Gümüş Serçe Kitap Alıntıları – Fiona Valpy

Zaman,kıyıya vuran dalgalar gibi hızla ilerliyor.

Karanlıkları ancak sevginin ışığı aydınlatır.

İnsanların bu kadar zalim olabileceğini bilirken dünyayı nasıl iyi ve güzel bir yer olarak görebilirdim ki?

Kendini zamana ve iyi dostların ilgisine bırakan her kalp iyileşir.

Sen aptal falan değilsin. Sadece gençsin ve bu dünyanın kötülüğüne karşı tecrübesizsin. Bu senin ne kadar masum olduğunu ortaya koyuyor

Her kalp iyileşir ve iyileşirken başka bir şeye dönüşürdü. Aldığı ıstırap dolu ders, onu gerçekte olduğu kişi ve olmak istediği kişi üzerinde düşünmeye zorlarken kendi içinde çözüme ulaşmasını sağladı.

Karanlıkları ancak sevginin ışığı aydınlatabilir…

Kendini zamana ve iyi dostların ilgisine bırakan her kalp iyileşir ve iyileşirken başka bir şeye dönüşürdü

Karanlıkları ancak sevginin ışığı aydınlatabilir

En güçlü duygu, bu dünyada yalnız olmadığınızı bilmenin verdiği güvendi. ♡

Moda, onu yaratanların ve giyenlerin hikâyesini anlatmak için vardır. ☆

Her kalp iyileşir ve iyileşirken başka bir şeye dönüşürdü. Aldığı ıstırap dolu ders, onu gerçekte olduğu kişi ve olmak istediği kişi üzerinde düşünmeye zorlarken kendi içinde çözüme ulaşmasını sağladı. ♡

Sen aptal falan değilsin. Belki de senin ne kadar masum olduğunu gördü. Sana duymak istediklerini söyledi.

Önemli olan tek şey, sevmek ve sevilmekti. Aslında hayatında en çok bunu istiyordu. ♡♡

Her zaman bir çare vardır, çabalarımızın küçük ve etkisiz görünmesinin hiçbir anlamı yok.

Hayatı, kaybetmek korkusunu yüreğimizin derinliklerinde yaşayacak kadar seversek, o hayat bizi, ruhumuzu işte böyle yarım bırakıyordu.

Hayata bu kadar sıkı sarılıp ona gereğinden fazla değer veriyorsak hüzün ve çaresizlik, taşıyamayacağı bir yükü üstlenen birini ne kadar derine çekebilirdi ki ?

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Kader dediğimiz olgu karmaşıktır. Her şey olacağına varır.

Ancak gerçeği öğrenirsen her şeyi anlarsın.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Zaman, kıyıya vuran dalgalar gibi hızla ilerliyor.

Bu kadar kolayca mahvolabilen insanlık ve dünya için ağlıyordum.

Savaş döneminde en çok alışveriş yapanlar nazilerdi. Hepside kaliteli bir gece elbisesi yada şık bir paltoyla bu çirkin gerçeği örtmemin yollarını arıyorlardı.

Savaş insanların ruhunu gizli bir şekilde ele geçirip zehirliyor.

Annemin kökleri onu olduğu yere bağlayacak kadar sağlamdır.

İyi bir yol arkadaşı olduğun kadar iyi bir akıl okuyucusun da.

Hem güçlüyüm hemde kırılganım.

Kendini zamana ve iyi dostların ilgisine bırakan her kalp iyileşir.

Sen aptal falan değilsin. Sadece gençsin ve bu dünyanın kötülüğüne karşı tecrübesizsin. Bu senin ne kadar masum olduğunu ortaya koyuyor.

Kırık bir kalp ne derece düzgün atabilir ki.

Nazilere karşı olan öfkem büyük ve bu öfke, yüreğimde barındırdığım korkudan da yüce.

Babamla üvey annemin evi hiç
bir zaman bana yuva hissi vermedi.

İnsanların bu kadar zalim olabileceğini bilirken dünyayı nasıl iyi ve güzel bir yer olarak görebilirdim ki?

Hayatı, kaybetmek korkusunu yüreğimizin derinliklerinde yaşayacak kadar seversek, o hayat bizi, ruhumuzu işte böyle yarım bırakıyordu.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.