İçeriğe geç

Yaratıcı Öğrenciler Kitap Alıntıları – Ken Robinson

Ken Robinson kitaplarından Yaratıcı Öğrenciler kitap alıntıları sizlerle…

Yaratıcı Öğrenciler Kitap Alıntıları

Eğitim, parlamentonun komite odalarında ya da siyasetçilerin etkili konuşmalarında şekillenmemeli.
Eğitimci Elliot Eisner’in de belirttiği gibi Önemli olan her şey ölçülebilir değildir ve ölçülebilir olan her şey de önemli değildir
Mükemmel öğretmenler, sadece ne anlatacaklarını bilmelerinin yeterli olmadığını bilir. Onların işi konuları anlatmak değildir, öğrencilere öğretmektir. Öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenebileceği ortamları oluşturarak onların dikkatini çekmeleri, ilham vermeleri ve onları coşturmaları gerekir. Bunu yaptıklarında öğrencileri kendi beklentilerinin ve hatta başkalarının beklentilerinin de ötesine geçecekler. Mükemmel öğretmenler, öğrencilerinin içinde yer alan en iyiyi ortaya çıkararak sonuca ulaşırlar ve bunu çeşitli yöntemlerle yaparlar.
Etnik kökene, sosyoekonomik statüye ve cinsiyete bakarak kimin yapabileceğini kimin yapamayacağını yanlış tahmin ediyoruz.
Bir öğretmenin temel rolü, öğrenmeyi kolaylaştırmaktır.
Her çocuk, onlardan asla vazgeçmeyecek, yakınlık kurmanın gücünü bilen ve olabileceklerinin en iyisini olmaları için onlara inanan, bir yetişkini hak eder.
İnsanların çevrelerindeki dünyaya nasıl katkıda bulundukları , kendi içlerinde var olan dünyada yaptıklarıyla ilgilidir
Çocukların gelişmesi için özgürlüğe ihtiyaçları vardır.
Benim en büyük endişelerimden biri, dünyadaki eğitim sistemi yeniden düzenlenirken, bu reformların birçoğunun gerçek insanların nasıl öğrendiklerini ve harika okulların nasıl çalıştığını yanlış anlayan siyasi ve ticari çıkarlar tarafından yönlendiriliyor olmasıdır.
Herkesin kendine ait bir iç pırıltısı var.
Değişim için sorumluluk almak, değişimin sizin gücünüzde saklı olduğunu kabul etmekle başlar.
40 yıl önce Finlandiya eğitim sistemi de krizdeydi. Ancak Finlandiya standartlaşma ve test sistemi yolundan gitmemeyi seçti.
Eğitim, hevesli öğrencilerin ve merak uyandıran öğretmenlerin olduğu her yerde gerçekleşir. Zor olan, okullarda bu deneyimi yaşatmak ve devam ettirmektir.
Eğer siz öğrencileri yedi sekiz yıl boyunca ilgi duymadıkları şeyleri öğrenmeleri için zorlarsanız bir süre sonra doğal öğrenme becerilerini bastırmaya başlarsınız
Mükemmel öğretmenler, sadece ne anlatacaklarını bilmelerinin yeterli olmadığını bilir. Onların işi konuları anlatmak değildir, öğrencilere öğretmektir. Öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenebileceği ortamları oluşturarak onların dikkatini çekmeleri, ilham vermeleri ve onları coşturmaları gerekir. Bunu yaptıklarında öğrencileri kendi beklentilerinin ve hatta başkalarının beklentilerinin de ötesine geçecekler. Mükemmel öğretmenler, öğrencilerinin içinde yer alan en iyiyi ortaya çıkararak sonuca ulaşırlar ve bunu çeşitli yöntemlerle yaparlar.
Peter Gray, Boston Üniversitesi’nde psikoloji profesörüdür. Oyunu, biyolojik evrimsel bakış açısıyla inceliyor ve başka sorumluluklar tarafından engellenmediği sürece çocukların diğer memelilere göre daha fazla oyun oynadıklarını ve oyunun onlara olağanüstü faydalar sağladığını bildiriyor. Birkaç yıl önce Gray, avcı-toplayıcı kültürler üzerine çalışan antropologlara yönelik bir anket başlattı. Ankete katılan antropologlar bu kültürlerde yaşayan çocuklara, bütün gün yetişkin rehberliği olmadan oyun oynamalarına izin verildiğini söyledi. Yetişkinler kendi gözetimlerinde olmadan oynanan oyunların, çocukların ileride sorumluluk sahibi yetişkinler olmasını sağlayan öğrenme becerileri için gerekli olduğunu düşünüyordu.
Tüm öğrenmeler, kısmen bilgileri ve fikirleri ezberleme üzerine kurulur. Okullardaki varsayım, sizin iyi ya da kötü bir hafizaya sahip olduğunuza dairdir ve eğer ikincisine sahipseniz muhtemelen çok parlak bir öğrenci olarak görülmezsiniz ve daha çok çalışmanız beklenir. Ancak tarihleri veya çarpım tablosunu ezberlemekte zorluk yaşayan öğrenciler, yüzlerce şarkının sözlerini ya da on yıl önce oynanan bir maçın sonucunu hatırlamakta zorlanmaz. Bu öğrencilerin okuldaki ‘kötü’ hafızaları kapasite eksikliğinden değil ilgi eksikliğinden kaynaklanabilir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Dr. Gray’ göre, serbestçe oyun oynamamak fiziksel bedeni öldürmeyebilir ama ruhu öldürür ve zihinsel gelişimi engeller. “Serbest oyun, çocukların arkadaş edinmesini, korkularının üstesinden gelmesini, kendi problemlerini çözmesini ve genellikle kendi yaşamının kontrolünü ele almasını sağlamanın yoludur. Aynı zamanda büyüdükleri kültürde başarılı olmaları için gerekli olan fiziksel ve entelektüel becerileri çocukların elde etmesinde ve uygulamalarında temel araçtır. Ne satın aldığımız oyuncak miktarı ne geçirdiğimiz ‘kaliteli zaman’ ne verdiğimiz özel eğitim kısacası yaptığımız hiçbir şey, çocuklarımızın elinden aldığımız özgürlüğü telafi edebilir. Çocukların özgür bir şekilde oyun oynarken kendi girişimleriyle öğrendikleri şeyler, başka yollarla öğretilemez.”
Okulda uyumayı tercih eden öğrenciler artık uyanıyor. Kendini akıllı görmeyenler artık akıllı olduklarını fark ediyor. Hiçbir şeyi başaramama korkusu yaşayan öğrenciler başarabileceklerini keşfediyor. Süreç içerisinde daha güçlü bir amaç ediniyorlar ve kendilerine saygı duyuyorlar.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Tek başına çok az şey yapabiliriz, birlikte ise çok şey. Helen Keller
Okullardaki başarının arttırılmasındaki sorunların çoğu, okulların nasıl yapılandırıldığında ve geleneklerin doğal öğrenmenin yapısıyla ne kadar çakıştığında yatmaktadır. Eğer ayakkabılarınız acıtırsa onları temizlemezsiniz ya da ayaklarınızı suçlamazsınız, o ayakkabıları çıkarır ve başka bir tane giyersiniz. Eğer sistem çalışmıyorsa oradaki insanları suçlamayın. Onlarla birlikte sistemin çalışması için hareket edin. Doğru koşullarda değişim yapmak için en iyi konuma sahip kişiler, öğrenme kalitesini en fazla etkileyebilen kişilerdir yani öğretmenlerdir.
“Herkesin yaratıcı bir kapasitesi var. Herkesin kendine ait bir iç pırıltısı var. Bizim bunları fark etmemiz, değer vermemiz ve her birine ulaşmamız gerekir.”
“Eğer ayakkabılarınız acıtırsa onları temizlemezsiniz ya da ayaklarınızı suçlamazsınız, o ayakkabıları çıkarır ve başka bir tane giyersiniz. Eğer sistem çalışmıyorsa oradaki insanları suçlamayın. Onlarla birlikte sistemin çalışması için hareket edin. Doğru koşullarda değişim yapmak içinen iyi konuma sahip kişiler, öğrenme kalitesini en fazla etkileyebilen kişilerdir yani öğretmenlerdir.
“Eğitim, gençlere aktif ve merhametli bir vatandaş olmayı sağlamalıdır.”
“Thomas Jefforson’ın dediği gibi ‘eğer bir ulus, uygarlık içinde , hem cahil hem de özgür olmak istiyorsa bu, asla olmayan ve asla olmayacak bir beklentidir.’ “
“Hükümetler okullara ne öğreteceklerini söyleyerek, sorumlu oldukları test sistemini dayatarak ve başarılı olmadıklarında alacakları cezaları belirterek toplumsal eğitimle ilgili dizginleri sıkı bir şekilde ellerinde tutmaya çalışıyorlar”
biz öğrencileri yaptığımız her şeyin merkezine nasıl koyacagimizi ve etkili öğrenciler haline gelmelerine nasıl yardımcı olabileceğimizi araştırmaya başladık.Etkili öğrenciler hayatlarında mutlu ve başarılı olacaklardır çünkü onlar kendilerine güvenen ve zor durumlara uyum sağlayabilen bireylerdir.Kısaca ne yapacaklarını bilmediklerinde ne yapacaklarını biliyor olacaklardır.
Edebiyat,insanlığın en önemli sanat biçimlerinden biridir.Edebi sanatların çalışılması ve uygulanması öğrencilere diğer hayatları,zamanları ve gelenekleri daha samimi bir şekilde anlamaları için bir yaklaşım getirmektedir.
Müzik ve görüntüler ike şiir ve oyunlar sahip olduğumuz en derin bazı becerilerimizin ve tutkularımızın göstergesidir.Diger sanat alanlarıyla ilgilenmek, dünyayı olduğu gibi görmenin ve anlamanın en heyecan verici yoludur.
Öğrencilerin merak duygusunun nasıl geliştirileceğini ve yönlendirileceğini bilmek,tüm mükemmel öğretmenlere bahşedilmiş bir armağandır .
Bazen yaratıcılığın tanimlanamayacagi söylenir.Ben tanimlanabilecegini düşünüyorum.Tüm Geleceğimiz adlı çalışmadan yola çıkarak kendime ait bir tanımım var: Yaratıcılık, değer taşıyan özgün fikirlere sahip olma sürecidir.
Akılda tutulması gereken iki kavram daha var:Hayal gücü ve yenilik.Hayal gücü, yaratıcılığın köküdür.Duyularimizla hissedemediklerimizi akla getirebilme yetenegidir.Yaratıcılık,hayal gücünüzü çalıştırmaktır.Böylece hayal gücü harekete geçer ve yenilik de yeni fikirleri uygulamaya koyar
Değerlendirmeler çoktan seçmeli sınavlardan,deneme yazmaya ve projelere,öğretmen gözlemlerine ve öğrencilerin kendilerini değerlendirmelerine kadar çok çeşitli yöntemler içermelidir.
Okulların gelişimi için,öğrenmenin doğasının anlaşılması gerekiyor;öğrenciler en iyi nasıl öğrenir ve bunu nasıl farklı şekillerde yaparlar? Eğer okullar ve eğitim politikaları bunu yanlış yaparsa geriye kalan her şey kirliliğe sebep olur.
Eğitimin ana hedefi , öğrencilerin öğrenmesine yardım etmektir.Bunu yapmak öğretmenin görevidir.Ancak modern eğitim sistemi dikkat dağıtıcı her türlü unsurdan dolayı karmakarışık bir haldedir ..Ancak eğitimin kalbi, öğrenci ve öğretmen arasındaki ilişkide yatar.Diger her şey bu ilişkinin nasıl verimli ve başarılı olduğuna bağlıdır.Eger bu ilişki yoksa sistem bir işe yaramıyor demektir.Eger öğrenciler ogrenemiyorsa eğitim gerceklesemiyor demektir.Elbette gerceklesen bir şeyler vardır ama bunun eğitim olmadığı kesindir.
Sebepler ne olursa olsun araştırmalar ve uygulamalar defalarca göstermiştir ki öğrencilerin başarısını artıran kritik faktör öğrencilerin kendi motivasyonu ve beklentileridir.Öğrencilerin motivasyonunu ve beklentilerini artırmanın en iyi yolu,öğretimin kalitesini geliştirmek,zengin ve dengeli bir müfredat oluşturmak,destekleyici ve bilgilendirici değerlendirme sistemine sahip olmaktır.Siyasi yaklaşım ise bunun tam tersidir:Müfredatı daraltmak ve mümkün olan her yerde içeriği, öğretimi ve değerlendirmeyi standartlaştırmak.Bu yaklaşımın yanlış olduğu kanıtlanmıştır.
İster öğrenci,ister eğitimci ,ister ebeveyn,ister yönetici ya da politika yapıcı olun-bir şekilde eğitimin içine dahilseniz-değişimin bir parçası olabilirsiniz.Bunu yapmak için üç anlayışa sahip olmanız gerekir:İşlerin ilerleyişini eleştirme,nasıl olabileceği ile ilgili bir vizyon ve birinden diğerine nasıl geçileceği ile ilgili bir değişim teorisi.
Tek başına çok az şey yapabiliriz, birlikte ise çok şey.
Etnik kökene, sosyoekonomik statüye ve cinsiyete bakarak kimin yapabileceğini kimin yapamayacağını yanlış tahmin ediyoruz.
Yaratıcılığın asıl kaynağı, keşfetme isteğidir ve işin kendisine duyulan tutkudur.
Her çocuk, onlardan asla vazgeçmeyecek, yakınlık kurmanın gücünü bilen ve olabileceklerinin en iyisini olmaları için onlara inanan, bir yetişkini hak eder.
Çocukların gelişmesi için özgürlüğe ihtiyaçları vardır.
Eğer zamanını okulda kalabalığın bir parçası olarak geçirirsen ve herkesle aynı şekilde yargılanırsan, herhangi birinden senin kim olduğunu, gerçekten ne yapabildiğini bilmesini nasıl beklersin?
Asıl önemli olan, öğrenciler için neyin önemli olduğudur.
Başarılı olan kişiler çoğunlukla egemen eğitim kültüründen dolayı değil, egemen eğitim kültürüne rağmen başarılı olmaktadır.
Belirsiz bir gelecekle karşı karşıya geldiğimizde çözüm, daha önce yaptıklarımızı daha iyi yapmak değildir. Başka bir şey yapmamız gerekiyor. Zor olan, bu sistemi düzeltmek değil değiştirmektir; onu yeniden düzenlemek değil dönüştürmektir.
“Eğer zamanını okulda kalabalığın bir parçası olarak geçirirsen ve herkesle aynı şekilde yargılanırsan, herhangi birinden senin kim olduğunu, gerçekten ne yapabildiğini bilmesini nasıl beklersin?” Bunu sözün bittiği yer olarak düşünüyorum
Kabul etmek gerekir ki öğretmenlik bir sanattır.
Eğer öğretim kalitesi gelişirse öğretmen iş gücünün niteliği ve niceliğinde uzun soluklu gelişmeler sağlanabilir.
Öğretmen, öğrenci için neyin önemli olduğunu bilmek zorundadır.
Franklin, bir zamanlar dünyada üç çeşit insan olduğunu söylemişti: Hareketsiz olanlar, hareket edebilenler ve hareket edenler.
İnsanlara fikirlerini dinlediğinizi ve değer veren bir bakış açısıyla karşılık verdiğinizi gösteren yapıları uygulamaya koyun.

Peter Gamwell
OCDSB

Hiyerarşinin olmaması gerekir ve insanların bunu anlaması sağlanmalıdır.

Peter Gamwell
OCDSB

İnsanlara samimi bir şekilde gerçek fikirlerini duymak istediğinizi söyleyin.

Peter Gamwell
OCDSB

Peter düşüncelerini benimle paylaştı. Herkesin yaratıcı bir kapasitesi var. Herkesin kendine ait bir iç pırıltısı var. Bizim bunları fark etmemiz , değer vermemiz ve her birine ulaşabilmenin yolunu bulmamız gerekir. Eğer bunu yapabilirseniz , katılım kültürünü, aidiyet duygusunu ve yaratıcı kapasiteyi geliştirmek için tüm fırsatları en üst seviyeye çıkarabilirsiniz.
İşte o an Peter , personel, veliler ve elbette öğrenciler de dahil olmak üzere her bir kişinin yaratıcı katkılarına kucak açacak bir girişimi başlatması gerektiğini fark etti.
AMA GERÇEK DEĞİŞİMİ TEMSİL EDENLER TUTKULU BİR BİREYİN SÜRECE MÜDAHALE EDİP DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLECEĞİNİ BİLİR.
Kendi çocuğunuzu göndermek isteyeceğiniz bir okul inşa etmeyi planladık.

Jean Hendrickson

Eğer biz kendi yolumuzu belirler ve not vermeyi değil öğrenmeyi okulun ana odak noktası haline getirirsek işte o zaman öğrenmeyi azaltma ve insanları sayılarla değerlendirme çılgınlığından vazgeçme ihtiyacı duyarız.

Joe Bower
Kanada Alberta

Demokrasi her nesilde tekrar doğmalı ve eğitim onun ebesi olmalıdır.

John Dewey

Harika öğretmenler, harika okulların kalbidir. Sahip oldukları çeşitli rollerle , öğrencileri için gerekli olan üç amacı gerçekleştirebilirler.

1.İLHAM
2.GÜVEN
3.YARATICILIK

Yaratıcılığın asıl kaynağı, keşfetme isteğidir ve işin kendisine duyulan tutkudur.
Akılda tutulması gereken iki kavram daha var: Hayal gücü ve yenilik. Hayal gücü, yaratıcılığın köküdür. Duyularımızla hissedemediklerimizi akla getirebilme yeteneğidir. YARATICILIK hayal gücünüzü çalıştırmaktır. Böylece hayal gücü harekete geçer ve yenilik de yeni fikirleri uygulamaya koyar.
YARATICILIK, DEĞER TAŞIYAN ÖZGÜN FİKİRLERE SAHİP OLMA SÜRECİDİR.
Kendi öğrenme becerisine daha fazla güvenen öğrenciler Daha hızlı ve daha iyi öğrenir. Daha fazla konsantre olurlar , daha fazla düşünürler ve öğrenmeyi daha eğlenceli bulurlar. Testlerde ve diğer sınavlarda daha başarılı olurlar.

Guy Claxton

Okullarda Sanat projesinin raporlarında , öğrencileri sanata çekmenin birbirini tamamlayan iki yolu olduğunu savunduk. ‘Üretim’ kendi çalışmalarının ürünü ve ‘değer biçme’ diğerlerinin çalışmalarını anlama ve takdir etme.
Haftalardır ilk defa öğretmen olmaktan zevk aldım. Birçok öğretmenin bunu bir saçmalık olarak değerlendirmesini önemsemeyebilirdim. Ben birine yardım edebilmek için her şeyi yapmıştım. Tamam, çok başarılı olamadım ama emek verdim. O an kendi kendime dedim ki eğer saçımın yandığını fark etmeyecek kadar kendimi öğretmeye adadıysam o zaman doğru yolda ilerliyorum. O andan itibaren her zaman sanki saçım yanıyormuş gibi öğretmeye karar verdim.

Rafe Esquith

Çocukların gelişmesi için özgürlüğe ihtiyaçları vardır. Özgür olmazlarsa acı çekerler. Özgürce oynama isteği , temel ve biyolojik bir istektir.
Özünüze dahil olmak sadece yeteneklerinizi bulmakla ilgili değildir. Bazı insanlar gerçekten ilgi duymadıkları şeylerde de iyi olabilirler. Özünüzde olmak için onu sevmeniz gerekir. Bu tutkuyla ilgilidir.
Elements adlı kitaplarımda , yeteneğiniz ve tutkunuzun buluştuğu yerde özünüzün var olduğundan bahsetmiştim.
Kendi tecrübelerimizle düşünüyor ve o şekilde iletişim kuruyoruz.
Hayal gücü ve yaratıcılık , bizi dünyadaki her şeyden ayrı tutan bir güce sahiptir.
Öğrenmeyle ilgili belirlenmiş çerçeveyi ortadan kaldırdığımızda
Eğer zamanını okulda kalabalığın bir parçası olarak geçirirsen ve herkesle aynı şekilde yargılanırsan, herhangi birinden senin kim olduğunu , gerçekten ne yapabildiğini bilmesini nasıl beklersin ?

Lena

Daha sonra öğretmenlerin görevi, öğrencilerin öğrenmesini kolaylaştırmaktır. Bunu doğru bir şekilde yapabilmek kendi içinde bir sanattır ve bu nedenle bu konuya bölüm 5 ‘te derinlemesine değineceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir