Picasso ile Yaşamak Kitap Alıntıları – Carlton Lake

“sana bir konuda fikir edinmek istediğimi söyledim.“ dedi “aslında istediğim bir konudaki fikrimin doğru olup olmadığını görmek.“ Ona fikrinin hangi konuda olduğunu sordum. “vücudunun aklımdaki görüntüsüne uyup uymadığını görmek istiyorum..“

Francoise Floransali bir bakiredir. Ama diğerlerine benzemez. O, laik bir bakiredir..

Uyanmıştım ve büyü bozulmuştu.

Eğer hayat bir çöl veya uzun bir sürgün olacaksa da bununla yüzleşmeliydim.

Sen bir şairsin. Bir şair için en iyisi var olmamaktır..

“Hepimiz içimizde geçmiş deneyimlerin ağırlığını taşırız ve bunu bir kenara bırakamayız.”

İstikametim felaket olacaksa, bunu denemek ve hayatta kalıp kalamayacağımı, gerçekte kim olduğumu görmek isterdim.

Uyurgezer gibi farkına varmadan çatının ucunda yürürdün, bir rüyada veya hayalde yaşıyor gibi dolaşırdın.”

Hayatında anlayış ve iletişim bulacağını sanmana rağmen aslında felakete sürükleniyorsun.

Her şey çok kötü. Yarın daha kötüye gidecek.

Bu şekilde yaşamaya neden devam etmeliyim?

Gözlerinde kendimi yıkayayım..

Mutlu olursak mutlaka bunun bedelini ödememiz gerekliydi.

Hayat zaten kötü bir roman gibi.

“Benim için kesinlikle huzur yok.

Yalnızca yapabileceklerinin sınırları içinde kalmak yerine bazen yapabileceklerinin altına da inmelisin.

Hayatımda senden başka her şey yalnızca bana ağırlık veriyor ve ışığımı karartıyor.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Tanıştığımız gün aslında şubat ayında çok soğuk bir gündü, ama ben güneşin pırıl pırıl parladığı bir gün olarak hatırlıyorum.

Önümde bir hayatın olduğunu anlamak yerine zamanımın azaldığını hissediyordum.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Her şey çok az miktarda bulunur – özellikle mutluluk.

İnsan yaşamaya mutlaka doğduğunda başlamaz.

Hayatın bana ulaşabilen seslerinin çok kısık olduğu ve gerçeklikle bütün bağlantımın kopuk olduğu izlenimine kapılıyordum.

Uzun zaman boyunca kendimi bir köşeye kısılmış hissettim.

“Yaşlı bir adama kimse çiçek getirmez,” dedi. Sonra elbisemin çiçeklerle aynı renk olduğunu fark etti. “Görüyorum ki her şeyi düşünmüşsün,” dedi. Geneviève’iönüme ittim. “Güzellik önde, zekâ arkada,” dedim.

Francoise Floransalı bir bakiredir. Ama diğerlerine benzemez. O, laik bir bakiredir..

Sana bir konuda fikir edinmek istediğimi söyledim. dedi aslında istediğim bir konudaki fikrimin doğru olup olmadığını görmek..
Ona fikrinin hangi konuda olduğunu sordum. “Vücudunun aklımdaki görüntüsüne uyup uymadığını görmek istiyorum..

Resim yapmak bu yabancı ve düşman dünya ve bizim aramızda bir aracı olarak, korkularımıza ve isteklerimize şekil vererek gücü elimize almak için tasarlanan bir sihirdir. Bunu anladığım zaman yolumu bulmuştum.

İnsanlar ancak en fazla sayıda engeli aşarak sanatçı olabilir. Bu yüzden sanatçılar teşvik edilmemeli, tersine engellenmelidir.”

“Ama sabah altıda kalkmak hiç hoş değil.
Suçluları neden sabaha karşı idam ettiklerini anladım.”

Benim için şimdi önemli olan var olmak ve ayak izlerimi bırakmak. Şu veya bu izin geçirdiğim genel evrimle uyumlu mu, uyumsuz mu olduğuna başkaları karar versin. Bazen üzerine beni tamamen mutlu etmeyen bir resim yaptığım bir kâğıdı bırakıp, düşünceme daha uygun ikinci bir çalışma yapmak yerine, eğilip yerden alıp da üzerinde yeniden çalışmamın hata olduğunu hissediyorum.”

“Ben küçükken annem bana ‘Eğer asker olursan bir general olursun. Din adamı olursan Papa olursun,” demişti. Bunun yerine ben ressam oldum ve Picasso oldum.

Ressamlar gerçeklerden biraz uzakta yaşar.

Kum saati tersine çevrildiği anda kum akmaya başlayacak ve bitene kadar da durmayacak. Bu nedenle keşke her şeyi başa alabilseydim diyorum .Çok az hareket yapar, mümkün olduğunca az konuşur ve eğer yaşananları geciktirmemize yarayacaksa birbirimizi daha az görürdük

“ sana bir konuda fikir edinmek istedigimi soyledim. “ dedi “ aslinda istedigim bir konudaki fikrimin dogru olup olmadigini gormek. “
Ona fikrinin hangi konuda oldugunu sordum.
“ vucudunun aklimdaki goruntusune uyup uymadigibi gormek istiyorum. “

Insan yasamaya mutlaka dogdugunda baslamaz

Kum saati tersine çevrildiği anda kum akmaya başlayacak ve bitene kadar da durmayacak. Bu nedenle keşke her şeyi başa alabilseydim diyorum .Çok az hareket yapar, mümkün olduğunca az konuşur ve eğer yaşananları geciktirmemize yarayacaksa birbirimizi daha az görürdük