İçeriğe geç

Her Yas On Sekiz Ay Sürer Kitap Alıntıları – Annie Hartnett

Annie Hartnett kitaplarından Her Yas On Sekiz Ay Sürer kitap alıntıları sizlerle…

Her Yas On Sekiz Ay Sürer Kitap Alıntıları

Aslında diller, onları kullanmayı bıraktığımız zaman ölürler.
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz.
Sanki anahtar veya raptiye benzeri keskin ve sert bir şey yutmuşum gibi hissediyorum. Karnımın içinde, iyice derinlerde keskin bir acı var.
Lizzie hayatta ama burda değilken, onu özlemeyi bırakmam kaç ay sürerdi mesela? Ölümden daha mı uzun sürerdi yoksa daha mı kısa?
Elvis Babbitt’in bilimsel gerçeklerle arası iyi:Mesela sarının en fazla mutluluk veren renk olduğunu,sağlıklı bir zürafanın yaklaşık 1.300 kilo ağırlığında olduğunu ve çıplak kör farenin en uzun yaşayan kemirgen olduğunu biliyor.Hatta kısa süre önce uykusunda yürürken boğulan annesinin ardından tuttukları yasın bile ne kadar süreceğini öğrendi:Her yas 18 ay sürermiş.Ancak bazı meseleler var ki o da işin içinden çıkamıyor.Örneğin bir diğer uyurgezer olan ablası Lizzie’nin uykusunda kendini zehirlenmesini nasıl engelleyeceğini yada babasının neden durup dururken bir papağanla arkadaş olduğunu bilmiyor.Bütün bunlar bir yana annesinin tuhaf ölümüne dair sorularına cevap ararken bizlere olağanüstü bilgeliğiyle aile olmaya ve hayata dair pek çok şey söylüyor.
Birini kaybetmenin acısını unutmanın en iyi yolu, yeni birini bulmak olduğu yazılıyor ama bence yanılıyorlardı. Bence bunun tek yolu yeterince zaman geçene kadar beklemekti.
Çok sevdiğiniz bir insan hiç beklemediğiniz bir anda,kendi doğum günü partisinin ortasında kafasına sıkıp intihar edebilir veya bir nehirde boğulup cesedi baraja takılmış halde bulunabilirdi.O yüzden fırsat varken pasta yemekte fayda vardır.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz.
“Birinin ölümünü görmenin, ruhunun bedeninden ayrıldığını hissetmenin nasıl bir şey olabileceğini düşündüm. Geçirdiği nöbet bittiğinde kızın ağzından dışarı uçuşan küçük bir kuş sürüsü hayal ettim. Beynini dolduran kuşlar artık özgür kalmıştı. Herhalde şimdi bir yerlerde, bir telefon hattının üzerine tünemişlerdir.”
Birini kaybetmenin acısını unutmanın en iyi yolu, yeni birini bulmak olduğu yazılıyor ama bence yanılıyorlardı. Bence bunun tek yolu yeterince zaman geçene kadar beklemekti.
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da, hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da , hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da , hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor
Araştırmalara göre yunuslar be balinalar bir gözleri açık uyurmuş. Beyinlerinin de yarısını uyutur, diğer yarısını her on beş dakikada bir yüzeye çıkıp nefes almak için açık tutarlarmış.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor
Pek çok insan birini kaybedince suçluluk hissedermiş.
Su mokasenleri Kuzey Amerika’daki tek zehirli su yılanıdır.
Bongo, Afrika ormanlarında yaşayan çizgili bir antilop türü.
Araştırmalara göre yunuslar ve balinalar bir gözleri açık uyurmuş. Beyinlerinin de diğer yarısını uyutur, diğer yarısını her on beş dakikada bir yüzeye çıkıp nefes almak için açık tutarlarmış.
Babam sürekli çalışıyor fakat nedense hala zengin değiliz .
Annemin ölümüyle ilgili en sıkıcı şeylerden birinin sabah okul için beni uyandıracak kimsenin kalmamasıydı,artık alarm kurmam gerekiyordu.
Hepimiz birkaç deliliğin birleşimiyiz aslında.
Sanki anahtar veya raptiye benzeri keskin ve sert bir şey yutmuşum gibi hissediyordum. Karnımın içinde, iyice derinlerde keskin bir acı vardı.
Mezarlıklar hoşuma gidiyor. Sanki bütün özel günler bir arada.
Sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da,hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.
Çok sevdiğiniz bir insan hiç beklemediğiniz bir anda,kendi doğum günü partisinin ortasında kafasına sıkıp intihar edebilir veya bir nehirde boğulup cesedi baraja takılmış halde bulunabilirdi.O yüzden fırsat varken pasta yemekte fayda vardı.
Belki de ruhlar tıpkı mikrodalgada ısıttığımız donmuş bezelyelerin suyu gibi buharlaşıyor,havada su damlacıklarına dönüşüp her tarafı kaplıyorlardı.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler; bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
Sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
Senin annen ölse bunu hissetmez misin?
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz.
Bir kere yaparsan hata, iki kere yaparsan alışkanlık olur, derdi annem.
Sanki anahtar veya raptiye benzeri keskin ve sert bir şey yutmuşum gibi hissediyordum.Karnımın içinde, iyice derinlerde keskin bir acı vardı.
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
O gece yaşananlarla ilgili neye inanırsan inan, hiçbiri anneni geri getirmeyecek.
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor.
Peki, madem hayvanat bahçesindeki hayvanlar mutlu, babam sabahları ıslık çalıyor, Lizzie âşık olduğunu yazıyor, ben niye hala böyleyim? Belki de benim yas sürecim daha on sekiz ayını doldurmadan anormal hale gelmiştir.
birini kaybetmenin acısını unutmanın en iyi yolunun, yeni birini bulmak olduğu yazıyordu. Ama bence yanılıyorlardı. Bence bunun tek yolu yeterince zaman geçene kadar beklemekti.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
Başka ailelerin yeni ayları, gündönümlerini veya ekinoksları kutlamadığını biliyordum. Ama belki de kutlamalıydılar. Çok sevdiğiniz bir insan hiç beklemediğiniz bir anda, kendi doğum günü partisinin ortasında kafasına sıkıp intihar edebilir veya bir nehirde boğulup cesedi baraja takılmış halde bulunabilirdi. O yüzden fırsat varken pasta yemekte fayda vardı.
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da, hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.
“cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz.”
“sanki anahtar veya raptiye benzeri keskin ve sert bir şey yutmuşum gibi hissediyordum. karnımın içinde, iyice derinlerde keskin bir acı vardı.”
“sevdiğin bir insanın ölümüyle baş etmenin hem normal hem de anormal yolları varmış. ben normal miydim, bilmiyorum.”
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da, hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.
Çok sevdiğiniz bir insan hiç beklemediğiniz bir anda, kendi doğum günü partisinin ortasında kafasına sıkıp intihar edebilir veya bir nehirde boğulup cesedi baraja takılmış halde bulunabilirdi. O yüzden fırsat varken pasta yemekte fayda vardı.
“ İnsanları tek bir hastalıkla tanımlamak kolay değil. Hepimiz birkaç deliliğin birleşimiyiz aslında.”
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor.
Ölümün hiçbir türlüsünün mantıklı olmadığı sonucuna vardım. Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli, açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
Zor olan akşamları eve gelmekti. Yara kabuğunu deşmek gibi bir şeydi.
Ahhh Elvis:(
Zor olan akşamları eve gelmekti. Yara kabuğunu kaşıyarak deşmek gibi bir histi.
Herhalde o yüzden insanlar ailecek tek bir yere gömülüyorlar.Her şeyin sonunda sevdiklerinin yanına dönmüş oluyorsun.
ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz.Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz.
Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.
“Birisinin ölümünü atlatmanın en iyi yolu onların uyuduğu yerde uyumamakmış. Uykunuzda nefes alırken ölülerin ruhlarından kalanları da içinize çekermişsiniz.”
Sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
“Birisinin ölümünü atlatmanın en iyi yolu onların uyuduğu yerde uyumamakmış. Uykunuzda nefes alırken ölülerin ruhlarından kalanları da içinize çekermişsiniz. O yüzden sürekli etkisinde kalıyormuşsunuz.”
Ölümün hiçbir türlüsünün mantıklı olmadığı sonucuna vardım. Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek.
Sevdiklerinimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da, hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.
Bir yerden sonra insanın bedeni daha fazla acı çekmek istemiyor, demişti bana.
Dediğine göre, sevdiğin bir insanın ölümüyle baş etmenin hem normal hem de anormal yolları varmış. Ben normal miydim, bilmiyorum.
En kötü ne olabilir ki? Beni öldürürler. Yani en kötü, ölürüm. Bu kadar. Bu en kötü olasılığı düşündükten sonra tekrar uyuyabiliyorum. Çok işe yarıyor.
Annemin öldüğünü anlamıştık ama hiç de aramızdan ayrılmış gibi hissetmiyorduk. Chattahoochee Nehri’ne küllerini döktükten sonra bile hala yanımızdaymış gibiydi.
“Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir