Persepolis Kitap Alıntıları – Marjane Satrapi

“İnsanlar affetmeyi bilmeli ama asla unutmamalıdır.”

Göreceksin! Bir gün ploterya egemen olacak!

O gün çok önemli bir şey öğrenmiştim:
Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için üzülebiliriz..
Tahammül sınırını aşınca, katlanılmaz olana katlanabilmek için halimize güleriz.

Gece insana iyi bir öğretmendir.

Hayatın boyunca işe yaramayan birçok insanla karşılaşacaksın. Eğer seni incitirlerse bunun onların aptallığından kaynaklandığını söyle kendine. Bu seni onların acımasızlığına karşılık vermekten alıkoyar. Her zaman onurunu koru ve kendine karşı dürüst ol

Savaş sizi daima hazırlıksız yakalar.

-Ne zamandan beri İran medyasına inanıyorsunuz?Onların nesnelliği Batı karşıtı propaganda üzerine kurulu.
•Buna aldanma anne.Batı medyası da bize karşı çalışıyor.Radikal dinci ve terörist olarak tanınmamızın sebebi onlar!
-Haklısın.Birinin bağnazlığı ile diğerinin horgörüsü arasında hangi tarafı tutacağına karar vermek zor.
-Kişisel olarak ben Saddam’dan nefret ettiğim gibi Kuveytlilere de sempati beslemiyorum.Ama petrol için gelip özgürlük getirdiklerini iddia eden müttefik devletlerin bu riyaklarlığından da bir o kadar nefret ediyorum.

Hayatımızı yaşamamızı istemiyorlar!Bizi mutlu görmek kadar hiçbir şey onları rahatsız etmiyor!

Korktuğumuz zaman analiz etme ve düşünme becerimizi kaybediyoruz.Korkumuz bizi felç ediyor.Ayrıca,tüm diktatörlerin motivasyonu bilinçaltlarındaki bu korkudur.

Rejimin anlayışına göre bir kadın evden çıkarken kendine şu soruları sormalıydı:
•Pantolonum yeterince uzun mu acaba?
•Başımı düzgün örttüm mü?
•Makyajım belli oluyor mu?
•Ya beni kırbaçlarlarsa?
Şu sorulara ise yer yoktu:
•Düşünce özgürlüğüm nerede?
•İfade özgürlüğüm nerede?
•Hayatım yaşanmaya değer mi?
•Siyasi tutuklulara ne yapıyorlar?

İnsanlar affetmeyi bilmeli ama asla unutmamalıdır.

yıldızlar gökyüzünde,sense kalbimde parlıyorsun

Kültür ve eğitim,tüm köktenci görüşlere karşı birer silahtır.

Düşündüğümde bana en korkunç gelen şey, Şehit olmak toplumun damarlarına kan enjekte etmektir. sloganıydı.

Cennetin anahtarı bu yoksul insanlar içindi.Daha iyi bir hayat vadedilen binlerce çocuk,boyunlarına astıkları anahtarlarıyla birlikte mayın tarlalarında havaya uçtu.

İnsanların sosyal sınıfları nedeniyle umutsuz bir geleceğe mahkûm olmalarından tiksiniyorum.

2500 yıllık derin bir uykunun ardından,nihayet devrim halkı uyandırdı.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Where is my freedom of thought? Where is my freedom of speech? My life, is it livable?

Marjane, are you okay?
What?
Do you feel well?
(What do you want me to say sir? That I’m the vegetable that I refused to become? That I’m so disappointed in myself that I can no longer look at myself in the mirror? That I hate myself? )
Everything’s fine, sir. I’m a little sick, I feel very tired.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Things always happen when you least expect. It was happiness.

What did you think, you stupid girl? You think that a guy like him could be interested in a girl like you? What an imbecile! How could I have been so delusional?

but after this incident, what was I to do? I felt even more unlovable and had even less self-confidence.

I’m happy for you.

What else could I say?

So when words failed us, gestures came to our aid.

Exactly. Life is pain. Pain is everything. Everything is nothingness. Therefore, life is nothingness.

I rushed to the living room to protect myself from I don’t know what, behind my best friend, a book.

Everything will be alright! Everything will be alright

I think I really liked this boy Actually I liked him very, very much. It was the end of the world!..

Don’t worry, there is justice on earth.

Time is irretrievable

I don’t know what to say
Don’t say anything, I know!

The truth is sometimes hard to accept. Nobody will accept the truth.

God, where are you? ‘That night he didn’t come.’

The material world doesn’t exist, it’s only a reflection of our own imagination.

-Descartes

“Ağlıyorsun çünkü yanıldığını düşünüyorsun. Yanlışlarını kabul etmek hiç kolay değil, öyle değil mi?”

“Asla unutma. Korku farkındalığımızı yitirmemize neden olur. O da bizi birer korkağa çevirir.”

Adamın biri on beş kadının gözleri önünde diğer on kadını öldürse kimse onu mahkum edemez. Çünkü cinayet davalarında bizim tanıklık hakkımız yok! Boşanma hakkına da sadece onlar sahip, sana bu hak verilse bile çocukların velayeti kesinlikle erkekte kalıyor. Erkeğin tohum kadınınsa tohumu yeşerten toprak olduğunu söyleyerek bu yasayı savunan dindar bir adam görmüştüm. Doğal olarak çocuk babaya ait oluyormuş! Anlayabiliyor musun? Ben artık dayanamıyorum. Bu ülkeden ayrılmak istiyorum!

Bedenim bana aittir! Onu kime istersem veririm. Bu kimseyi ilgilendirmez.

Bana kırbaç cezası verirler mi?

– Neden koşuyorsunuz?
– Çok geç kaldım! Otobüse yetişmek için koşuyordum.
– Evet ama ama koştuğunuz zaman arkanız hareket ediyor nasıl denir edepsiz!
– o zaman sizde kıçıma bakmayın!

– Bu saatte ne yapıyorsun sen?
– Çiziyorum.
– Neden bu adama bakıyorsun?
– Ee, çünkü çiziyorum!
– evet ama ona bakamazsın bu ahlaka aykırı.
– Ne yapayım istiyorsunuz? Bu adamı kapıya bakarken mi çizeyim?!!

Beyefendi kızınız saad abad komitesinde. Genç bir adamla birlikte Adı said olan birisi. Parkta birlikte yürüyorlardı bu din ahlakına ve cumhuriyetimizin değerlerine karşı bir harekettir. Onu nakit 20.000 tuman karşılığında gelip alabilirsiniz aksi halde kırbaçlanacak.

Başında bir örtü olmadan yürümek ne güzel. Bir iki saç teli ya da ojeli tırnaklar yüzünden durdurulma korkusu olmaksızın.

Bunu okulda oğluma vermişler eğer savaşır ve ölme şansını elde ederlerse, bu anahtarla cennete gideceklerini söylüyormuş onlara.

Bomba atsanız da tepemize takmayacağız o türbanı başımıza!

İslam dininde sakal tıraşı caiz değildir.

Erkekleri tahrik eden saçları ışınlar ihtiva ediyor. Kadınlar saçlarını gizlemelidir! Örtü çıkarmak uygarlığın ispatı olsaydı hayvanlar bizden daha uygarlaşmış olurdu.

Göreceksin. Bir süre sonra bunlar bize başörtü takmaya, senide deveyle dolaşmaya zorlayacaklar. Tanrım ne gerici bir politika!

Eğitim sistemi kokuşmuştur. Gençlerimizin islam yolundan ayrılmamaları için bütün bunların yeniden gözden geçirilmeleri gerekmektedir.

Her şey düzelecek. Yarısı okumamış bir ülkede insanları Marx’ın etrafında toplayamayız. Onları bir araya getiriebilecek tek şey milliyetçilik ya da din ahlakıdır

Kötüler tehlikelidir ama onları affetmek de öyle.

Mutluluğa o kadar açtık ki, Özgür olmadığımızı unutmuştuk.

Bir devrimin başarılı olması için bütün bir halk buna katılmalıdır.

Utancımın ve devrimin nedeni aynıdır: Toplumsal sınıf ayrımı.

Çünkü bu ülkede insanlar, kendi toplumsal çevreleriyle iç içe olmak zorundadır.

Yaşasın Cumhuriyet! Kahrolsun şah!

Devrim tıpkı bisiklet gibidir. Eğer tekerlekleri dönmezse devrilir.

istedikleri tam olarak bu! Hayatımızı yaşamamızı istemiyorlar! Bizi mutlu görmek kadar hiçbir şey onları rahatsız etmiyor!

Eğer dua etmek Allah’la konuşmaksa bunu bildiğin bir dilde yapmayı tercih ederim.

Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için üzülebiliriz. Tahammül sınırını aşınca, katlanılmaz olana katlanabilmek için halimize güleriz.

Erkekler hem kendilerini karşı konulmaz sandıklarından hem de sen evlenip ayrılmış olduğundan onları reddedeceğine ihtimal vermiyorlar.

Hayat kötü yaşanmayacak kadar kısa.

O gün çok önemli bir şey öğrenmiştim: Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için üzülebiliriz.

Sıcacık odanızın penceresinden baktığınız zaman kar daha güzel görünüyor.

Varoluş absürt değildir. Varoluşa inanan ve özgürlük gibi değerler için kendi yaşamını adayan insanlar da var.

Eğitimli özgür bir kadın olmak istiyordum. Bilginin peşinden gitmek kansere neden olacaksa da sorun değildi.

Devrim tıpkı bisiklet gibidir. Eğer tekerlekleri dönmezse, devrilir.

İnsanlar affetmeyi bilmeli ama asla unutmamalıdır

Hayatın boyunca işe yaramayan birçok insanla karşılaşacaksın. Eğer seni incitirlerse, bunun onların aptallığından kaynaklandığını söyle kendine

İnsanlar affetmeyi bilmeli ama asla unutmamalıdır.

“Gece insana iyi bir öğretmendir,” derdi anneannem.

Tabiatımdaki iyimserlik beni kuşkucu olmaya itiyor.

Düşündüğümde bana en korkunç gelen şey, “Şehit olmak toplumun damarlarına kan enjekte etmektir,” sloganıydı.

Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için üzülebiliriz.
… Tahammül sınırını aşınca, katlanılmaz olana katlanabilmek için halimize güleriz.