İçeriğe geç

Bilimsel İlkelerin Küçük Kitabı Kitap Alıntıları – Surendra Verma

Surendra Verma kitaplarından Bilimsel İlkelerin Küçük Kitabı kitap alıntıları sizlerle…

Bilimsel İlkelerin Küçük Kitabı Kitap Alıntıları

Astroloji ve telepati gibi bilim maskesi takmış ama aslında bilimsel yöntemle ilişkisiz ya da çok az ilişkili olan fikir ve inançlara sahte bilim denir. Gerçek bilimin kuramları sürekli olarak yeni eklemelerle zenginleşir ve güncellenirken, sahte bilim ideolojileri sabittir.
Bilimsel ilkeler ve yasalar doğanın yüzeyinde yer almaz.’
Fermi hayata ilişkin beklenmedik sorular sorup, sonra da bunlara cevap bulmaya bayılırdı.
Fizikçiler hâlâ Kutsal Kâselerini arıyorlar; başka alanlardaki bilim insanları da öyle. Bilginin peşindeki uğraş sürüyor. Einstein şöyle demişti: ‘Işık çemberi büyüdükçe, onun etrafını çevreleyen karanlık da genişliyor.’ Durmaksızın büyüyen bilgi dağarcığımız her zaman karanlıkla kuşatılmış olacak.
Bir tabağın ya da masanın kenarından yuvarlanan bir dilim kızarmış ekmeğin, yağlı tarafıyla yere düşmek gibi doğal bir eğilimi vardır.
bilinç, (ya da ruh) karmaşık bir nöronlar ağından başka bir şey değildir.
Dünya bir süperorganizma gibi işlev görür.
‘Dünya tarihinde ilk kez, her insan doğduğu andan ölüm anına kadar tehlikeli kimyasallarla temasa maruz kalmaktadır.’
Kimyacılar bir molekülün yapısını bildiklerinde, onu üretebilirler.
Bir işin ters gitme olasılığı varsa, ters gider.
‘Tanrı yoktur ve Dirac onun peygamberidir.’
‘İyi bir fikre sahip olmanın en iyi yolu, pek çok fikre sahip olmaktır.’
Gece Nepal’den girerler
Aşığı ve sevgilisini
Yatağın altından delip geçerler
Siz bunlara harika diyorsunuz,
bense densizler.
Bütün bunların inanması güç olduğunu düşünüyorsanız, bizimkine paralel bir anti-evren fikrine ne dersiniz? Böyle bir evrene girdiğinizde, kendinizin antimaddeden oluşan kopyasını bulacaksınız: Anti-siz. Sakın el sıkışmayın, yoksa birbirinizi yok edersiniz.
Dalgalar, parçacık gibi hareket edebiliyorlarsa neden parçacıklar da dalga gibi davranamasınlar?
‘Dikkat alışkanlığını yerleştirin ve bilge kadınlar ile erkeklere kulak verin. Duyarsızlık ve dikkatsizlik, hayatta karşılabileceğiniz en tehlikeli canavarlardır. Eğitim ancak ilgi ve dikkat sayesinde mümkündür.’
‘Zaman uçuyor; hiç geri gelmemek üzere uçup gidiyor.’
Özel görelilik kuramı sağduyuya meydan okur ama Einstein’a göre sağduyu, ‘on sekiz yaşından önce zihinde yerleşik önyargıların birikiminden’ başka bir şey değildir.
Söylentiye göre, zamanın İngiltere Maliye Bakanı William Gladstone, Faraday’ın elektromanyetik indüksiyon deneyini izledikten sonra kendisine ‘İyi ama bunun ne faydası olacak?’ diye sorar. Faraday da şu ünlü yanıtı verir: ‘Bilmiyorum efendim ama bir gün bundan vergi alabileceksiniz.’
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
‘Bugün dünün anahtarıdır.’
Bir kuşak boyunca edinilen özellikler, gelecek kuşağa aktarılabilir.
Denetim altına alınmadığı takdirde, insan nüfusu geometrik olarak artış gösterirken (1, 2, 4, 8, 16 ), gıda maddesi arzı ise ancak arimetrik olarak (1, 2, 3, 4, 5 ) artacaktır. İki yüzyıl sonunda nüfusun gıda arzına oranı 256/9 olacaktır. (Aritmetik dizilerde her sayının bir sonraki sayıyla arasında fark eşitken, geometrik dizilerde her sayı bir önceki sayının sabit bir katıdır.)
Kimyasal bir değişmede, madde ne yoktan yaratılır ne de yok edilir.
‘Ne bir başlangıca ilişkin iz bulabiliyoruz ne de bir sonu gösteren bir işaret.’
Eğer bir biyolojik saatimiz varsa, o hâlde yeri neresi?
Bir matematikçi ve filozof olan Leibniz, her önermenin gerçekliğini test etmek için kullanılabilecek evrensel bir sembolik dil yaratmanın hayalini kuruyordu. ‘Böylece iki düşünür ancak iki muhasebeci kadar tartışmaya gerek duyardı’ demişti, ‘Ellerine kalemi alıp, birbirlerine haydi hesaplayalım demeleri yeterli olurdu.’
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
‘Konuya ilişkin olguları sınamadan ortaya kuramlar atmaya’ değil, ‘deneyler ve gözlemler yapmaya’ inanıyordu.
Doğa boşluk sevmez.
Gezegenler, odaklarının birinde Güneş’in yer aldığı eliptik yörüngelerde dolanırlar.
Göksel küreler kavramının doğru olması imkânsızdı, çünkü kuyrukluyıldızlar bu kürelerin içinde hareket ediyorlardı.
Varlıklar gereksiz yere çoğaltılmamalıdır.
Bir yarışta, yavaş koşan atlete başlangıçta avans verilirse, hızlı koşan atlet asla yavaş koşanı geçemez.
Hareket bir yanılsamadır.
Dünya tarihinde ilk kez, her insan doğduğu andan ölüm anına kadar tehlikeli kimyasallarla temasa maruz kalmaktadır.
‘Ya matematik insan beyni için çok büyük ya da insan beyni bir makineden daha fazla bir şey.’
Kepler, ilk Latince bilim-kurgu öyküsü olan ‘Somnium’ u yazdı; bu öyküde, evrendeki uzay okyanuslarında yol alacak bir gemi hayalini anlattı.
Beytüllahim Yıldızı, gece gökyüzünde Jüpiter ile Satürn’ün kavuşması (gökyüzünde gezegenlerin birbirine yakınlaşması) olayı idi.
Gökyüzü değişkendir ve kuyrukluyıldızlar uzayda yol alırlar. Dünya evrenin merkezidir, Güneş ve Ay onun çevresinde döner. Gezegenler ise Güneş’in etrafında dolanır.
Tycho Brahe
Madde, boşluktan ve atom adı verilen sonsuz sayıdaki minik, görünmez parçacıktan oluşur.
Hareket bir yanılsamadır.
Tim Berners-Lee www ya da sadece web denilen internet üzerinde bulunan ve hiper metin tabanlı, grafiksel bir bilgi sistemini yarattı.Bu icadı için hiçbir zaman patent almadı.
Büyük Patlama’nin ilk anlarında ,türbülans nedeniyle bazı bölgeler genişlemeye değil büzülmeye zorlandı.Bu durum maddeyi kırarak, boyutları birkaç mikrometreden bir metreye kadar değişen karadeliklerin oluşmasına yol açmış olabilir.
Dünya tarihinde ilk kez, her insan doğduğu andan ölüm anına kadar tehlikeli kimyasallarla temasa maruz kalmaktadır.
Nükleer füzyonda, hafif atomların çekirdekleri çok yüksek sıcaklıklarda birleşir ve muazzam miktarlarda enerji açığa çıkarırlar.Bu enerji,yıldızın yüzeyinden ısı ve ışık olarak yayılır.
Uranyum çekirdeği bir nötron aldıktan sonra kabaca eşit parçaya bölünerek baryum ve kriptonu oluşturmaktadır.
Richer ölçeği, logaritmiktir.Yani ilave her nokta,sarsıntı şiddetinin 10 kat arttığını gösterir.
Hidrojenin üç izotopu vardır: hidrojen-1( sıradan hidrojen ), hidrojen-2( döteryum ), hidrojen-3( trityum ).
Bir astronot, karadeliğin olay ufkunun içinden geçecek olursa kütle çekim kuvvetleri vücudunu gerecek ve çok uzun bir spagetti halinde uzatacaktır.Bu ölü spagetti,karadeliğin tekilliğine çarptığında astronutun kalıntıları atomlarına ayrılacaktır.
Çok büyük bir yıldız,bir beyaz cüceye dönüşmez; bir supernova olarak patlar ve devasa miktarlarda madde atımı yaparak , bir kaç gün boyunca tüm gökadadan bile daha fazla parıldar.
Güneş, nükleer yakıtını tamamen tüketince,büzülecek ve bir beyaz cüce olacak.Dünya’dan büyük olmayacak ama o kadar ağır olacak ki maddesinin bir çay kaşığı kadarı bile binlerce kilogram olacak.
Pauling kimyasal bağlar üzerindeki çalışmaları nedeniyle 1954 yılında Nobel Kimya Ödülü aldı.2.Dünya Savaşı ardından nükleer çağda toplumun yeni sorumlulukları konusunda bilinç yaratmak için var gücüyle çalışması sebebiyle de 1962 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazandı.
Başka kimseyle paylaşmadan iki Nobel Ödülü almayı başaran tek kişidir.
Şu anda gözleyebildiğimiz evrende 125 milyar gökada var ve her bir gökada da milyarlarca yıldız içeriyor.
Antimadde ile normal madde temas ettiğinde birbirlerini yok ederler.Dünya’da, hatta Güneş sisteminde antimaddenin var olması imkansızdır.
Katı,sıvı,gaz ve plazma gibi Bose-Einstein yoğuşması da maddenin hallerinden biridir.
Bilinen en güçlü asit, antomin pentaflorürün hidroflorik asit içindeki %80’lik çözeltisidir.Bilinen en güçlü baz ise sezyum hidroksittir.
William Lawrence Bragg Nobel ödülü alan en geç kişi (25 yaşında) ünvanına sahiptir.
Bugün bilim insanları,yalnızca helyum yardımıyla erişilebilen mutlak sıfır yakınında,yaklaşık 24 elementin ve yüzlerce bileşiğin süperiletkene dönüştüğünü biliyorlar.
Dikkat alışkanlığını yerleştirin ve bilge kadınlar ile erkeklere kulak verin.Duyarsızlık ve dikkatsizlik, hayatta karşılaşabileceğiniz en tehlikeli canavarlardır.Eğitim ancak ilgi ve dikkat sayesinde mümkündür.
1 kglık maddenin açığa çıkardığı enerji , 20.000 kiloton TNT’nin patlamasıyla açığa çıkan enerjiye denktir.Hiroşima’ya atılan atom bombası yalnızca 15 kilotonluk bir bombaydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir