Sokrates’le Bir Akşam Yemeği Kitap Alıntıları – Steve Jobs

Değersiz insanlar sadece yemek ve içmek için yaşarlar, değerli insanlar ise sadece yaşamak için yer ve içerler..

Yaşlı insanlar oturup şöyle sorarlar: ‘Bu da ne böyle?’ Gençler ise şöyle sorar: ‘Bununla ne yapabilirim?’

Hiçbir şeyi fazla ciddiye almayın. Hayatınızı yaratıcılığınızı konuşturarak, bir sanatçı olarak yaşamak istiyorsanız, geçmişe fazla takılmamanız gerekir. Yeri geldi mi ürettiğiniz her şeyi, olduğunuz kişiyi, yani hepsini çöpe atmaya hazır olmak zorundasınız.

Yaratıcılık, nesneler arasında bağ kurmaktır. Yaratıcı insanlara, falanca şeyi nasıl bulduklarını sorduğunuzda, kendilerini biraz suçlu hissederler; çünkü aslında o şeyi bulmaktan ziyade, zihinlerinde canlandırmışlardır. Bir süre sonra da, o şey zihinlerinde iyice belirginleşmiştir. Bunun sebebi kendi hayat pratikleri arasında bağ kurabilmeleri ve aynı şeyleri sentezleyebilmeleridir.

“Kaç yaşında olduğumu pek düşünmem. Sabah kalkarım ve benim için yepyeni bir gün başlar.”

“Diğer insanların fikirlerinin gürültüsünün, iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin.”

“Bence ortaya koyduğunuz iş söze hacet bırakmaz.”

“Bir gün ölecek olduğunuzu bilmek, kaybedecek bir şeyleriniz olduğunu düşünme tuzağına düşmenizi engellemenin en iyi yoludur.”

“Yaratıcılık, nesneler arasında bağ kurmaktır.”

Dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa.

Kaç yaşında olduğumu pek düşünmem. Sabah kalkarım ve benim için yepyeni bir gün başlar.

Merakımı ve içimdeki sesi takip ederek ulaştığım şeylerin çoğunun, sonradan paha biçilemez olduğu ortaya çıktı.

İleriye bakarak noktaları birleştiremezsiniz; yalnızca geriye bakarak birleştirebilirsiniz onları. O yüzden, noktaların bir şekilde geleceğinizde birleşeceğine güvenmelisiniz. Bir şeylere güvenmelisiniz. İç sesinize, kaderinize, hayata, karmaya vs. Bu yaklaşım beni hiç yarı yolda bırakmadı ve hayatımdaki bütün değişimlerin sebebi oldu.

Büyük işler başarmanın tek yolu yaptığımız işi sevmekten geçer. Sevdiğiniz şeyi daha bulamadıysanız, aramaya devam edin. Sakın durmayın. Söz konusu kalbinizin sesi olduğu için, sevdiğiniz şeyi bulduğunuzda hemen anlayacaksınız.

Ömrümün sonuna gelip de Tanrı’nın karşısına çıktığımda, içimde tek bir yetenek kırıntısı bile kalmadı ve bana bahşettiğin her şeyi kullanıp tükettim, diyebilmeyi umuyorum.

Bu, benim mantralarımdan bir tanesidir. Odaklanma ve basitlik. Basitlik, karmaşıklıktan daha zor olabilir: Bir şeyi basitleştirmek uğruna zihninizi arındırmak için çok çalışmak zorundasınız. Ama nihayetinde buna değer, çünkü bir kere başardınız mı, dağları yerinden oynatabilirsiniz.

Kalbinizin sesini dinlememeniz için herhangi bir sebep yok.

Zamanınız sınırlı, o yüzden başkasının hayatını yaşayarak çöpe atmayın o zamanı Diğer insanların fikirlerinin gürültüsünün, iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin. En önemlisi de, yüreğinize ve içinizdeki sese kulak verecek kadar cesur olun. Her nasılsa, gerçekte nasıl biri olmak istediğinizi onlar zaten biliyorlar.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Sokrates’le bir akşamüstü için elimdeki bütün teknolojiyi verirdim.

Yaptıklarımızla olduğu kadar yapmadıklarımızla da gurur duyuyorum.

Hatalarımızın sorumluluğu bize ait, çünkü bunu daha önce kimse yapmamıştı.

Ne yapacağınızı seçerken dikkatli olmalısınız. Çok önemsediğiniz bir şeyi yapmayı yapmayı kafanıza koyar koymaz ve o şey yapmaya da değerse o şeyi niye kafanıza koyduğunuzu unutup o şey üzerinde çalışmaya dalıp gidiyorsunuz. Adanmışlık kendiliğinden geliyor.

Başarısızlık riskini göze almaya devam ediyorsa, hala sanatçılar demektir. Dylan ve Picasso daima başarısızlık riskini göze almışlardır.

Mezarlıktaki en zengin adam olmak umurumda değil Geceleri, harika bir şey yaptık diyerek yatağa girmek İşte asıl umurumda olan bu.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Bir şeyin önemli olabilmesi için illa dünyayı değiştirmesi gerekmez.

Tüketicilerin zeki olduklarına ve en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ürünler istediklerine inanıyoruz.

Belli bir süre boyunca yalnızca tek bir şeyi yapmaya odaklandığınız zaman, hayatınızı başka türlü yaşama ihtimallerinden de vazgeçmek zorundasınız. Olağanüstü bir şey başarmak niyetindeyseniz, at gözlüğü takıp çok kararlı biçimde dümdüz ileriye bakmalısınız. Hele ki iş adamı olmayı değil de, kreatif bir insan olmayı arzuluyorsanız.

Bize kalırsa, beyninizi kapatmak için televizyon izliyor ve beyninizi açmak istediğinizde de bilgisayar başına geçiyorsunuz.

Bilgisayarlar, kitaplardan sonra piyasaya çıkan ve masada öylece durup sizinle sınırsızca ve yargılamaksızın etkileşime geçebilen tek şeydir.

Web dünyayı değiştirmeyecek, en azından gelecek 10 yıl boyunca değiştirmeyeceği kesin. Ama dünyanın sınırlarını genişletecek.

Hiçbir şeyi fazla ciddiye almayın. Hayatınızı yaratıcılığınızı konuşturarak, bir sanatçı olarak yaşamak istiyorsanız, geçmişe fazla takılmamamız gerekir. Yeri geldi mi ürettiğiniz her şeyi, olduğunuz kişiyi, yani hepsini çöpe atmaya hazır olmak zorundasınız.

Yaratıcılık, nesneler arasında bağ kurmaktır.

İnsanın hayat pratiklerini ne kadar iyi anlayabilirsek, o kadar iyi ürün tasarımlarımız olur.

Sektördeki muhteşem işler tek kişi tarafından değil, daima bir ekip tarafından gerçekleştirilir.

Hepimiz gerçekliği sembol isimlere indirmeye bayılırız ama Süpermen’in modası geçeli çok oldu. Dikkate değer bir başarı elde etmek ancak ekip işidir.

Her işte elinizden gelenin en iyisini yapın. Uyumayın! Başarı beraberinde yeni başarıları getirir, o yüzden başarıya aç olun. Mükemmelliyetçi, nitelikli insanları işe alın.

Çok ilginç fikirleri ve yeni ortaya çıkan teknolojileri, yıllarca inovasyon yapmayı sürdürebilecek bir şirkete dönüştürmek için birçok farklı disipline ihtiyaç vardır.

Bence, bir şey yaparsanız ve ortaya çok güzel bir şey çıkarsa, o şeye çok fazla takılı kalmayıp, gene harika ama bu sefer bambaşka bir şey yapmalısınız. O bambaşka şeyin ne olduğunu bulmanız yeterli.

Sistemin özünde sistemsizlik vardır. Bu demek değildir ki yöntemden yoksunuz. Apple son derece disiplinli bir şirkettir ve harika yöntemlerimiz mevcuttur. Ama olay bu değil. Yöntem sizi daha verimli kılar.

Benim işim insanların suyuna gitmek değil. Benim işim onları daha iyi hale getirmek.

Biz sadece bir bilgisayar değil, bir şirket yaratıyoruz.

Önce müşterilere ne istediklerini sorup, sonra da onlara istedikleri şeyi vermeye çalışmak boşunadır. Siz o şeyi yapana kadar, onlar yeni bir şey isteyeceklerdir.

artık geçmişe bakmayı bırakalım, dedim.
Önemli olan yarın ne olacağı.

“Kaç yaşımda olduğumu pek düşünmem. Sabah kalkarım ve benim için yepyeni bir gün başlar.”

“Dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa.”

“Mezarlıktaki en zengin adam olmak umrumda değil Geceleri harika bir şey yaptık diyerek yatağa girmek.. İşte asıl umrumda olan bu.”
Steve Jobs,1993

Zamanınız sınırlı, o yüzden başkasının hayatını yaşayarak çöpe atmayın o zamanı Diğer insanların fikirlerinin gürültüsünün, iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin. En önemlisi de, yüreğinize ve içinizdeki sese kulak verecek kadar cesur olun. Her nasılsa, gerçekte nasıl biri olmak istediğinizi onlar zaten biliyorlar.

Geriye dönüp de, eh, of, şey işte, keşke kovulmasaydım, keşke ben de orada olsaydım, keşke şöyle, keşke böyle diyemezsiniz. Boşunadır. O yüzden, dün yaşananları kafaya takmak yerine yarınların icadıyla uğraşalım.

Bir gün ölecek olduğunuzu bilmek, kaybedecek bir şeyleriniz olduğunu düşünme tuzağına düşmenizi engellemenin en iyi yoludur. Zaten çırılçıplak kalmışsınız. Kalbinizin sesini dinlememeniz için hiçbir sebep yok.

Kalbinizin sesini dinlememeniz için herhangi bir sebeb yok.

Hiçbir şeyi fazla ciddiye almayın. Hayatınızı yaratıcılığınızı konuşturarak, bir sanatçı olarak yaşamak istiyorsanız, geçmişe fazla takılmamanız gerekir. Yeri geldi mi ürettiğiniz her şeyi, olduğunuz kişiyi, yani hepsini çöpe atmaya hazır olmak zorundasınız.

Her işte elinizden gelenin en iyisini yapın. Uyumayın! Başarı beraberinde yeni başarılar getirir, o yüzden başarıya aç olun. Mükemmeliyetçi, nitelikli insanları işe alın.

Apple dünyadaki herkesin sahip olduğu çoğu kaynaktan yoksun bir şirket. Başarılı olmamızın sebebi hangi atları süreceğimizi dikkatli seçmemizdir

artık geçmişe bakmayı bırakalım, dedim. Önemli olan yarın ne olacağı.

“Dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa.”

“Bazen hayat kafanıza tuğlayla vurur. İnancınızı kaybetmeyin.”

“ dünyayı değiştirebileceklerini düşünecek kadar deli olanlar, gerçekten dünyayı değiştirebilecek olanlardır.”

“Mesele popüler kültür değil, mesele insanları kandırmakla ilgili değil ve mesele, insanları aslında istemedikleri bir şeyi almaya ikna etmekle ilgili de değil. Ne istediğimize karar verecek olan bizleriz.”

“Bu, benim mantralarımdan bir tanesidir: Odaklanma ve basitlik. Basitlik, karmaşıklıktan daha zor olabilir: Bir şeyi basitleştirmek uğruna zihninizi arındırmak için çok çalışmak zorundasınız. Ama nihayetinde buna değer, çünkü bir kere başardınız mı, dağları yerinden oynatabilirsiniz.”

“Bence bu, çok büyük bir şeyin başlangıcı. Bazen o ilk adım, atması en zor adımdır ve biz o adımı daha yeni attık.”

Hiçbir şeyi fazla ciddiye almayın.

Bir şeyin önemli olabilmesi için illa dünyayı değiştirmesi gerekmez

Dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa .

Bu günlerde, sahip olduğumuz en değerli kaynaklardan bir tanesi boş zamandır bence.

Ölüm muhtemelen Hayat’ın en iyi icadıdır.

Dünü düşün, yarının hayalini kur ama bugünü yaşa.

Kaç yaşında olduğumu pek düşünmem. Sabah kalkarım ve benim için yepyeni bir gün başlar.

Ömrümün sonuna gelip de Tanrı’nın karşısına çıktığımda, içimde tek bir yetenek kırıntısı bile kalmadı ve bana bahşettiğin her şeyi kullanıp tükettim, diyebilmeyi umuyorum.

Bazen hayat kafanıza tuğlayla vurur. İnancınızı kaybetmeyin.

dünyayı değiştirebileceklerini düşünecek kadar deli olanlar, gerçekten dünyayı değiştirebilecek olanlardır.

Zamanımız sınırlı, o yüzden başkasının hayatını yaşayarak çöpe atmayın o zamanı Diğer insanların fikirlerinin gürültüsünün, iç sesinizi bastırmasına izin vermeyin. En önemlisi de, yüreğinize ve içinizdeki sese kulak verecek kadar cesur olun. Her nasılsa, gerçekte nasıl biri olmak istediğinizi onlar zaten biliyorlar.

Sokrates’le bir akşamüstü için elimdeki bütün teknolojiyi verirdim.

Ekran tuşlarını o kadar güzel tasarladık ki onları yalamak isteyeceksiniz.