İçeriğe geç

99 Esma 99 Dua Kitap Alıntıları – Senai Demirci

Senai Demirci kitaplarından 99 Esma 99 Dua kitap alıntıları sizlerle…

99 Esma 99 Dua Kitap Alıntıları

Gamına gamlanıp olma mahzun
Demine demlenip, olma mağrur
Ne dem baki, ne gam baki!
-Yavuz Sultan Selim
Ya Basir!
Körüm körlüğüme bile,
Körüm gördüğüme bile,
Körüm gösterdiklerine bile.
Vaat ettiğin cennetine bile körüm.
Senin görmenle görür cümle gözler,
Aç gözlerimi.
“Ben bana gerekeni bilmem
Hâkim Sensin.
Men eyle, bana verme.
Neler engelse, Sana gelmeme.”
Kalp sesini duyan ya da duyduğunu sanan hastalar olur. Kalp sesini duyan hasta,her an durabilecek bir kalbinin olduğunu hatirlar. Gecesi gündüzü kabusa dönüşür. Hiç bir yerde huzur bulamaz. Kalbimizi gogsumuze koyan,gogsumuze bir kalp koyduğunu unutturarak da kalbimize huzur verir.kimsenin üstesinden gelemeyeceği bir cömertlik bu. (A.Cem Toprak)
Rafi
Allah’ta sebat edenler taze kuvvete nail olurlar. Öyle ki kanatlanir kartal misali, uçarlar,yorulmazlar da.(Annemarie Schimmel)
Secdelerimle sultan eyle beni.
Kullugumla sereflendir beni.
Katinda terfi ettir beni
İyiler arasında an beni.
Yükseklere al beni.
Sen ki yerin ve göklerin nurusun.
Sendendir her cehrede parlayan nur.
Sendendir göze bakış veren sır.
Sendendir gönle neşe veren sürur.
Secde et ki yaklaş!” diye haber göndermeseydin, bu dertli başımı koyacak yer arardım.
Kalbimi taşımakta güçlük çekiyorum.
Öyle Melik’sin ki, beni bana “ben” diye veren de Sensin, “benim” diye/bildiklerimi yanımda tutan da Sen.
Biz etten kemikten varlığımızla bir anlamsızlığa razı değilken, şunca varlık, bunca güzellik, şunca ihtişam, bunca incelik niye anlamsızca, niye boş yere kıvranıp dursun?
Kimi insanlar ıstırap seli altında kalmalarına rağmen, varlıklarının özünü bozulmamış olarak muhafaza ederler. Onlarda derin bir sukunet ve nezaket hissedersiniz. Sanki yaşanan bela ve musibetler ebedi hazinelerin içsel kapısını aralamıştır.
Biz etten kemikten varlığımızla bir anlamsızlığa razı değilken, şunca varlık, bunca güzellik, şunca ihtişam, bunca incelik niye anlamsızca, niye boş yere kıvranıp dursun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir