İçeriğe geç

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri Kitap Alıntıları – Kolektif

Kolektif kitaplarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri kitap alıntıları sizlerle…

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri Kitap Alıntıları

Aşk denilen şey meğer ne şiddetli bir ruh fırtınasıymış!
“Hürriyet, verilmez alınırmış ”
“ resim göz ile görülür, hayal ruh ile ”
“Harp, bir gaye değil bir vasıtadır.”
“Her sanatın en büyük adamları, aldatmayı en iyi bilenlerdir.”
“Bir milletin hayatı lisanının varlığı ile ikizdir. İkisi beraber yaşar, beraber ölür, lisanı ölmüş, milliyeti payidar olmuş bir millet gösterilemez.”
“ her gün geçmişe biraz daha arkamızı dönüyoruz.”
“ hikayeler az çok hayatın aynalarıdır.”
“ asıl daima kopyaya tercih edilir.”
“Hiçbir eserin geneli hakkında yalnız bir tefrikasına bakılarak karar ve hüküm verilemez.”
“En büyük ve en tatlı uğraşılat en geç ve zor kazanılanlardır.”
“Geçmiş, kişinin iş ve ahlak aynasıdır.”
“Kirli ellerinizi eldivenle örterek temizlik taslamak istiyorsunuz.”
“Delinin hareketi akıllı ağzından anlatılamaz.”
“Yeryüzünde birçok insan, fakat birkaç sebep ve birkaç sonuç vardır.”
“Dikkat edersek insan hayatında daima aynı konunun çeşitli şekillerle, çeşitli renklerle devam edip durmakta olduğunu görürüz.”
“ her iyi şey yanlış kullanılırsa berbat olur.”
“İnsan hayatında iki defa emekliyor: Beşikten çıktığı vakit, tabuta gireceğine yakın ”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“ ben tüfeği kucağında can veren asker gibi kalem elimde iken düşeceğim.”
“Doğruyu söylemek için ya veli olmalı, ya deli ”
“Uzaktan bakmakla bir şey öğrenilmez.”
“Hayat, daima değişen ve bizi değiştiren bir şey ”
“Büyük kuvvetler daima küçükleri hazmederek kendi bünyelerine katarlar.”
“ herkes kendinin hakimi olmalıdır.”59
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Hiç kimse işini bir diğerinin insafına bırakmamalıdır.”
“Daima yoksulluktan şikayet tamahkârların tabiatıdır.”
“İnsan da tıpkı bir dikiş makinesi, bir otomobil gibi bozuluyor.”
“Şimdiye kadar ölmedim. Fakat pek de diri değilim.”
“Dilimizde sadeliğin zorunluluğu ve önemi ciddi olarak bilindiği gün, edebiyat başlamış olacaktır.”
“Bir milletin genel kültürü, birkaç estetik hocasının araştırmalarının sonuçlarıyla ölçülemez”
Çünkü resim göz ile görülür, hayal ruh ile
Ya sizin isteğinizde büyük bir samimiyet var ya da benim anlayışımda kocaman bir cahillik
Harp bir gaye değil, bir vasıtadır.
(Gazi Mustafa Kemal için)
Asırlar asırları takip ettikçe sen daha da büyüyeceksin.
(Gazi Mustafa Kemal için)
Saray parkına dikilen abiden senin büyüklüğünün yanında ne kadar küçük kalıyor Gazi. Bugün düşmanları alargada tutan senin mucizeli sırrına remz ve timsal olabilecek azamette hiçbir heykel düşünemiyorum
(Gazi Mustafa Kemal için)
İstanbul’u İstanbullulara veren sensin Gazi. İstanbul’a akan düşman selleri, senin dehanın ördüğü setlere çarparak geri döndü. Biz şehrin bütün halkı, kurtarıcımızın yüksek nasiyesi önünde ne kadar eğilsek, gökleri yıldızlara kadar donatsak, büyük mucizenin şükranını eda etmiş olamayız.
(Gazi Mustafa Kemal) Evvelki teşriflerinden birinde şöyle buyurmuşlardı:
İki büyük cihanın mültekasında Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir.
Türk ulusunun asıl gözbebeği İstanbul değil, sensin Gazi.
Mustafa Kemal, Türkiye cisminin ruhudur.
(Gazi Mustafa Kemal için)
Tarihin en karanlık gecelerinde geleceğinin yolunu kaybeden Türklük, zavallı bir âmâ gibi düşmanlarının ayakları altında sürünürken senin dehandan çakan şimşekler ona istikbalini gösterdi. Onu beşer evlasından hiç umulmaz bir kudretle omuzlarından tutup kaldırdın, silkerek uyandırdın. Yürü dedin. İşte hep senin ruhumuza verdiğin savletlerle yürüyoruz. Dehan ileri bir projektör gibi tali ve istikbal ufuklarımızın kesif sislerini yırtıyor. Gazi, hep aydınlığa gidiyoruz. Hep dehanın ışığına koşuyoruz.
Güneşler için mesafe yoktur.
Bırak ben, ben olayım. Sen de sen kal.
Açlık bir zarurettir ama kuduzluk bir illettir
Önceden doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Şimdi edebiyat kadrosundan dışarı atıyorlar.
Şimdi delilik o kadar moda ki, herkes aklından utanıyor
Affedersiniz, soyunuzda deli var mı? Evet mi? Tebrik ederim. İşte dehanın birinci fabrikası
Tabanlarınıza keçe bağlayınız
Kötü eserler hakkında sükut en büyük tenkittir.
Hiçbir değeri olmayan kötü eserleri tenkitten nasıl bir şeref ümit edilebilir?
Tenkit sanatını, yılların içinde gömülmüş olan tahkir ve aşağılama bataklığından kurtarmalıyız.
Her iyi eser takdirkarları mutlu etmekten çok ona haset duyanların yüreklerini kavurur.
Hemen hiç kimse kendine bir çıkar sağlamaksızın medih yapamaz.
Tarafsız tenkit ve takdir, ileriliğin, sanatın, adaletin ruhudur.
..iyiyi övmek, doğruyu kabul etmek hasleti insanlarda en az vücut bulan bir fazilettir.
Methetmek; bazı ahmakları aldatmak için çok kere değersiz hatta zararlı şeyler hakkında yapılır.
Çok methedilen şeyleri sevmem. Çünkü bu övüşlerin yüzde birinin bile yerinde yapılmadığını bilirim.
Her şeyde bilgisizlik
Aslı yok iken zihinde kurulmuş şeylere yer ver Bak Şimdi insanların akılları ayı topa tutmak çaresini aramakla meşgul.
Her sanatın en büyük adamları, aldatmayı en iyi bilenlerdir.
Gözlerini aç Hakikati anla
Fakat bir iki işle yaşamak kabil değil ki
Dert dinleyecek vaktim yok
Önünüze, yolunuza engel bir kütük çıkarsa, işte bütün gücünüzle onu baltalayınız
Bu yücelme savaşınızda, birkaç adım bile kaybetmeniz büyük bir ziyandır.
İlerlemenize engel olmayan değersiz eserleri çökertmeye uğraşmayınız
Bu taşlı, dikenli yolda istihkam alayı gibi kazma kürekle çıkınız.
..gerek cehalet, haset sebebiyle iyi şeye ‘fena’ demek, fena şeye ‘iyi’ demekten daha günahtır.
Tenkit, cahiller elinde bir hınç ve şer aleti olunca, pek zararlı bir gayeye yol açar.
Dünyada leyh ya da aleyhte fikir ileri sürülmeyecek hiçbir şey yoktur.
Pek düzgün şeyler de yavan oluyor.
..artık temizlenemezsiniz.
Karşımda kim olursa olsun, daima aynı silahla vuruşmak adetimdir.
..büyük bir şöhrete çatmak her zaman insana şöhret kazandırabilir; hele üstad cevap verirse.
Herkes kendi kıymetini serbesçe ortaya koyacak yer bulabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir