İmam Nevevi kitaplarından Riyazü’s Salihin Ciltli kitap alıntıları sizlerle…
Riyazü’s Salihin Ciltli Kitap Alıntıları
onun iyi bir müslüman olduğunu gösterir.
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“İki büyük nimet vardır ki, insanların pek çoğu onların kıymetini bilmezler. Bunlar, sıhhat ve boş vakittir.” [Buhari, Rikak 1]
“Peygamberimiz,Rasûlullah ﷺ kendilerine “yataklarınıza girince otuzüç kere hamdedin” buyurmuştur.
Bir rivayete göre tesbih ve bir başkasına göre de tekbir otuz dört kere olacaktır.”
(Buhäri ve Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Vücutlarının yan tarafları yataklardan uzaklaşarak umut ve korku içinde RABBLERİNE dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden hayır için sarfederler.”
(Secde Suresi, 16.Äyet.)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, iki vadi dolusu altınlarının olmasını ister. Onun ağzını (gözünü) topraktan başka bir şey doldurmaz ( hırs ve emellerinin sonu yoktur). Her şeye rağmen Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder.” [Buhari, Rikak 10)
1. Adaletli devlet başkanı,
2. Allah’a ibadet ve itaat ederek yetişen genç,
3. Kalbi mescidlere bağlı kimse,
4. Allah için birbirlerini sevip, bu uğurda bir araya gelip ayrılan kişiler,
5. Makam ve güzellik sahibi bir kadının zina çağrısını, Ben Allah’tan korkarım diyerek reddeden kimse,
6. Sağ elinin verdiğini sol eli bilemeyecek kadar gizli sadaka veren kimse,
7. Kendi başına kaldığında Allah’ı anarak gözyaşı akıtan kimse. (Buhari, Ezan 36, Müslim, Zekat 91)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Herkes dostunun dinindedir, her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin.”
(Ebu Dävud, Tirmizi)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Mü’minden başkası ile arkadaş olma; yemeğini de yalnız ALLAH korkusu taşıyan kimse yesin.”
(Ebu Dävud, Tirmizi)
rivayet edildiğine göre:
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Ya Ebu Zerr! Ben seni zavallı görüyorum ve kendim için ne istersem senin namına da onu isterim. Sakın iki kişinin başına bile amir olma ve yetim malının sorumluluğunu da yüklenme.”
(Müslim)
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Zulümden sakınınız: çünkü zulüm, kıyamet günü karanlıklar haline gelir. Cimrilikten sakınınız, çünkü cimrilik sizden öncekileri birbirlerinin kanlarını dökmeye ve kendilerine haram kılınan şeyleri heläl saymaya sürükleyerek mahvetmiştir.”
(Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Nerede olursanız olunuz, surlarla çevrilmiş kalelerde bile olsanız, ölüm sizi yakalar.”
(Nisä Suresi, 78. Äyet.)
Sûresi, 89/14}
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“İmamlar size namaz kıldırırlar.Eğer doğru yaparlarsa hem size, hem de onlara sevap vardır.Eğer hata yaparlarsa size sevap onlara vebal vardır.”
(Buhäri)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil, bunların tümü cennet nehirlerindendir.”
(Müslim)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Kim sarımsak yerse sakın mescidimize (diğer bir rivayete göre mescidlerimize) girmesin.”
(Buhäri ve Müslim)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Melekler yanlarında köpek ve çan bulunduran gruba eşlik etmezler.”
(Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Buna göre sakın kendi kendinizi övmeyiniz; kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilen O’dur.
(Necm Suresi, 42.Äyet)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Ey müslüman kadınlar, (verilen şey) bir deve tırnağı bile olsa, hiç bir kimse komşusuna yapabildiği iyiliği küçümsemesin.”
(Buhäri ve Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“ALLAH gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediklerini bilir.”
(Mü’min Suresi, 19.Äyet.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Kuvvetli kimse, karşısındakini yere seren kimse değildir.Asıl kuvvetli kimse öfkelenince kendini tutabilen kimsedir.”
(Buhäri ve Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Gecenin bir bölümünde sırf sana mahsus fazladan bir ibadet olmak üzere gece namazı kıl. Umulur ki; ALLAH seni makamı Mahmud’a gönderir.”
(İsra Suresi, 79.Äyet.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Ezan ile Kamet arasında yapılan dua reddedilmez.”
(Ebu Dävud ve Tirmizi)
Rasulullah ﷺ “Kulhüvallahü” suresi hakkında “bu sure Kur’an’ın üçte birine denktir” buyurmuştur.
(Müslim)
(Tirmizi ve Buhäri)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“ALLAH Rızası için veren, ALLAH’tan korkan ve en güzeli (şahadet kelimesini) tasdik eden kimseye gelince önüne kolaylık yollarını açarız.”
(Leyl Suresi, 5-7 .Äyetler.)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur;
“Bana cennet gösterildi, cennetliklerin çoğunluğunun fakirler olduğunu gördüm. Bana cehennem gösterildi, cehennemliklerin çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm.”
(Buhäri ve Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Kim dünyayı isterse, orada dilediğimiz kimseye, dilediğimiz kadar dünyalık veririz; sonra kınanmış ve kovulmuş olarak onu cehenneme koyarız.”
(İsrä Suresi, 18.Äyet.)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Göğüslerinizin içindekini (kalbinizdekileri) saklasanız da, açığa vursanızda ALLAH onu bilir.”
(Äl-i İmrän Suresi, 29. Äyet.)
(Buhari-Müslim)
Sadelik imandandır.
Sadelik imandır.
(Ebû Dâvud)
(-Ebû Dâvud-Tirmizi)
(Zümer-9.Ayet)
(Tirmizî)
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: Mümin bir kulumun dünyada sevdiği dostunu aldığım zaman, o kimse (sabrederse ve) Allah’tan ecir beklerse onun karşılığı cennettir.
(B6424 Buhârî, Rikâk, 6)
(1) Sadakai cariye: Kullanım ve sevabı devam eden sadakalar, vakıflar (çeşme, cami, yol, köprü, vs. gibi)
(2) Kendisinden istifade edilen ilim
(3) Ölünün ardından dua eden hayırlı evlat.
İnsan dostunun yaşayış tarzından etkilenir. O halde her biriniz dost edineceği kişiye dikkat etsin!
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Uhud dağı kadar altınım olsa borcum kadarı hariç, diğerini yanımda üç gece bile tutmamak isterdim.”
(Buhäri ve Müslim)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Herhangi bir kadın kocası kendisinden razı olarak ölürse cennete girer.”
(Tirmizi)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kocası evdeyken kadının ondan izinsiz (nafile) oruç tutması ve yine kocasının izni olmaksızın birini eve alması heläl değildir.”
(Buhäri ve Müslim)
Sebe Suresi(34)
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“Miskin bir veya iki hurma yahut da bir veya iki lokma verdiğin kimse değildir.Miskin, yoksulluğuna rağmen avuç açmaktan kaçınan kimsedir.”
(Buhäri ve Müslim)
Peygamberimiz” müflis kimdir, bilirmisiniz” diye sordu.Sahabiler “bize göre ne parası ve ne de malı kalmayan kimsedir” diye cevap verdiler.
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“Ümmetimin müflisi kıyamet günü namaz,oruç ve zekätla gelir, fakat aynı zamanda falana hakaret etmiş, filana iftira etmiş falancanın malını yemiş, falancanın kanını dökmüş ve filan kişiyi döğmüş olarak gelir. O zaman falana ve filana onun iyi amelinden alınıp verilir, üzerindeki borç bitmeden iyi ameli tükendiği takdirde de haksızlık ettiği kimselerin günahlarından alınarak ona yüklenir ve sonra da cehenneme atılır.”
(Müslim)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Peygambere itaat eden,ALLAH’a itaat etmiş olur.”
(Nisä Suresi, 80.Äyet)
Rasulullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kim her gece okuduğunu okumadan veya bir kısmını okumadan uyuya kalır da sonra onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa, onu geceden okumuş gibi hesabına sevap yazılır.”
(Müslim)
Resûlullah , (bir gün) Muâz’ın elini tutmuş ve:
“Yâ Muâz, vallahi ben seni seviyorum.” demiş, sonra da, “Yâ Muâz,
her namazın ardından, “Allâhümme e’innî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni
‘ibâdetike (Allah’ım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana ibadet etmek
için bana yardım et.)” duasını hiçbir zaman bırakmamanı tavsiye
ediyorum.” buyurmuştur.
(D1522 Ebû Dâvûd, Vitir, 26; N1304 Nesâî, Sehv, 60)
Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği bir şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz.
İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez.
(Zuhruf 43/68-73)
Ey âdemoğlu, sen bana dua ettiğin ve benim rahmetimi ümit ettiğin sürece, işlediğin günahların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım.
Ey âdemoğlu, günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden mağfiret dilesen, günahlarının çokluğuna bakmadan seni bağışlarım.
Ey âdemoğlu, sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, fakat bana şirk koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım.
Hz. İbrahim (aleyhisselam), İsmail’in annesi (Hz. Hâcer) ile henüz emzirmekte olduğu İsmail’i alıp Mekke’ye getirdi. Onları Kabe’nin üst tarafında zemzemin yukarısındaki büyük bir ağacın altına bıraktı. O zamanlar Mekke’de kimse yoktu, haliyle su da bulunmuyordu. İşte İbrahim (aleyhisselâm), eşi ile oğlunu oraya yerleştirdi. Yanlarına da içi hurma dolu bir heybe ile su dolu bir kırba bıraktı. Ardından arkasını dönüp gitmeye başladı. Hâcer peşine düşerek,
– Ey İbrahim, bizi konuşacağımız bir kimsenin, yiyip içecek bir şevin bulunmadığı bu vadide bir başımıza bırakıp da nereye gidiyorsun, dedi. Bunu defalarca tekrarlamasına rağmen İbrahim (sallallahu aleyhi vesellem) dönüp bakmadı. Hâcer,
– Bunu sana Allah Teâlâ mı emretti, diye sordu. İbrahim (aleyhisselâm],
– Evet, dedi. Hâcer,
– O halde Allah Teâlâ bizi himayesiz bırakmaz, dedi ve oğlunun yanına döndü.
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“Sadaka malda hiç bir eksilme meydana getirmez.Başkasını bağışlayan kulun ALLAH mutlaka şerefini yükseltir. ALLAH Rızası için alçak gönüllü davranan kimsenin ALLAH mutlaka derecesini yükseltir.”
(Müslim)
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“En kämil imanlı mü’minler, en güzel huylu olanlardır. En iyileriniz, kadınlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.”
(Tirmizi)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Affediniz, göz yumunuz; ALLAH’ın günahlarınızı bağışlamasını istemez misiniz?”
(Nur Suresi, 22.Äyet)
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“Kim devlet başkanına ihanet ederse ALLAH da kendini yüzüstü bırakır.”
(Tirmizi)
Rasulullah ﷺ şöyle buyuruyor:
“İlerde devlet adamlığına karşı hırs besleyeceksiniz; fakat bu hırs kıyamet günü, pişmanlığa dönüşecektir.”
(Buhäri)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Takva sahipleri müstesna, o gün dostlar birbirine düşman olur.”
(Zuhruf Suresi, 67. Äyet)
Kim Allah yolunda bir ok atarsa, onun bu hareketi bir köleyi âzat etme sevabına eşittir.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
“Size düşünecek olanın düşünebileceği kadar ömür vermedik mi? Üstelik sizi ikaz eden de gelmişti.”
(Fätır Suresi, 37. Äyet)