkekler sakal bırakır ve diğer primatlarla kıyaslandığında daha uzun, daha kalın ve daha esnek penislere sahiptir.
Kadınların büyük göğüsleri ve kaIçaları, görece ince belleri ve diğer kuyruksuz maymunlara göre daha yüksek orgazm kapasiteleri vardır.
Penisler, göğüsler, kalçalar, sakallar, saçlar ve dolgun dudaklar gibi birçok beden özelliği eş tercihi yoluyla cinsel seçilimin ayırt edici özelliklerini gösterirler.
Bir erkek bir kadınla sevişirken sanki mastürbasyon yapıyormuş gibi davranmamalıdır. Bir kadını hiçbir şey yatak arkadaşının yalnız kendini, yalnız boşalmayı düşündüğünü anladığı zamanki kadar kırgın, küskün ve mutsuz yapamaz. Sevişme kadınla erkek arasında tam bir bütünleşme sağlanmasıyla gerçekleştirilebilir.
Darwin, cinsiyetler arasındaki farklardan çok süslenmeyi açıklamakla ilgilenmişti. Erkek hayvanların neredeyse her zaman dişilerinden daha süslü olduğunu fark etmişti.
Cinsel anlamda çekici olarak değerlendirdiğimiz her özellik zaten o kişinin genleri, bedeni ve zekâsı hakkında büyük miktarda bilginin özetini sunmaktadır
Penisler, göğüsler, kalçalar, sakallar, saçlar ve dolgun dudaklar gibi birçok beden özelliği eş tercihi yoluyla cinsel seçilimin ayırt edici özelliklerini gösterirler
Erkek genleri için cinsel birleşme ölümsüzlüğe açılan kapıdır.
Eğer atalarımız istisnasız tekeşli olsalardı, denetimsiz cinsel seçilim büyük beyinler ve yaratıcı zeka ya da herhangi başka bir şeyi öne çıkarmazdi
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Kadınlarda gögüs boyutunun süt üretimi için gerekenden daha fazla büyümesi, bize insan evriminde erkek eş tercihinin önemini göstermektedir. Eğer erkekler cinsel partnerlerinde seçici olmasalardı, kadınlar da şempanzeler gibi düz göğüslü olurlardı.
Eğer size müzik sesi çok yüksek açılmış bir araç yaklaşıyorsa, bunun müziği cinsel bir gösteriş olarak kullanan genç bir erkekten gelme olasılığı çok yüksektir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eğer size müzik sesi çok yüksek açılmış bir araç yaklaşıyorsa, bunun müziği cinsel bir gösteriş olarak kullanan genç bir erkekten gelme olasılığı çok yüksektir.
Aslında cinsel süsleri olan her tür, cinsel olarak seçilmiş bir israfın farklı biçimleri olarak görülebilir. Bu denli fazla cinsel israf çeşitliliği olmasaydı, gezegenimiz bu kadar çok türe ev sahipliği yapıyor olmazdı.
Erkekler dişileri döllemek için genellikle rekabet ederler. Bunu diğer erkeklere silahlarıyla gözdağı vererek ve dişileri süsleriyle cezbederek yaparlar. Dişilerse güçsüz ve sade erkeklere oranla, daha güçlü ve çekici olanları seçerek cinsel tercihlerini kullanırlar. Nesiller boyunca erkeklerin silahları daha fazla gözdağı vermeye ve süsleri daha etkileyici olmaya doğru evrilmiştir.
Kadınların büyük göğüsleri ve kaIçaları, görece ince belleri ve diğer kuyruksuz maymunlara göre daha yüksek orgazm kapasiteleri vardır.
Erkekler sakal bırakır ve diğer primatlarla kıyaslandığında daha uzun, daha kalın ve daha esnek penislere sahiptir.
Bence insanlarda ahlak daha çok cinsel seçilimin doğrudan bir sonucudur. Bugün ahlaki davranış ve ahlaki sağduyu sahibi olmamızın nedeni atalarımızın iyi, cömert, yardımsever ve adil olan cinsel partnerleri yeğlemesidir. Bugün de hâlâ aynı tercihlere sahibiz.
Belli bir dereceye kadar erkeklerin cinsel ilgisinin canlanması için dış görünüşle ilgili bazı minimal standartlarla tatmin olabileceğinden dolayı, onların cinsel karar verme süreci daha hızlı gibi görünebilir. Bunun tek nedeni dış görünüşün karakterden daha hızlı anlaşılabilecek bir şey olmasıdır.
Aynı anda hem müstehcenliğe hem de cinsel bağnazlığa eğilimlidirler. Bilimciler öğrencilerine cinsel seçilimi anlatmayı, gazetecilere bu konuda konuşmayı ya da kamusal alanda bu konuda yazılar yazmayı hâlâ yakışıksız bir şey gibi algılıyorlar.
Birçok insan, özellikle de bilimciler, seks konusunda gelgitli duygular içerisindedir. Seksin cazibesine kapılır ama bundan utanırlar, zihinlerinden çıkarıp atamaz, ama bundan suçluluk duygusu duyarlar.
Sevişme kadınla erkek arasında tam bir bütünleşme sağlanmasıyla gerçekleştirilebilir.
Bir kadını hiçbir şey yatak arkadaşının yalnız kendini, yalnız boşalmayı düşündüğünü anladığı zamanki kadar kırgın, küskün ve mutsuz yapamaz.
Bir erkek bir kadınla sevişirken sanki mastürbasyon yapıyormuş gibi davranmamalıdır.
Cinsel seçilimin dışlanmasında aşırı ahlakçılığın ve dar görüşlülüğün de etkisi olmuştur, ne de olsa konunun temelinde cinsellik vardır.
Cinsel anlamda çekici olarak değerlendirdiğimiz her özellik zaten o kişinin genleri, bedeni ve zekâsı hakkında büyük miktarda bilginin özetini sunmaktadır
Birçok insan, özellikle de bilimciler, seks konusunda gelgitli duygular içerisindedirler. Seksin cazibesine kapılırlar ama utanırlar, zihinlerinden çıkarıp atamazlar, ama suçluluk duygusu duyarlar. Aynı anda hem müstehcenliğe, hem de cinsel bağnazlığa eğimlidirler.
Cinsel seçilim, genler arasında eleme yapmada profesyonelleşmiştir. Cinsel seçilimle kıyaslandığında doğal seçilim amatör kalır. Eş seçimi sonucunda oluşan evrimsel baskılar bu yüzden doğal seçilimin yarattığı baskılardan çok daha tutarlı, doğru, etkin ve yaratıcıdır
Bir erkek bir kadınla sevişirken sanki mastürbasyon yapıyormuş gibi davranmamalıdır. Bir kadını hiçbir şey yatak arkadaşının yalnız kendini, yalnız boşalmayı düşündüğünü anladığı zamanki kadar kırgın, küskün ve mutsuz yapamaz. Sevişme kadınla erkek arasında tam bir bütünleşme sağlanmasıyla gerçekleştirilebilir
Nasıl ki cinselliği cesaretle sergileyebilen çok az sayıda kaliteli film varsa, insan zihninin evrimi konusunda atalarımızı zekice eş seçmeye kabiliyetli ve cinselliğe önem veren varlıklar olarak betimleyen çok az kaliteli bilimsel teori vardır.
Cinsel seçilimin dışlanmasında aşırı ahlakçılığın ve dar görüşlülüğün de etkisi olmuştur, ne de olsa konunun temelinde cinsellik vardır. Birçok insan, özellikle de bilimciler, seks konusunda gelgitli duygular içerisindedir. Seksin cazibesine kapılır ama bundan utanırlar, zihinlerinden çıkarıp atamaz, ama bundan suçluluk duygusu duyarlar. Aynı anda hem müstehcenliğe hem de cinsel bağnazlığa eğilimlidirler.
İnsan özgeciliği evrimsel bir çelişki değildir.O bir cinsel süstür.
Erkekler sakal bırakır ve diğer primatlarla kıyaslandığında daha uzun, daha kalın ve daha esnek penislere sahiptir. Bunların erkekler arası rekabetten çok dişilerin tercihini yansıtması daha muhtemel. Kadınlar da erkeklerin cinsel tercihlerini yansıtacak şekilde evrilmiştir. Kadınların büyük göğüsleri ve kaIçaları, görece ince belleri ve diğer kuyruksuz maymunlara göre daha yüksek orgazm kapasiteleri vardır.
Kadınlarda gögüs boyutunun süt üretimi için gerekenden daha fazla büyümesi, bize insan evriminde erkek eş tercihinin önemini göstermektedir. Eğer erkekler cinsel partnerlerinde seçici olmasalardı, kadınlar da şempanzeler gibi düz göğüslü olurlardı.
Kahkaha oldukça zayıf bir ipten sallanan ve adına insan yaratıcılığı dediğimiz müthiş bir süstür, bununla beraber insan doğasının önemli bir parçasıdır. Kendisini yüz ve ses ifadelerinin farklılığında gösteren türümüze özgü evrensel bir olgudur.
Simonton’un verileri mükemmel bestecilerin iyi bestecilerden çok daha mükemmel müzik yapmadıklarını, sadece daha yüksek sayıda toplam müzik eseri ortaya çıkardıklarını göstermektedir. Herhangi bir yaratıcı alanda çok büyük başarılara imza atmış bireyler, hemen her zaman aşırı seviyede üretken olanlardır. Hans Eysenck’in ünlü bir psikolog olmasının nedeni birçok makalesinin mükemmel olması değil, yüzden fazla kitap ve bin kadar makale yazmasıydı, ki bunlardan bazıları mükemmeldi. Sadece on makale yazanların bunlardan birisiyle büyük ikramiye kazanmaları ihtimal çok daha düşüktür.
Son iki milyon yılda beyin büyüklüğü artınca, başları doğum kanalının büyüklüğüne uygun olabilmesi için bebekler gelişmelerinin erken dönemlerinde doğmak zorunda kaldılar. Diğer primat bebekleriyle kıyaslandığında, insan türünde bütün bebekler biraz erkence doğar. İnsan bebekleri neredeyse bütün diğer memelilerle kıyaslandığında daha az yetenekle donatılmış ve daha fazla korunmaya muhtaç haldedir. Bu da erkekler için farklı bir dengenin oluşmasını gündeme getirmiştir, çünkü yeni eşler arayacakları yerde, kendi çocuklarına faydalı olabilecek tarzda yararlı olabilmeye yönelik gelişmişlerdir.
İnsanların konuşmalarının çoğu cinsel partnerlerle ve uzun süreli dostluklar sırasında olur. Zaten o kişileri eş ya da arkadaş olarak seçmek tam da o ilk konuşmalarda ortak ilgiler, karşılıklı saygı ve çekim olduğunda söz konusu olabilmiştir.
Ama her aşamada bireylerin ikisi de var olan dili kullanarak birbirinden alabileceği kadar bilgiyi almaya çalışacak; ne kadar çok konuşurlarsa, o kadar çok kendi zihinlerini ortaya koyacaklardır. Ne kadar çok sözel kur yapma yaşanırsa, cinsel seçilimin etkisi o kadar çok olacaktır.
Zehirlilere ve yırtıcılara dair uyarı sinyalleri hariç, tüm sinyaller uyum yeteneği göstergeleridir. Doğadaki başka her türlü sinyal, dinleyicisini yalan, hoş laf ve propagandayla savunmasız bırakarak muhtemelen saf manipülasyon olarak evrilmiştir.
Atalarımız iyiliği ödüllendirirken, sahte, stratejik ya da kısa dönemli iyiliğe bakmıyorlardı. Sahici bir şeye bakıyorlardı, hakikaten başkaları için itinalı olmak. Cinsel tercih gücü sayesinde bunun evrilmesi için güçlü bir güdü ortaya çıkardılar. İnsan özgeciliği evrimsel bir çelişki değildir. O bir cinsel süstür.
Cinsel tercihin ayrımcı doğası bütün eşitlikçi ütopyaların altını oymaktadır. Kadınlar tüm erkeklerin eşit miktarda seks yaşayabilmesi düşüncesine sıcak bakabilir, ama hiçbir kadın cazibeden yoksun ve uygun olmayan bir erkekle seks yapmaya zorlanmasına yol açacak şekilde cinsel tercih gücünden vazgeçmek istemeyecektir.
Cinsel tercih sadece ilişki başlatma gücü değil, aynı zamanda onu bitirme gücüdür de. Her ne kadar mükemmel olmasa da, cinsel sadakat yeteneğimiz atalarımızın sadık olmayanları bırakıp sadık olanları öne çıkarmasının bir sonucudur.
Bireyler ideolojik pozisyonlar benimserken, biz genellikle onların inançlarını iyi ya da kötü ahlaki kişiliklerinin işaretleri gibi yorumlarız. Bireyler geleneksel olarak iyi kalplilik” gösteren inançları, rasyonel olmadıkları durumlarda bile benimsemek için sosyal baskı hissederler. Bazen kendimizi mesela şöyle şeyler söylerken buluruz: Düşünceleri doğru olabilir, ama kalbi açıkça doğru yerde değil. Siyaseten doğruluk” denilen tavır bu tür niteliklerin bir sonucudur.
Nasıl ki uyum yeteneği göstergeleri zararlı mutasyonlardan uzak olunduğunun gösterilmesi için evrimleşmişse, duygudaşlık göstergeleri de belki psikopatlıktan azade olunduğunun ifşası için evrimleşmiştir.
Eğer cinsel tercihler bir şeylerden uzak durmak için evrilmişse, psikopatlardan uzak durulması için evrilmiştir. İnsan evrimi süresince üç yönlü bir silahlanma yarışı olmuş olabilir: Kadınlar erkek duygudaşlığını ölçmek için daha iyi testler, erkek psikopatlar da duygudaşmış gibi görünmek için daha iyi yollar ve psikopat olmayan erkekler giderek daha zor taklit edilen duygudaşlık gösterme biçimleri geliştirmiştir.
Standart Darwinci modellere göre, hepimizin bahşiş verme işinde çok kötü olmamız gerekirdi. Ama gözlemlediğimiz gerçek bu değildir. Tersine birçok garson, yemeğe gelen erkek gruplarının kadın gruplarından daha iyi bahşiş bıraktığını ve özellikle bir kadınla flört eden erkeklerin iyi bahşiş bıraktığını belirtmektedir. Bu tutum cinsel seçilimin cömertliğin ifşasını ödüllendirmesi gerçeğiyle uyumludur.
Avcı-toplayıcı toplumların çoğunda kadınların etkili bir şekilde bitkisel besinler toplayarak ve ufak tefek avlarla besin değerinin çoğunu sağladığını gösterdiler. Erkekler çoğu kez avdan elleri boş dönmekte ve kadınlarının topladığı besine bel bağlamak zorundaydılar.
Genler bencildir , yani mümkün olduğunca kendi kopyalarını arttırmaya yönelik olarak evrimleşmiştir. Genler bir popülasyonda yayılmaya çalışır. Genler kimi zaman kendi çıkarları için, bireyler olarak hareket eden bedenleri ve beyinleri inşa ederek bunu yapar. Bütün genler diğer bedenlerdeki kendi kopyalarını tanımayıp yardım etme yeteneğinden çıkar sağlar ve olabildiğince kendilerini yaymaya gayret eder.
Soy seçilimi teorisi 1964 yılında W. D. Hamilton tarafından geliştirildi. Bu teoriye göre, bir kişinin çocuklarına ve yakın akrabalarına iyi olmasının altında gizli bir genetik fayda vardır. Akrabalara iyilik yapmaya programlanmış bir gen başarılı olabilir, çünkü aynı genin diğer kopyalarına yardımcı olmakta ve bu genler akrabalarının bedenlerinde bulunmaktadır. Bu kopya genler oradadır, çünkü bunlar ortak atadan gelmektedir. Böyle bakıldığında genetik akrabalara yönelik cömertlik aslında genetik bencilliktir.
Bence insanlarda ahlak daha çok cinsel seçilimin doğrudan bir sonucudur. Bugün ahlaki davranış ve ahlaki sağduyu sahibi olmamızın nedeni atalarımızın iyi, cömert, yardımsever ve adil olan cinsel partnerleri yeğlemesidir. Bugün de hâlâ aynı tercihlere sahibiz.
İnsan estetiği belki de denetimsiz cinsel seçilim yoluyla, dişilerin eş tercihinin bir parçası olarak evrilen estetik zevklerle ortaya çıktı. Bu görüşe göre, bazı ilk insansı dişiler erkek süsleriyle ilgili bir tek beğeniler geliştirmiş olmalıydı. Bu beğenileri en iyi karşılayan sanatçılar, estetiğe meraklı kadın hayranlarını daha fazla döllediler ve daha fazla çocuğa babalık yaptılar. Bu çocuklar ebeveynlerinin hem sanatsal yeteneklerini hem de annelerinin estetik beğenilerini miras aldılar.
Kadınlarda gögüs boyutunun süt üretimi için gerekenden daha fazla büyümesi, bize insan evriminde erkek eş tercihinin önemini göstermektedir. Eğer erkekler cinsel partnerlerinde seçici olmasalardı, kadınlar da şempanzeler gibi düz göğüslü olurlardı.
Uyum yeteneği göstergesi olarak göğüslerin rolü, kadınlarda göğüs büyüklüğü açısından neden bu kadar çok farklılık olduğunu açıklamamıza yardımcı olabilir. Eğer büyük göğüs emzirme için çok kritik olsaydı, ki emzirme memeli üremesindeki en önemli evrelerden biridir, o zaman bütün kadınların büyük göğüsleri olurdu. Ama gördüğümüz gibi uyum yeteneği göstergeleri bir popülasyonda tek bir büyüklüğe yakınsamaya meyletmez.
Eğer bizler erkeklerin cinsel sistemi egemenlikleri altında bulundurdukları bir tür olsaydık, baskın gorillerin olduğu gibi birkaç santimlik penislere sahip olurduk. Erkeklerde büyük penis kadın tercihinin evrimsel bir ürünüdür. Eğer öyle olmasaydı, erkekler böylesine büyük, sarkık, kana gereksinim duyan bir organı geliştirmek zahmetine girmezlerdi. Kadın atalarımız erkekleri böyle penisler geliştirmeleri yolunda zorladılar, çünkü böylesini sevmişlerdi.
Sıradan bir bonobo hem heterocinsel hem de homocinsel ilişkiden zevk alır ve bir tür olarak bonobolar insanlara göre on kat daha fazla zamandan beri, yani bir milyon yıldır gezegenimizde varlıklarını sürdürmektedir. Homocinsel davranış bu anlamda doğaya aykırı olarak nitelendirilemez, çünkü doğadaki birçok türde zaten mevcuttur.
Çok düşük uyum yeteneği olan bir çocuğa yatırım yapmak, kendi genlerini torunlarına geçirme olasılığı düşük olan bireye yatırım yapmaktır. İyi ya da kötü, evrim böyle bir yatırımı akıllıca olmayan yatırım olarak görür ve daha ayrımcı bir tutumu öne çıkarabilir. Her kültürde fiziksel sakatlığı ve ciddi psikolojik bozukluğu olan çocuklar, ebeveynleri tarafından çok daha büyük ihmal, suistimal, dövülme ve öldürülme riskine maruz kalmışlardır.
Eğer arkadaşlıklar insan evrimi süresince bize hayatı sürdürme ve sosyal çıkar alanlarında önemli bir güç vermişse atalarımız arkadaşları konusunda seçici davranmışlarsa, o zaman uyum yeteneği göstergelerinin çoğu cinsel ilişkiler kadar cinsel olmayan ilişkiler için de evrimleşmiş olabilir.
Doug Kenrick tarafından toplanan verilere göre daha yaşlı erkekler genellikle kendi yaşlarına yakın kadınları -örneğin yirmili yaşların başındakilere göre otuzların ortasındakileri- uzun dönemli ilişkiler için tercih ediyorlar. Herhalde bunun nedeni otuzlarının ortalarındaki kadınların genel olarak daha çekici ve çok yönlü insanlar olmaları, uyum yeteneklerinin zihinsel yönlerini daha güvenilir biçimde değerlendirilmesini sağlayacak zengin yollarla açığa vurmalarıdır.
Belli bir dereceye kadar erkeklerin cinsel ilgisinin canlanması için dış görünüşle ilgili bazı minimal standartlarla tatmin olabileceğinden dolayı, onların cinsel karar verme süreci daha hızlı gibi görünebilir. Bunun tek nedeni dış görünüşün karakterden daha hızlı anlaşılabilecek bir şey olmasıdır. Çünkü dış görünüş çok kolay anlaşılabilen bir şeydir. Ancak derinin daha derinindeki özelliklere dayanarak uzun vadeli cinsel bağlılıklar söz konusu olduğunda, erkeklerin karar vermesi kadınlardan bile uzun zaman alabilir.
İnsan türünün dişileri evrim geçirmiş en büyük primatlardan ve Afrika’daki en güçlü otobur ve etoburlardandır. İlla da kendilerinden sadece yüzde on daha uzun olan erkek arkadaşlarının yardımlarına muhtaç değillerdi. Öyle görünüyor ki dişilerin ataerkil toplum düzenlerinde olması ve beklenildiği gibi fiziksel olarak korunmasız oldukları bir abartıdan ibarettir.
Primat araştırmacıları bugün bile hâlâ erkek ve dişi primatlar tarafından hangi özelliklerin tercih edildiğini tam olarak bilmiyorlar. Özellikle bazı primat türleri hakkındaki bilgimiz iyice sınırlı. Yine de primatlarda üç çeşit dişi tercihi saptanmış bulunmakta: Kendilerini ve bebeklerini diğer erkeklerden koruma yeteneği olan güçlü erkekleri, kendileriyle bol bol ilgilenip çocuklarına göz kulak olan erkekleri ve belki genetik çeşitliliği artırma adına, grup dışından gelen yeni erkekleri tercih etme.
Aynıca cinsel olarak üreyen hayat biçimleri içerisinde en büyük biyoçeşitliliği ve karmaşıklığı gösterenler de üremenin eş tercihi yoluyla yapıldığı türlerdir. Böceklerin çoğunluğu da dahil olmak üzere, bilinen bir milyon civarındaki hayvan türünün çoğu cinsel olarak üremektedir. Birkaç milimetreden büyük neredeyse tüm hayvanlar, bütün memeliler, kuşlar, sürüngenler cinsel tercih yapma yeteneklerini kullanarak seks yoluyla üremektedirler. Bitkiler dünyasında da durum benzerdir. Bilinen üç yüz bin bitki türünden iki yüz elli bini polen çeken çiçekleriyle ürer. Cinsel seçilim olmasaydı evrim sadece çok küçük, geçici, parazitik, bakteriyel ve beyinsizlerle sınırlı olurdu.