Başarıya Götüren Aile Kitap Alıntıları – Doğan Cüceloğlu

Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister
Öpülmek okşanmak ister.

DEĞİŞTİRİLEMEYECEK GERÇEKLER
Bana değiştirebileceklerim için güç, değiştiremeyeceklerim için sabır,
ama en önemlisi,
ikisinin arasındaki farkı anlamak için akıl nasip et.
Amiin

ÇİN TAPINAK YAZISI

Gerçek özgürlüğün kaynağını,elinden gelenin en iyisini yapma gayreti ve yaparken coşkulu olma bilinci oluşturur.

Farkında olmak, insan yaşamanın özüdür. Farkında olan insan, farkında olduğu şeyler arasında seçim yapabilir. Seçim yapabilmek, özgür insanın en temel özelliğidir. O nedenle insanlar aslında farkında oldukları kadar yaşar; farkında olmadıkları şeylerin onlar için anlamı yoktur.

Çiftçi, ağacın özünün ne olduğunu bilir ve o özel saygısı vardır. Çiftçi o özün gelişmesi için uygun ortam hazırlar. Çiftçi elma ağacını muz ağacı yapmaya çalışmaz; elma ağacının en çok meyve veren elma ağacı olması için ortam hazırlar ortamını bulan elma ağacı, olabileceğinin en iyisi olur ve ona göre meyve verir.

Şu gerçeği aklınızdan hiç çıkarmayın: Sizin çocuğunuz evrende tektir ve muhteşem bir potansiyelle doğmuştur. Çocuğunuzla,çiftçinin yetiştirdiği ağaçla kurduğu ilişki gibi bir ilişki kurun.

Yaşam başarısı,diğer bütün başarıları kapsar.
Yaşam başarısına götürmeyen okul başarısının sonu hüsrandır. Yaşam başarısına götürmeyen iş ve meslek başarısının sonu ‘keşkelerle’ dolu olur,acıdır.

İyi insan,zayıf insan demek değildir. Aslında şunu büyük bir inançla söyleyeceğim,zayıf insan ‘iyi insan’ olamaz. Gerçekten iyi insan, güçlüdür. O nedenle,’kurnaz, açıkgöz olan güçlüdür’ görüşüne katılmıyorum.

Çocuğunuzun yaşamında, ‘keşke’leri değil,’iyi ki’leri çok olsun.

‘Keşke’nin panzehiri ‘iyi ki’dir.
İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir.

Başarılı insanların hedefleri vardır, nereye gitmek istediklerini bilirler.

Sorumluluğun bilincinde olmak, bilgiye götürür .
Gerçek özgürlüğün kaynağını, elinden gelenin en iyisini yapma gayreti ve yaparken coşkulu olma bilinci oluşturur .

Dört mevsimlik bir sene olsa ömür,
‘keşke’, onun güzüne denk gelir.
Hepten vazgeçmek için erkendir,
telafi etmek için geç
Mağlubiyetin takısıdır ‘keşke’
Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektup
ta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte
‘Yolunu gözlemeseydim’, öyle demeseydim’, terk edip gitmeseydim’, en güzel yıllarımı vermesydim’ diye diye
sızlanır gider.

‘Keşke’nin panzehiri ‘iyi ki’ dir.
İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir.
‘Keşke’cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.
‘İyi ki’ öyle mi ya!
Onda yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.

insanlar aslında farkında oldukları kadar yaşar; farkında olmadıkları şeylerin onlar için anlamı yoktur.

Aşırı denetim özgüven yokluğuna, aşırı ilgisizlik ukalalık derecesine varan gerçekçi olmayan özgüvene yol açabilir; her ikiside sağlıksızdır.

Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?

Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister
Öpülmek okşanmak ister.

Cahit Külebi

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Başarılı insanların hedefleri vardır, nereye gitmek istediklerini bilirler.

Tüketmek için bunca acele ettiğimiz
Takvim yapraklarına
Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara
İçine gönüllü daldığımız o insafsız rutin çarka
Şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
Ne kadar benim hayatım diye soruyor musunuz?
Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime? ya da
Ben başkaların?
Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?..

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

İyi insan, zayıf insan demek değildir.

Mağlubiyetin takısıdır ‘keşke’
Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, geçikmiş itirafların ağıtıdır.

İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.

Ne var ki insanları niyetimizle değil, eylemlerimizle etkileriz.

Ona bir yaşam kurmayın; çocuğunuzun, kendi yaşamının mimarı olmasına yardımcı olun.

Çocuğunuzun yaşamında, ‘keşke’leri değil, “iyi ki”keri çok olsun

Ne var ki insanları niyetimizle değil, eylemimizle etkileriz

Ne var ki insanları niyetimizle değil, eylemimizle etkileriz. Niyet, ancak eylemde açık seçik ifade edilirse, karşı tarafa ulaşır. Bir şeyi de unutmamak gerekir: Niyet sevgi dolu olsa bile eylem öfkeli ve korkutucu ise, karşımızdaki ancak o öfkeyi görür ve korku yaşar.

Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına
Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara
İçine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarka
Şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
Ne kadarı benim hayatım diye soruyor musunuz?
Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime? Ya da
Ben başkalarının?
Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?

İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.

Çocuğunuzun yaşamında ‘keşke’leri değil ‘iyi ki’leri çok olsun.
Çocuğunuz, kurnaz ve Açıkgöz biri olacağına, başkalarının hakkını yemeden üreten ve kazanan biri olsun.

Ona bir yaşam kurmayın; çocuğunuzun, kendi yaşamının mimari olmasına yardımcı olun

Gerçek özgürlüğün kaynağını, elinden gelenin en iyisini yapma gayreti ve yaparken coşkulu olma bilinci oluşturur.

İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.

İnanmak, yaptığın şeye anlam verir.

Yaşam standardına önem veren her aklı başında insan ve toplum para konusunu önemsemeli ve ciddiye almalıdır. Bizler biyolojik varlıklarız ve varlığımızı sürdürebilmemiz için paraya gereksinimimiz vardır.

Bir başarıyı engelleyen tutumlar olduğu gibi, başarıyı destekleyen tutumlar da var; kişinin bu tutumlardan hangisine kapısını açtığı çok önemli.

Gerçek özgürlüğün kaynağını, elinden gelenin en iyisini yapmaya gayreti ve yaparken coşkulu olma bilinci oluşturur.

Bir kişinin yaşamında dengesizlik varsa, yani kişi yaşamın tümüne değil, belirli bir yönüne odaklanmış, okul başarısı, meslek başarısı, iş başarısı gibi bir saplantı geliştirmiş ve orada saplanıp kalmışsa, sonunda o kişinin yaşamında “keşke”ler çok olur.
Yaşamın bir bütün olduğunun bilinci canlı tutulmuşsa, o yaşam yolculuğunda “iyi ki”ler çok olur.

Paranın değerini öğrenen, zamanın ve etkili çalışmanın da değerini öğrenmeye başlar. Ailenin maddi durumun çerçevesinde çocuğunuzla gerçekçi bir bütçe yapmaya özen gösterin.

Niyet sevgi dolu olsa bile eylem öfkeli ve korkutucu ise, karşımızdaki ancak o öfkeyi görür ve korku yaşar.

Açık ve dürüst bir iletişim ve can cana ilişki kurmanız, onun hem sizin değerlerinizi hem de kendi değerlerini keşfetmesine olanak sağlayacaktır.

Çiçeğin suya ve güneşe, öğrencinin destek ve takdire ihtiyacı vardır.

Hata, başarıya giden yolda bir basamaktır. Hatalara ve başarısızlıklara takılıp kalmamak, her bir hatayı bir öğrenme fırsatına dönüştürmek gerekir. Böyle bir tavır içine olursan başarı senin kapını sürekli çalar.

Ya kararlarını kendin vermeyi seçeceksin ya da başkalarının senin için karar vermelerini. Neye karar verirsen, yaşamında o yönde ve biçimde gelişir.

Başarmak için ısrarlı ve azimli olmalısın. Güçlü ve dürüst olmayı seçmişsen, kendine güven duymayı seçmen daha kolay olacaktır.

Dürüst insanın, kendisi ile ilişkisinde kendine saygısı olur; dürüst olmayan kişi, kendisi ile ilişkisini önemsemez, kendisinin saygısını kazanmaktan daha çok başkalarının kendisi için ne diyeceğini önem verir. Şu iki seçenek arasında bir karar vermelisin: Ben dürüstüm! , Ben dürüst değilim! .

Farkında olmak, insan yaşamının özüdür. Farkında olan insan, farkında olduğu şeyler arasında seçim yapabilir. Seçim yapabilmek, özgür insanın en temel özelliğidir. O nedenle insanlar aslında farkında oldukları kadar yaşar; farkında olmadıkları şeylerin onlar için anlamı yoktur.

Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister
Öpülmek okşanmak ister.

Cahit Külebi

Niyet sevgi dolu olsa bile eylem öfkeli ve korkutucu ise, karşımızdaki ancak o öfkeyi görür ve korku yaşar.

İnsanın sinir sistemindeki sinapsların hepsini saymaya kalksak ve sayma hızımı saniyede iki Sinaps olsa, 37 milyon yıla gereksinimimiz olur!

Bu, çocukluğu, öğrenciliği, mesleği, iş yaşamını, evliliği, özetle tüm yaşamı kapsayan bir öneri.

Ruh halim değişti. Hoşgörülüyüm, hâlâ zengin olmaya çalışıyorum. Ama zenginliğide farklı yorumluyorum şimdi. Artık zengin olduğun için utanmak istemiyorum. Bu yanlış bir şeymiş. Zenginliğin bir araç olduğunu düşünüyorum. Amaç değil yani.

Okul başarısı her zaman meslek başarısını getirmez!

Çocuğunuzun zihinsel yeteneğinin türünü ve kapasitesini değiştiremezsiniz ama onun bu yeteneği daha verimli kullanmasına olanak sağlayabilirsiniz.

Tanrım bana, değiştirebileceklerim için güç, değiştiremeyeceklerim için sabır, ama en önemlisi, ikisinin arasındaki farkı anlamak için akıl nasip et.

Ne var ki insanları niyetimizle değil, eylemlerimizle etkileriz.

Nihat bey, üniversiteye girmenin Avrupa ülkelerinde bu kadar zor olmadığını bildiği için, Tülin’in öz vatanında hakkının yendiğini düşünüyor: Bu çocukları böyle bir bunalıma sokmak günah değil mi ? diyerek öfkeleniyor.

Kıyaslama sevgisizliktir;kıyaslanan çocuğun ruhu zehirlenir..

Tanrım bana, değiştirebileceklerim için güç, değiştiremeyeceklerim için sabır ama en önemlisi ikisinin arasındaki farkı anlamak için akıl nasip et.

Çin Tapınak Yazısı

Ne var ki insanları niyetimizle değil, eylemimizle etkileriz.

Hata, başarıya giden yolda bir basamaktır.

İnanmak, yaptığın şeye anlam verir.

Başarılı insanlar, duygu ve düşüncelerinin farkındadır; böylelerinin kendilerine, duygularına ve düşüncelerine saygıları ve güvenleri vardır

Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister
Öpülmek okşanmak ister.
Cahit KÜLEBİ

İnsanlar farkında oldukları kadar yaşar; farkında olmadıkları şeylerin onlar için bir anlamı yoktur.

Niyet beklentiyi doğurur.

Başarılı olmak için ,is yaparken yapılacağının en iyisini yapmalı ve ayrıca sevk ve coşkulu olmak gerekir.

Izin verin çocuğunuz yaşamı tribünlerde seyirci olarak değil sahada oyuncu olarak geçirsin.

Çocuğunuz kurnaz ve açıkgöz biri olacağına başkalarının hakkını yemeden, kazanan ve üreten biri olsun.

Keşkenin panzehiri iyikidir.Keşkecilerin hayatı kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.Iyikide doyasıya yaşamanın iç huzuru ve gururu haykırır.

Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister
Öpülmek okşanmak ister.

İnsanın dört temel gereksinmesi:
1-Yaşamsal (Parasal) gereksinmeler
2-Akıl, zihin gereksinmeleri
3-Gönül gereksinmeleri
4-Yaşama anlam verme gereksinmeleri

Gerçek özgürlüğün kaynağını, elinden gelenin en iyisini yapma gayreti ve yaparken coşkulu olma bilinci oluşturur.

İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.