Ellika Tomson’un Keşif Günlüğü Kitap Alıntıları – Asa Lind

Kaşif gözlerini kullanma sanatını yeni öğrenmişti. O kadar güçlü gözlerdi ki bunlar, başkalarının bakmaya cesaret edemeyeceği şeyleri görebiliyorlardı.

Oysa bir kum tanesini keşfetmek. İşte bu gerçekten zor.

Eğlencenin sonuna doğru büyüklerin hepsi sarhoş olmuştu.

Anlatacak çok şey var ama vaktim yok.

Sandra bugün hasta, dedi.
Çok da umurumdaydı.

Ayak parmaklarının arasında çimenleri hissetmek, insan hakları arasında sayılmalı.

Eğlenceli olan şeylerin çoğu yasak, eğer yasak değilse tehlikeli.

Dönen başın değil, içindeki düşünceler.

Durmak mı? dedi, ben mi..? Ellika kahkahalara boğuldu.

Hayır! Dur! Yeter artık! Diye bağırdı Ellika.
Kendi düşüncelerine sesleniyordu.

İnsanın pişman olduğu şeyleri kesip atabilmesi ne güzel.

Onu önce kavanoza kapadım, ama orada yaşamak istemedi. Cam kavanozda olmasına ve manzaraya bakabilmesine rağmen istemedi. Aya uçmak istiyordu, ben de onu bıraktım.

Bozulan her şey tamir edilemez
Ne zamk kâr eder, ne çivi
Tamir edemezsin, bozulan her şeyi
Ah biliyorsun, her şey bozulabilir.
Ve bozulan bazı şeyler hep öyle kalır.

Belki de eşi benzeri olmayan çok ama çok özel bir böcek.

Asık suratlı şah.

Tamir edilmezmiş hah! Elbette edilir.

Elbette onunla satranç oynayacağım, dedi Pampas. Bu apartmandaki en iyi satranç oyuncusu o. Yani benden sonra.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Bunlara at, vezir, kale, piyon, şah ve fil deniyordu. Sanki birbirleriyle konuşur gibiydiler.

Her insana aynı kolaylıkla hoşçakal denemeyeceğini keşfettim.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Bence şöyle yapalım dedi, önce üzerindeki resme bakalım ama birazcık. Sonra çevirip ne yazdığını okuyalım ve sonra tekrar resme bakalım. Bu sefer daha uzun ve daha dikkatli.

Yaşlılık zor şey. İnsanın gözleri bile iflas ediyor.

Ama kitaptaki resminde hala gülüyor.

Etrafta hayaletler olsa bile Ellika’da yoluna devam etti.

Kavga ederken insan neşeleniyor.

Size hizmet etmek beni sevindirir.

Keşfettim ki, öff, janus amma da sıkıcı!!!

Ama yine de bazen delirecek gibi oluyorum.

Keşfettim ki diye yazacaksın sonra da gerisini getirirsin.

Ama ben kâşif değilim ki, dedi Ellika.
Değilsin ama olabilirsin, dedi Pampas.

Keşke bir kuş olsaymışım, dedi Ellika. Kesinlikle daha iyi olurdu.

Haa şu krille kolomb dedi pampas hani şu hindistanı bulamayan adam
Hayır amerika yı keşfeden adam dedi ellika

Bir reçel kavanozunun içinde olsa da, saat yine saattir.
Ama artık zaman durmuştur.

Bazen ben de yalan söylüyorum, dedi. Ama minnacık yalanlar.

Tamir edemezsin bozulan her şeyi
Ah biliyorsun, her şey bozulabilir Ve bozulan bazı şeyler hep öyle kalır.

–    Keşif seyahati için, dedi Janus, bilinmeyen bir yere gitmek gerek. Yoksa keşfedecek bir şey bulamazsın. Evin içindeymiş, daha neler.

Birilerinin barışması için birilerinin ölmek üzere olmasının gerekmesi tuhaf bir şeydi.

Keşfetmek için uzak ülkelere gitmek şart mı? İnsan yaşadığı apartmanda keşif seyahatine çıkamaz mı?

Daima keşfedilecek bir şey vardır! En iyi bildiğinizi sandığınız yerde bile!

Bozulan her şey tamir edilemez Ne zamk kâr eder ne çivi
Tamir edemezsin bozulan her şeyi
Ah biliyorsun, her şey bozulabilir Ve bozulan bazı şeyler hep öyle kalır.

– Bazen ben de yalan söylüyorum, dedi. Ama minnacık yalanlar. Örneğin annem ödevlerimi yapıp yapmadığımı sorduğunda Yapılması gereken ödevim olmasına rağmen yok diyorum, ama bazen.

–    Evet, ama en önemli konularda anlaşıyorlar, dedi Pampas.
–    Evet, mesela senin hakkında, dedi Ellika.
Pampas yutkundu. Asansörü çağırmak için düğmeye bastı. Kulağını kaşıdı.

Bozulan her şey tamir edilemez Ne zamk kâr eder ne çivi
Tamir edemezsin bozulan her şeyi
Ah biliyorsun, her şey bozulabilir Ve bozulan bazı şeyler hep öyle kalır.