İçeriğe geç

Suffa Meclisleri – Kur’an Dersleri Kitap Alıntıları – Muhammed Emin Yıldırım

Muhammed Emin Yıldırım kitaplarından Suffa Meclisleri – Kur’an Dersleri kitap alıntıları sizlerle…

Suffa Meclisleri – Kur’an Dersleri Kitap Alıntıları

Şimdi Kur’an’la yeniden dirilmek isteyen bir Müslüman,nasıl olur da Kur’an’ı temel kaynak olarak değil de tek kaynak olarak görür
Nasıl kendinden önce kulluk yolunda yürüyen büyüklerin ayak izlerini görmezden gelir!?
Her gün onlarca kez Fatiha ‘da: Allah ‘ım! Beni gazaba ve delâlete düşenlerin yoluna değil, nimet verdiklerinin yoluna ilet! diye dua etmesine rağmen, Nisâ Sûresi’nin 69.ayetinde nimet verilenlerin Nebiler, Sıddıklar, Şehitler ve Salihler olduğu beyan edilirken, aklını kullanacağı yerde, onu putlaştırıp, nefsinin esiri olur
Kur’an’ın gölgesinde hayat bir nimettir. Bu nimeti ancak tadanlar bilir. Ömrü yükselten, safiyete ulaştıran ve mübarek kılan bir nimet.
[Seyyid Kutub]
Her yolcuya menzile varmak için dört şey gerekir: harita, pusula, refik, azık…

Haritan Kur’an
Pusulan Sünnet
Refikin Sahabe
Azığın Sadık Dostlar

Kitab’ın dirilten sedasına uyanlar, kendilerinin dünyanın sahibi değil, şahidi olduklarını anladılar.
En Güzel Söz Allah’ın Kitabı,
En Güzel Yol Muhammed’in ( sallallahu aleyhi ve sellem) Yoludur.

#Buhari

Bu yüce hitaba nasıl yaklaşırsanız öyle nasiplenirsiniz.! Çünkü bu kitap,
– İnananların imanını, inkarcıların inkarını arttırır.

Derman bulmaya gelenlere derman, Zehir bulmaya gelenlere zehir olur.

Kur’ân insana sürekli hesabı hatırlatarak hesabını verebileceğin ameller işle demektedir.
Ebû Mûsâ el-Eş’arî (ra) rivayet ediyor, diyor ki: Allah Resûlü (sas) şöyle buyurdu: Bu kur’ân’ı muhafaza etmeye itina gösterin! Muhammed’in canı elinde olana yemin ederim ki, Kur’ân’ın insanın kalbinden kaçışı, devenin bağlarından çözülüp kaçmasından daha kolaydır.
Suheyb-i Rumî (ra) rivayet ediyor, diyor ki: Resûlullah (sas) şöyle buyurdular: Kur’ân’ın haram kıldığı şeyleri helal gören bir kimse Kur’ân’a inanmamıştır.

Tirmizî

Gözyaşı Allah’ın bir rahmetidir, onu sevdiği kulunun yüreğine koyar.

Buhârî

İhlas olursa ne olur?
(İblis) dedi ki: Rabbim! Beni saptırdığın için ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna! Allah şöyle buyurdu: İşte bana ulaşan dosdoğru yok (ihlas) budur.
Hicr 15/39-41
O (sas) demişti ki: Şeyyebetnî Hûd ve ehavâtuhâ/Beni Hûd sûresi ve kardeşleri (Vâkıa, Mürselat, Amme vs.) yaşlandırdı.
Her gün onlarca kez Fatiha’da: Allah’ım! Beni gazaba ve delalete düşenlerin yoluna değil, nimet verdiklerinin yoluna ilet! diye dua etmesine rağmen, Nisa Suresi’nin 69.ayetinde nimet verilenlerim Nebiler, Sıddıklar, Şehitler ve Salihler olduğu beyan edilirken, aklını kullanacağı yerde, onu putlaştırıp nefsinin esiri olur.
Şimdi Kur’an’la yeniden dirilmek isteyen bir Müslüman, nasıl olur da Kur’an’ı temel kaynak olarak değil de tek kaynak olarak görür.
Enes b. Malik (ra) rivayet ediyor, diyor ki: Resulullah (sas) şöyle buyurdu: Şüphe yok ki, Allah’ın insanlardan dostları vardır! ‘Onlar kimlerdir, ya Resulullah?’ denildi. Kur’an ehli (yani Kur’an’ı okuyup, ona göre hareket edenler)! buyurdu.
Ey bu dünyadan ukbada yürüyen yolcu!
Haritan Kur ‘an!
Pusulan Sünnet!
Refikin Sahabe!
Aşığın Sadık Dostlardır
kendi kendime; sen gerçekten her halin ile Allah’a kulluk yapıp, başka hiçbir şeye yönelmiyor musun? diye sorguladım. Bu sorgulamayı o kadar çok yapmışım ki, bir de baktım sabah olmuş ve ben hâlâ İyyake na’büdü ayetini geçememiştim.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Kur’ân, İslâm âleminin güneşi olduğu gibi, ahiret âleminin de haritasıdır!
O dönemlerde Lât, Uzzâ ve Menât vardı, şimdilerde sizin kuruntularınızın eserleri olan sahte putlar, ideolojiler, sevgi ve korku noktasında ümit ettiginiz veya korktuğunuz şeyler var.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Elbette ki ilahî vahiy, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) kendi sözü de değildir. Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bir beşer tarafından öğretilmiş bir söz olmadığı gibi geçmişlerin masalları da değildir. Ya nedir? O, Cenab-ı Hakk’ın kelâmıdir. Kelâm-ı ezelidir. Sözün en güzelidir. Bunun için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadisinde der ki: En güzel söz Allah’ın kitabı, en güzel yol Muhammed’in yoludur.
Ey bu dünyadan ukbaya yürüyen yolcu!
Haritan Kur’an
Pusulan Sünnet
Refikin Sahâbe!
Azığın Sadık Dostlardır
“…Bizim ile Kur’ân’ı öyle bütünleştir ki bizi öldürmeye gelenler, bizde onun nurunu görüp onunla dirilsin,bize düşmanlık edenler onun rahmeti ile bize karşı iyi birer dost olsun.”
“ Toprak öyle insanları bağrına basıp örttü ki ”
Kesinlikle bu Kur’ân sizin için bir ecirdir, şereftir, azıktır. Ona tâbi olunuz.
Kur’ân edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla ona bir düşünce tarzı değil,bir yaşama tarzı olarak bakmağa başlanır başlanmaz, güçlük ortadan kalkar ve yanlış intibalar da değerini kaybeder. Kur’ân’ın yegâne tefsiri hayat olabilir ve bildiğimiz gibi Hz. Muhammed’in hayatı tam buydu.
Allah’ım! Haşyet duymayan kalpten, kabul olmayan duadan, yaşarmayan gözden, doymak bilmeyen nefisten, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım.
Kur’ân-ı Kerim de en fazla bahsi geçen ibadet namazdır. Dinin direği olan namaz, salât şeklinde Kur’an’da toplam 86 kere geçmektedir.
Allah’ım! Kur’an’ı göğsümün nuru, gönlümün baharı, hüzün ve kederimin kalkmasının vesilesi kıl!
Bahar yağmurları yeryüzünü yeşillendirdiği gibi Kur’an’ı Kerim’de kalbin yağmurudur ve onu canlandırır.
Nihayet Allah kelâmı ile beşer kelâmı beynindeki fark,tıpkı Yaradanla yaratılan arasındaki farktır. Bu, gerçektir, muhakkaktır. Bu farkı giydirmeye ins-ü cin şöyle dursun, melekler ve peygamberler bile muktedir değildir. Çünkü O, ezelî,bu fâni bir dildir. İşte sözün özü!
Yaşantısında Kur’an’dan hiçbir şey bulunmayan bir kişi, harabe bir ev gibidir.
Çünkü o mucize bir kitap
Sizden her kim Rabbi ile konuşmak,dertleşmek isterse hemen Kur’ân okusun.
Mucize isteyene Kur’an yeter.
Gözyaşı Allah’ın bir rahmetidir,onu sevdiği kulunun yüreğine koyar.
Kur’an’ı , Allah’ın Resûlü’nden ayırdınız mı , bir yere varamazsınız . Kitap , Nebi olmadıktan sonra kürekçisi olmayan bir kayık gibidir . Bu kayıkla acemi yolcular , hayat denizinde ne kadar uğraşırlar da uğraşsınlar , gitmek istedikleri yere varamazlar . Kitapsız bir peygamber ise ışığı olmayan bir kılavu gibidir. (Mevdudi )
Kur’an yalnız dinin kalbi ve Allah Teâlâ’nın insanlığa gönderdiği bir rehber değil aynı zamanda insanlık için kanunlar mecmuasını teşkil eden bir siyaset belgesidir.
( Philip K. Hitti )
Bugün Allah’ın kitabını bırakan Müslümanlar, önündeki lambanın düğmesine basıp her tarafı aydınlatmayan, kendisini kuşatan karanlık içinde sağa- sola çarpan, şuursuzca hareket eden bir cemaat gibidirler.

HASAN EL- BENNA

Doğudakilerin ve batıdakilerin hepsi ölse,
Dünyada canlı namına hiçbir şey kalmasa,
Yanımda Kur’an olduktan sonra ben asla yalnızlık hissetmem!

İmam Zeynelâbidîn (rah)

Kur’an’ın gölgesinde hayat bir nimettir. Bu nimeti ancak tadanlar bilir. Ömrü yükselten, safiyete ulaştıran ve mübarek kılan bir nimet. (Seyyid Kutub)
Nihayet Allah kelâmı ile beşer kelâmı beynindeki fark,tıpkı Yaradanla yaratılan arasındaki farktır. Bu, gerçektir, muhakkaktır. Bu farkı giydirmeye ins-ü cin şöyle dursun, melekler ve peygamberler bile muktedir değildir. Çünkü O, ezelî,bu fâni bir dildir. İşte sözün özü! {Hasan Basri Çantay}
Dünyada bana üç şey sevdirildi :
-Açları doyurmak ,
-Çıplakları giydirmek ve
-Kur’an okumak .
( Hz. Osman )
Bahar yağmurları yeryüzünü yeşillendirdiği gibi Kur’an’ı Kerim’de kalbin yağmurudur ve onu canlandırır.
Malik b. Dinâr
Hz. Peygamber (sas) şöyle söylemiştir: Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz sürece asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitab’ı ve Resulü’nün sünneti!
Bizim ile Kuran’ı öyle bütünleştir ki bizi öldürmeye gelenler, bizde onun nurunu görüp onunla dirilsin, bize düşmanlık edenler onun rahmeti ile bize karşı iyi birer dost olsun.
Gözyaşı Allah’ın bir rahmetidir, onu sevdiği kulunun yüreğine koyar.
Kur’ân edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla ona bir düşünce tarzı değil,bir yaşama tarzı olarak bakmağa başlanır başlanmaz, güçlük ortadan kalkar ve yanlış intibalar da değerini kaybeder. Kur’ân’ın yegâne tefsiri hayat olabilir ve bildiğimiz gibi Hz. Muhammed’in hayatı tam buydu. . Aliya İzzet Begoviç
Allah yolunda mallarınızı sarf edin. Fakat kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin, çünkü Allah iyilik edenleri sever. (Bakara 195.ayet)
Allah’ım! Haşyet duymayan kalpten, kabul olmayan duadan, yaşarmayan gözden, doymak bilmeyen nefisten, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım.
Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor, rümuzu tevazzuh ediyor. Nur, nar göründüğü gibi, bazen şiddeti belagat dahi mübalağa görünür
[Bediüzzaman Said Nursi, Mekrubat,]
KELÂMULLAH kalplerin ilacı, zihinlerin dermanı, dillerin ise fermanıdır.
Kur’ân-ı Kerim de en fazla bahsi geçen ibadet namazdır. Dinin direği olan namaz, salât şeklinde Kur’an’da toplam 86 kere geçmektedir.
Mucizenin en önemlisi edebi, akli ve ilmi kıymeti içeren mucizedir. Bu mucize ise Kur’andır. Cenab-ı Allah Resulü’ne bunu o kadar kesin ve yakîn ile bildirmiştir ki, Kur’anı hiçbir insan, hatta bütün insanlar benzerini yapamazlar. Bu, bizzat ilahi vaat ve taahhüt altındadır.
Onlar bu Kur’an üzerine hiç düşünmezler mi?
Yoksa kalpleri üzerinde kilit mi var?
Kur’an-i Kerim Bir hikmet ve maksat için yeryüzüne indirilmiştir
Bir saatin sanatkârı nasıl saatini çevirir, açar, gösterir, tarif eder; Kur’ân dahi, elinde kâinatı tutmuş öyle yapıyor.
[Bediüzzaman Said Nursî,Sözler, s. 193]
Sizden her kim Rabbi ile konuşmak,dertleşmek isterse hemen Kur’ân okusun.
Allah’ım! Kur’an’ı göğsümün nuru, gönlümün baharı, hüzün ve kederimin kalkmasının vesilesi kıl!
Bundan dolayıdır ki sizden önceki ümmetler, peygamberleriyle ihtilafa düşmeleri ve kitabın bir kısmını, bir kısmı ile çarpıştırmaşarıyla doğru yoldan saptılar. Kur’an, bir kısmını diğer kısmı ile vurmanız için indirilmedi. Onun bir kısmı bir kısmını tasdik eder (doğrular).
O halde ondan bildiğinizle amel edin. Süzin için miiüphem (kapalı) olana ise iman edin!
Yaşantısında Kur’an’dan hiçbir şey bulunmayan bir kişi, harabe bir ev gibidir.
❤Hz. Muhammed (s.a.v)❤
Her yolcuya menzile varmak için dört şey gerekir: Harita, pusula,refîk, azık

Ey bu dünyadan ukbaya yürüyen yolcu!
Haritan Kur’an!
Pusulan Sünnet!
Refikin Sahâbe!
Azığın Sadık Dostlardır

Eğer Müslüman’ ca yaşamak istiyorsan,
Kur’an’ca yaşa ve yine Kur’an’ca Yaşa.
Hakkı sana ancak Kur’an anlatır,
Her isteğin varsa orada ara!
[Muhammed İkbal]
Bir kalp ki haşyet duymuyor,ayetler karşısında düşünüp akletmiyor,bir yürek ki ürpermiyor; cehennemden bahsedildiğinde sıkılıp daralmıyor,cennetten bahsedilince serinleyip ferahlamıyor,bir göz ki bazen sevinçten,bazen hüzünden ve kederden yaşarmıyor, bir beden ki tüm bunlardan etkilenip tepki vermiyor ise insan halen yaşadığını iddia edebilir mi ?
بِسْــــــــــــــــــــــالَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ
إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ

Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.

Haritan KUR’AN!
Pusulan SÜNNET!
Refikin SAHÂBE!
Azığın SADIK DOSTLARDIR!
Çünkü o mucize bir kitap
Abdullah b.Ömer(ra) rivayet ediyor,diyor ki:’Allah Resulü (sas) buyurdu ki: Kim sanki gözüyle kıyameti görmüş gibi olmak isterse, şu süreleri okusun; İze’ş-Şemsü küvviret(Tekvîr), İze’s-Semâun-fetarat (İnfitâr),İze’s-Semâu’n-şakkat (İnşikak)
Ey iman edenler! Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden Cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah’ın yardımı nezaman! dediler.Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır. [Bakara 2/214]
Eğer insan tefekkür etme özelliğini kullanabilirse kendi hizmetine verilen bu sayısız nimetleri görecek ve bunların asıl sahibini hatırlayacaktır.
Bu yüce kitaba nasıl yaklaşırsanız öyle nasiplenirsiniz! Çünkü bu kitap,”inananların imanını, inkarcıların inkarını arttırır.” Derman bulmaya gelene derman,zehir bulmaya gelene zehir olur. Hidayet arayanlara yol gösterir, delalete sapmaya gelenlere de yolları açar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir