Salih Mirzabeyoğlu kitaplarından Yaşamayı Deneme kitap alıntıları sizlerle…
Yaşamayı Deneme Kitap Alıntıları
Sönmezsin sen ey çirkef ateşi!..
Bizim gibi ahmaklar oldukça
Bizim gibi ahmaklar oldukça
sen sen ol dedim
verme hiçbir şeyi isteksizine
verme hiçbir şeyi lâyık olmayana
define meraklısı
çıkarır kıymeti toprak altından
kıymetini anlamayana -versen de-
lâzımlık yapar altundan!
verme hiçbir şeyi isteksizine
verme hiçbir şeyi lâyık olmayana
define meraklısı
çıkarır kıymeti toprak altından
kıymetini anlamayana -versen de-
lâzımlık yapar altundan!
Arkadaş mı?
Her türlü emniyet hissi kaybedildiği anda sığınılacak barınak, bölüşülecek sevinç, arkanı dayayacağın kuvvet, şefkat, aynı fikir yastığında rüyaları paylaşan sırdaş..
Her türlü emniyet hissi kaybedildiği anda sığınılacak barınak, bölüşülecek sevinç, arkanı dayayacağın kuvvet, şefkat, aynı fikir yastığında rüyaları paylaşan sırdaş..
diğer yanı da der ki yazma
sapı samandan ayıramayan adamlara
beğendirmek istiyorsan kendini
sapı samandan ayıramayan adamlara
beğendirmek istiyorsan kendini
bir gül için bin kötüyü yakmalı
Bunlar dışarıda pısırık, içeride zalim
Uğraştım, didindim ve muvaffak olduruldum.
avutmuyor artık gönlümü
ne karşı kıyının ışıkları
ne başımdaki deli dolu rüzgâr
ne dost ne arkadaş
ne karşı kıyının ışıkları
ne başımdaki deli dolu rüzgâr
ne dost ne arkadaş
ölüme doğru zamanı adımlamaya başladıklarını düşünmeden
Yeni bir günde işlerinin rast gitmesi emeliyle dolu uyku
Saman altından su yürütmek tabiri artık eskidi. Şimdi insanlar daha zorunu, suyun altından saman yürütüyorlar.
İnsanın öğretirken öğrenmesi gibi
Dünya değişti
Artık hiçbirimiz
Hepimiz için değiliz
Ruzgarlarımız ayrı ..
Artık hiçbirimiz
Hepimiz için değiliz
Ruzgarlarımız ayrı ..
Tek tek de bir hiçiz
Dalgalar ayırırken beni bizden
Hepimiz insan a yabancı .
En kötü yer bile aranılan insanla mânâ kazanır
Biz kendi söylediklerimizi seven değil, söylediklerinde kendimizi bulduranları sevdik. Bize hiçliğimizi anlatsa da.
Arkadaş mı?
Her türlü emniyet hissi kaybedildiği anda sığınılacak barınak, bölüşülecek sevinç, arkanı dayayacağın kuvvet, şefkat, aynı fikir yastığında rüyaları paylaşan, sırdaş!
Her türlü emniyet hissi kaybedildiği anda sığınılacak barınak, bölüşülecek sevinç, arkanı dayayacağın kuvvet, şefkat, aynı fikir yastığında rüyaları paylaşan, sırdaş!
Sessizlik ve yalnızlıkta insan alın yazısını duyar
Sevilmek güzel şeydi muhakkak.
Korkak cesur olur, kaçanın arkasında..
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sürü yoluna katılmamam için sürüye katılmamaya direnmiş insan lazımdı bana
Bütün tersliklerin cazibe merkezi gibiyim
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hayatın kendisi kavgadır..
İlk önce de Fatma’yı sevmeye niyetlenmiş, sonra Serpil’e vurulmuştu.
İnanır mısın Yunus? 60 yaşındaki adam gibi hissediyorum kendimi..
Eğilmek, bükülmek ve yenilmek kadar hiçbir şeyden korkmadım.
Sil, süpür, yut, güzelden gayrısını.
Nefes alamıyorum, hiçbir şeyi hiç kimseyle paylaşamıyorum, anlatamıyorum, anlamıyorlar hâlimi.
Yaşamayı değil, hayal etmeyi sever bazı insanlar; galiba ben de öyleyim.
.bir günde, hatta birkaç saatte yüz çeşit değişik psikolojiye giriyorum.
ne kaldı bunca emekten avuçta?
yuvasını bozduğum kuşların
ahı desem çocuktum
yakınlığında uzaklık vardı, uzaklığında ise yakınlık duyduğunu seziyorum
bir bütünde birleşmeyen
bin parçaya bölünmüşüm.
bin parçaya bölünmüşüm.
Kötülük için eline fırsat geçmişken iyi kalabilen insan, insandır.
sapı samandan ayıramayan adamlara
beğendirmek istiyorsan kendini
demek ki sen adam değilsin
beğendirmek istiyorsan kendini
demek ki sen adam değilsin
Gülmeyi, tebessümü, maske yaptım yüzüme ..
Bu kadar çok sevmeseydim kavuşurdum ona .
Aynı kelimelerle aynı dilden konuşamamak ne kadar ıstırap verici,
bir bilsen!..
bir bilsen!..
Ne olacağımızı bilmeyen ve göremeyecek olanlarla beraber yaşıyoruz!
Benim herkesin fikrine saygım yok. Ben saygı duyduğum fikrin yanındayım..
Sen rüya gibi gelen
sen mevsim gibi geçen
sen yoktun!
sen mevsim gibi geçen
sen yoktun!
Kötü bir toplumda da olsa, kötülük için eline fırsat geçmişken iyi kalabilen insan, insandır.
Başkasının yaptıklarından da utanabilenler insandır ancak. Bunun anlatıldığı yerde, hâdiseden eğlence payı çıkaranları gördüm. Ama yüreği burkulan
Ağlamak sevincin ifadesi olduğu gibi, gülmek de acının maskesi olabilir, demişti.
Kulak veriyorum içimdeki sese.
– Her maskenin içindekisin, sen.
O da ne? İşte bütün mesele
– Her maskenin içindekisin, sen.
O da ne? İşte bütün mesele
ömrümüz hasretlerden meydana gelmiş bir zincir.
Kimi çocukluğuna, kimi gençliğine, kimi sevgilisine, kimi sevmeye, kimi sevilmeye, kimi arkadaşa..
Kimi çocukluğuna, kimi gençliğine, kimi sevgilisine, kimi sevmeye, kimi sevilmeye, kimi arkadaşa..
Önce şiiri sevmeliydiler
öğrenmeliydiler ipek kanatlarla yükselmeyi
öğrenmeliydiler ipek kanatlarla yükselmeyi
Ben gençlik mazeretiyle örtülü hiçbir çirkefe bulaşmadım. Çünkü ben sevdim, bütün varlığımla sevdim.
Kadından güçlüdür erkek ve kadına esir.
Ey ihanetin düşürdüğü yerde de yüksek kalabilmiş insanlar!
Demek zamanımın çoğunu, yaşamasaydım da olurdu.
çürüyor, dökülüyor gibi bir hâl içindeyim.
-Eksiksiz insan yoktur.
Ne doğru!..
Ama eksikliğini gidermeye çabalayandır ki insandır.
Ne doğru!..
Ama eksikliğini gidermeye çabalayandır ki insandır.
En kötü yer bile aranılan insanla mânâ kazanır..
Yaşamaktan yorulduk
Toz olmak, yok olmak, kurtulmak istiyordu. Kurtulmak!..
Müzmin bir hüzünlüyüm, sıkça kederli ve nefes alıp vermekten bıkkın
En kötü yer bile aranılan insanla mânâ kazanır.
Sen rüya gibi gelen
sen mevsim gibi geçen
sen yoktun!
sen mevsim gibi geçen
sen yoktun!
Seven ve sevilen insan için şu ömür ne kısa, sevgisinin semeresini bulamamış içinse ne uzundu.
-Kalbim hangi saatte ve hangi yerde duracaksa, ne olur bir sıçrayışta oraya varabilsem.-
-Kalbim hangi saatte ve hangi yerde duracaksa, ne olur bir sıçrayışta oraya varabilsem.-
Bir aşka tutulabilirim. Ama tutulmam, çünkü tecrübem var
Müzmin bir hüzünlüyüm, sıkça kederli ve nefes alıp vermekten bıkkın.
Geç kalmamak için telâşlandığımız saati sonra yıllarca geride bırakıyoruz.
Önce şiiri sevmeliydiler
öğrenmeliydiler ipek kanatlarla yükselmeyi
ve görmeliydiler başdönmesi
sürünmekten güzel!
öğrenmeliydiler ipek kanatlarla yükselmeyi
ve görmeliydiler başdönmesi
sürünmekten güzel!
Kulak veriyorum içimdeki sese.
– Her maskenin içindekisin, sen.
O da ne? İşte bütün mesele.
– Her maskenin içindekisin, sen.
O da ne? İşte bütün mesele.
Kendi kendisini kontrolsüzlüğün rahatlığında da olabilir, kayıtsızlığında da.
Benim, herkesin fikrine saygım yok. Ben, saygı duyduğum fikrin yanındayım.
talihim el etse de gidemem
kırar mesut ânımı bir vuruşta
kabahat olsa olsa doğduğum burçta.
kırar mesut ânımı bir vuruşta
kabahat olsa olsa doğduğum burçta.
yok içinde yılların şevki
çocuk sevincim yarım gençlik dediğin ne ki
ne kaldı bunca emekten avuçta?
yuvasını bozduğum kuşların
ahı desem çocuktum
hesabı olur mu, ölüm denilen uçta?
her sayfamız kararlı her sayfayı çevir
ne dünyalık iş yaptık ne ahiretlik.
zararlı biz çıktık yine sonuçta
kabahat olsa olsa doğduğum burçta!
O zaman görürdün, doğruların nasıl yanlışta kullanıldığını.