Kral Salomon’un Bunalımı Kitap Alıntıları – Romain Gary (Emile Ajar)

Bilirim, herkes aşktan geberir, çünkü aşk en zor bulunan şeydir, ama ben gebermeye son vermiştim, yaşamaya başlıyordum.

Sevdiği birini yitirmek korkunç bir yalnızlık, ama hiç kimseyi yitirmemiş olmak daha da korkunç bir yalnızlık.

Anlaşılmaz bir şeydi bu. Beni de en çok anlaşılmaz şeyler etkiler, çünkü türlü umutlara yol açar.

Yaşamaya bakın beni dinlerseniz, yarını beklemeyin, bugünden toplayın yaşamın güllerini!

Her şeyi beklemek gerekir, özellikle de beklenmeyeni, Mösyö Salomon.

Aşk sözlük değiştiriyor artık, tıp sözlüğüne geçiyor.

Yaşam da, uyuşturucu gibi, gittikçe yerleşiyor.

Stoacılar olanaklarının üstünde yaşamaya çalışan insanlardır.

Mutlu yaşayabilmek için saklı yaşayalım.

Bir gümrükçü gibi araştırırım sözcükleri, gizli bir şeyleri var mı diye bakarım.

Soluk alır gibi sevdin mi solunum hastalığına tutuldun sanıyorlar.

Bir kadın için en zor şey sevgisiz yaşamaktır.

Gülünç olma hakkımız da bulunmasa bu yaşama yaşam mı denir!

Hiçbir zaman aşkta fazla şansım olmadı.

Başkalarını yeterince düşünmezsek, kendimizi gereğinden fazla düşünürüz Matmazel Cora.

Yaşam güzel şaşırtılarla doluydu.

Dünyayı aydınlatan salaklıksa, her şeyi biliyorsun, her şeyi anlıyorsun demektir.

Her şeyini yitirebilir insan, iki kolunu, iki bacağını, gözlerini, dilini, her şeyini; ama umudunu yitirmemişse, hiçbir şeyini yitirmemiş demektir, sürdürebilir.

Hiçbir şey düşünmemek için saatlerce okuyordum.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Ne aradığımı bilseydim, bulmuş sayılırdım.

Öyle zamanlar olur ki, soruların başına gelebilecek en kötü şey yanıttır.

İyilik anlatımı her zaman biraz acılıdır, çünkü nelerle karşı karşıya olduğunu bilir.

Faşizm her zaman bir duyarsızlaştırma süreci olmuştur.

Her gün biraz daha zorlaşıyor dünyayı taşımak.

her zaman başkalarına gereksinimi vardır insanın, yaşam boyu kendinden nefret edemezsin ya! asi gençler yaşlılara saldırmaz olursa, Yahudiler ortadan kalkarsa, komünistler uçup giderse, göçmen işçiler de ülkelerine dönerlerse, Mösyö Tapu’nün duygu çölüne düştüğünün resmidir diyor Chuck.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

yeryüzünde sırasını bekleyen daha nice mutsuzluk varken burada onu anmama şaşacaksınız belki ama insan yaşamı herhangi bir yerde başlar, herhangi bir yerde bitiverir, bunun için ona fazla bel bağlamamak gerekir, bunu unutmamalı.

Bana sorarsan, bence uyanık bir insan ömür boyu taşlar gibi mutsuz olmaya bakmalıdır, böylece ölmekten korkmaz. Uyuyamıyorum bile. Korku bırakmıyor yakamı. İyi , güzel,mutluyuz, ama bunu birbirimizden ayrılmak için bir neden sayamayız, değil mi öyle?

Bu konuyu bir daha açmadık o gece. Konuşmadık artık, hiçbir şey konuşmadık. Sessizlik. Ama sessizlik aynı şey değildi artık. Benim çok iyi bildiğim bir sessizlik, o uluyan sessizlik değildi. Yeni bir sessizlikti. Geceleri uyandım mı ulumaya başlar genellikle, ben de elden geldiğince çabuk uyumaya çalışırım. Ama o gece,Aline’in yanında bir dakika bile yitirmeyim diye bile bile uyanıyordum.

Sanırım Mösyö Salomon çok kolay ağladığı için tutuyordu onu, telin ucundaki mutsuzluklara çok iyi geliyordu bu huyu. Sevgi ve yalnızlık yoksulu bir kimsenin dokunacak, duyarlı bir tel bulabilmesi önemli bir şey. Bir mutsuzluğun önemsenmemesinden daha kötü bir şey yoktur

Her zaman yığın yığın soru vardı ona sormak istediğim, ama aklıma gelmiyor, dilsiz kalıyorlardı. Kafadan degilde yürekten, dile dökülemeyecek yerden geliyorsa, bir soruyla da özetleyemezsin, bin soruyla da.

İnsanın bilebileceği şeylere ilişkin kusursuz bilgi diyordu bir de, bu fena değildi hani. Bilgenin niteliği, davranışı, bilgiyle bütünlemiş üstün sakinlikte vardı.

Yalnız kendini düşünüyor bu adam.
Çok yaşlı ve yalnız olmanın ne demek olduğunu bildiğini söylemek istiyorsan
Onunki güçlülük istemi. İyilikseverlerde egemenlik kurma gereksinimi ağır basar hep.

Gerçekci şarkı yığın yığın mutsuzluk isteyen
bir türdür, halk türüdür çünkü. Özellikle yüzyıl başlarında, sosyal güvencelerin bulunmadığı, insanların yoksulluk ve veremden sapır sapır dökülüp öldükleri dönemde çok modaydı, aşk da bugünkünden çok daha önemliydi o dönemlerde, çünkü ne araba vardı ne televizyon ne tatil, hele bir de halk çocuğu oldun mu aşk bulup bulacağın en güzel şeydi.

Orta-yol. Boşvermekle gebermek arasında bir yer. Kapıya çifte kilit vurmakla bütün milleti içeriye doldurmak arasında. Katılaşmamak, ama kendini de çiğnetmemek. Zor iş.

Her gün biraz daha zorlaşıyor dünyayı taşımak.

Şarkının gerisini uzaktan dinledim, o bitince de sessizliği dinledim, çünkü son şarkıyı hep o söyler.

Gerçek şu ki, kötü edebiyattan hoşlanan kadınlar tehlikelidir..

Yaşamaya bakın beni dinlerseniz, yarını beklemeyin,
Bugünden derleyin bugünden yaşamın güllerini!

Bar bar bağırıp da işitilmeyen seslerle dolu sessizlikler vardır.

Ama insan bazı bazı en çok şaka ederken doğruyu söyler..

Yalnız kadınlar bilir sevmesini.

İnsan birini sevdi mi her zaman bir şeyler kalır geriye.

Bir şeyi anlamamak gibi bir şansınız olursa, onu elden kaçırmamalısınız.

Yeryüzünde yalnız başına olmak bir propagandadan başka bir şey değil.

Bir mutsuzluğun önemsenmemesinden daha kötü bir şey yoktur.

Kendinden daha mutsuz kişiler bulunduğunu düşünmek her zaman rahatlatır adamı.

Şurası doğru ki, duyarlık insan türünün düşmanıdır bence, bundan bir kurtulabilsek, en sonunda rahata ererdik.

Düşünüyordum ki, birini daha çok sevmek için ille de sevmek gerekmiyordu.

Bir kadın için en zor şey sevgisiz yaşamaktır.

Bir kadının böylesine gürültülü sustuğunu hiç işitmemiştim.

Her şeyini yitirebilir insan, iki kolunu, iki bacağını, gözlerini, dilini, her şeyini; ama umudunu yitirmemişse, hiçbir şeyini yitirmemiş demektir..

İnsan her zaman kendinden daha küçük birine gereksinim duyar..

İnsanın yüreği budala olmaz da nasıl olur, anlamıyorum, Mösyö Salomon. Budala bir yüreğin yoksa, hiç yüreğin yok demektir.

İnsan neyi aradığını biliyorsa, daha baştan bulmuş sayılır..

Düş kuranları fazla desteklemeye gelmezdi, azıcık desteklemeliydi, neden derseniz, sonunda düşüp suratlarını parçalarlar hep.

Kendimi düşünmemek için başkalarını düşünüyorum, en korktuğum şey kendimi düşünmek. Kendimi düşünmeye başladım mı bunalım tepeme biniverir.

Yaşamın seni soyup soğana çevirmesine boyun eğmek acı bir şeydi.

Kimsecikleri olmadığını seziyordum, insan bir zamanlar önemli biri olup da sonra böyle olmaktan çıktı mı sık sık gelir bu iş başa.

Çünkü öyle zamanlar olur ki, soruların başına gelebilecek en kötü şey yanıttır.

Gizem kapıyı umuda açar hep, başka hiçbir şey yoksa, insan için en gerekli olan budur.

Beni de en çok anlaşılmaz şeyler etkiler, çünkü türlü umutlara yol açar.

Bence açıklama, bilgisizliğin en büyük düşmanıdır.

Dünya taşınması fazla ağır, hatta ezici gelmeye başlayınca, bunalım başladı demektir.

Her gün biraz daha zorlaşıyor dünyayı taşımak.

“ öyle zamanlar olur ki, soruların başına gelebilecek en kötü şey yanıttır.”

Acıma biraz küçültücüdür her zaman, bir yukarıdan bakma vardır içinde.

Şöyle güzel bir şey yazın. İncelik için yapın bunu, sevecenlik için, çiçekler için yapın. Yaşamında bir günışığı olsun bu yazdığınız, anasını sattığımın!

Matmazel Cora, artık yaşamdan beklenmeyen, gene de hep beklenen her şey.