Sıcak Su Müziği Kitap Alıntıları – Charles Bukowski

Sana yükledikleri fikirlerden kurtulursan özgür olursun.

Savaşlarda milyonlarca insan öldürüyorlar, sonra da madalyalar veriyorlar.

Kolay mı sanıyorsunuz benim hayatımı?

İnanılır gibi değilsiniz.

İnsan hiç sahip olmadığı şeyden vazgeçemez

Bir önyargı biçimidir aşk. İhtiyaç duyduğun şeyi seversin sana iyi bir duygu veren şeyi, işine geleni.

Kaçış yok diye geçirdim içimden. Hiçbir şeyden kaçış yok.

Evet boktan bir dünyada yaşıyoruz

-Tuhaf bir yer burası ölüm kokuyor
-Ölüm kokmaz. Hayat kokar, ölmekte olanlar kokar, çürüyenler kokar. Ölüm kokmaz.

Cehenneme gidebilirsin! Sesinden usandım. Beynimi yiyip durmandan usandım!

-Genç yazarlara ne öğüt verirsin?
-İçsinler, düzüşsünler, ve bol bol sigara içsinler.
-Geçkin yazarlara ne öğüt verirsin?
-Hala hayattaysalar öğüte ihtiyaçları yok demektir

Evlenene dek her şey yolundaydı. Bana en iyi kartlarını göstermişti, ama henüz görmediğim bir yarım deste vardı. Yarım desteden de fazlaydı bence

İnsan ruhundan beslenmez. Ruhunla kirayı ödeyemezsin mesela. Dene ve gör.

Neyse, ölüm hepimiz içindi, basit aritmetik. Herkes bilir bunu. Sorun oturup ölümün gelmesini beklemekten kaynaklanıyordu.

Biliyor musun doktor, insanın aklı başına çok tuhaf zamanlar da geliyor -ya gençlik tükendikten sonra, ya fırtına dindikten sonra, ya da kızlar eve gittikten sonra.

Dışarı çıksam gidebileceğim bir yer yoktu.
Toplumumuzda gidilebilecek ilginç yerlerin çoğu ya yaşadışıdır, ya da çok pahalı.

Baban senden sık sözederdi.
Öyle mi?
Sende azim olmadığını söylerdi.
Haklıydı.
Öyle mi?
Azmettiğim tek şey hiçbir sey olmamaktı, en akıllıca şey gibi geliyor bu bana.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Kilise faresi kadar yoksuluz.

” Baban senden sık söz ederdi. ”
” Öyle mi? ”
” Sende azim olmadığını söylerdi. ”
” Haklıydı. ”
” Öyle mi? ”
” Azmettiğim tek şey hiçbir şey olmamaktı; en akıllıca şey gibi geliyor bu bana. ”

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Hüzün, Tanrım, hüzün
Benim hüznüm
Bu puşt hüzün.
Bir hüzün ki
Samanyolu.
Bir hüzün ki
Dökülüşü şelalenin.
Bir hüzün ki
Dalga dalga.

Bütün ogleden sinra ve akşam yemegi boyunca bir seylerin olmasını bekledim ama hicbir sey olmadı. Yemekten sonra yatak odasına gittim ve bekledim. Uyudum sonra..

Atlar, insanlar üstüne bahis oynamayacak kadar zekidir.

Sizi neler ilgilendiriyor?
Modern kadınlar.
Modern kadınlar mı?
Giyinmeyi bilmiyorlar. Korkunç ayakkabılar giyiyorlar.

Nasıl oldu?
Ne nasıl oldu?
Nasıl sakatlandın?
Karım. Arabasıyla ezdi beni.
Neden?
Bana daha fazla tahammül edemedigi için.

Farkına varmalısın. Insan ruhundan beslenemez.Ruhunla kiranı ödeyemezsin. Dene ve gör.

At yarışlarından bile geçinmeyi denedim. Bir süre iyi gitti, sonra çuvalladım. Kaybetmeden kazanmak zorundayım, olmuyor.

Her iki taraf da ihlal­lerden sözediyordu. Ateş açıyorlardı. Bitmeyecek miydi şu Allahın belası savaş ?

Tuhaf şeyler gerçek yaşamda olunca in­san düşünmeye başlıyor

ödlek olduğum için yazar oldum, oysa şimdi ani ve korkunç bir ölümle karşı karşıyayım

beklemek zorundaydın ve beklerken deliriyordun ve delirirken içiyordun ve içtikçe deliriyordun.

Kaçış yok, diye geçirdim içimden, hiç bir şeyden kaçış yok.

Bir iş bulsana.
İş mi? Delirdin mi sen?

Yatak odasına döndü, soyundu ve yatağa girdi. Uyuyabilirdi belki. Ölüm gibi bir şeydi uyku. Uyudu

Kitabı yere bırakıp uyumaya çalıştı. Uyku sorundu hep.

Zor bir gece daha bekliyordu onu.

İnsanları sevmiyorsun, hep­si bu.

Sana yükledikleri fikirlerden kurtulursan özgür olursun.

Merhamet yok mu sen de hiç?
Merhamete ihtiyacı olanlar da olur merhamet.

insanları sevmiyorsun, hepsi bu.

Topluma uyum sağlayamadım nedense.
İnsanlardan hoşlanmı­yorum. Toplumun bir parçası olma isteği duymuyorum, ait deği­lim, gayem yok.

Neyse, ölüm hepimiz içindi, basit aritmetik
Herkes bilir bunu. Sorun oturup ölümün gelmesini beklemekten kaynaklanıyordu.

İnsan evrenin kanalizasyonudur

Peki, aşkın nesi var, Tony?
Bir önyargı biçimidir aşk. İhtiyaç duyduğun şeyi seversin, sana iyi bir duygu veren şeyi, işine geleni. Dünyada tanıyabilsen daha çok seveceğin on kişi varken birine aşık olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Ama asla tanımayacaksın o insanları.

Ülkenin çürüyüp çürümediği beni hiç ilgilendirmez, kendi işime bakarım ben, anlıyor musun?

Uyuyabilirdi belki. Ölüm gibi bir şeydi uyku. Uyudu.

Neyse ki duvarlar burada hala, diye düşündü, dört duvarın varsa umut da vardır. Sokaklardaysan umudunu bile yitirirsin.

İnsan evrenin kanalizasyonudur

İnsanları sevmiyorsun, hepsi bu.

insanları sevmiyorsun, hepsi bu.

***
bana sorarsan bu cinayetin suç ortağısın.

“Merhamet yok mu sende hiç?”
“Merhamete ihtiyacı olanlarda olur merhamet.”

“Biliyor musun Meg kötü olanla, bize kötü olduğu öğretilenler farklı şeyler olabilir. Toplum bize bazı şeyleri kötü olduğunu öğretip bizi köleleştirilmeye çalışır.”

Savaşlarda milyonlarca insan öldürüyorlar, sonra da madalyalar veriyorlar. Dünya nüfusunun yarısını açlıktan ölüşünü koltuklarımızda oturup televizyonda izleyeceğiz.

Aşinayız birbirimize.
Ama budur sevgi, beraber olgunlaşmak.

Gökten aşk yağdığını bilsem,
Sen gelene kadar hiç birini tutmam sevgili.

Bana bir varmış bir yokmuş deme, bana bir varmış de!

.kutu bira veya uzun mavi şişelerde şarap içiyor, birbirlerine bağırıyor, gülüyor, osuruyor, geğiriyor, kaşınıyor ya da televizyon karşısında uyukluyorlardı.

Başka bir erkek bulamayacağımı mı sanıyorsun?
-Hayır, sorun değil senin için.Üç dakikada birini bulabilirsin.

“Kadınlar aptal,” dedi Jorg.
“Ayağını denk al,” dedi Serge, “İntikamları korkunç olabilir ”

İnsan evrenin kanalizasyonudur.

Baban senden sık söz ederdi.
Öyle mi?
Sende azim olmadığını söylerdi.
Haklıydı.
Öyle mi?
Azmettiğim tek şey hiçbir şey olmamaktı; en akıllıca şey gibi geliyor bu bana.

Kimsenin gözlerimi görmesini istemiyorum.
Neden
Aklımdan geçenleri okurlarsa onları aldatamam da ondan

Kadınlar ellerinin altında başka bir kurban olmadan kurbanlarını nadiren terk ederler.

Katlanamıyorum Hayata.

Bir yandan bedenim yiyor beni bir yandan da ruhum.

Topluma uyum sağlayamadım nedense insanlardan hoşlanmıyorum toplumun bir parçası olma isteği duymuyorum ait değilim gayem yok.

Bir önyargı biçimidir aşk. İhtiyaç duyduğun şeyi seversin, sana iyi bir duygu veren şeyi, işine geleni. Dünyada tanıyabilsen daha çok seveceksin on kişi varken birine aşık olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Ama asla tanımayacaksın o insanları.

Atlar insanlar üstüne bahis oynamayacak kadar zekidir.

Ben de sadık olabiliyorum. İyi biriyim ben. Hay Allah.

Bu dünyanın orospuları yazarlardır.

Evet kahramanım ben. Bir efsane. Saf kalmış, ruhunu satmamış.

Atlar insanlar üstüne bahis oynamayacak kadar zekidir.

İnsan ruhundan beslenemez. Ruhunla kirayı ödeyemezsin mesela. Dene ve gör.

Daha neler gelecek başıma?