Vedat Türkali kitaplarından Tek Kişilik Ölüm kitap alıntıları sizlerle…
Tek Kişilik Ölüm Kitap Alıntıları
Ah bu ülkenin umutsuz çıkmazı!.. Halk sürünür. İnsanlar acıya batar; herkes bir yol ara, kimse bulamaz !
Yanlışlarımı seviyorum; yol gösteriyor bana onlar!..
Bütün umutların, sıcak düşlerin kökünden sökülüp atılmasıydı ölüm.
Yaşama da, ölüme de tek başımıza bağımlıyız.Ölürken de tek kişiyiz, yaşarken de
Yaşam zorluyor, sürekli bir yerlere itiyor insanı.İsteyerek yaptıklarınla yapmak istemediklerin; bir bakıyorsun, yer değiştirmiş.
Bazı duygularımızı abartıp acıya dönüştürüyoruz; anlamsızlığını anlayınca da kurtuluyoruz ondan!..
Yaşanmaya değer ne var dünya da sanat olmasa!..
Yaşamaktan korkanlar içindir ölüm!
Kendisine yakışanını arayıp buluyor herkes.
Böyle acımasız olmamalıyım kendime.
Bağlı olmak, yüke dönüşmemişse güzel.
İnsanlar doğruları işlerine yaramadan görmezler.
Alabilsek, nasıl ibret doludur yaşam. Çelişkiler bitmez.
Nerden, nasıl geleceğini bilmeden gelecek dehşetli güzel günlere inanıyorduk!..
Kendi diline düşmek başkalarının diline düşmekten daha kötü; kulağını tıkayamazsın.
İstediğin kadar kaskatı oyna kızım, yüreğini örtbas edemezsin.
Her şeyin başı o kitaplar zaten..
Geberip gideceğiz bu pislikte.
Geç de olsa yolunu bulmuş olmanın mutluluğunu duyuyordu içinde. Bu kalabalıktan ayırıyordu yolu onu.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yaşam bu! Hep bir şeyler taşıyacaksın; ezilmeyeceksin yükün altında.
Kayarak düştüğü pis yaşam ırmağının çamurlu, bulanık sularında boğulup gitmemek için bir şeylere tutunması gerekti.
Ne denli örtbas etmek istemişsen izleri o denli derin oluyor.
Yaşamaktan korkanlar içindir ölüm.
Ben işçilerin iktidar olmasını istiyorum.
Yanmak için cehennem gerekmiyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Armut, ağacından uzağa düşmez!
Şurama bir şey takılıyor, güç tutuyorum kendimi.
Sevgiye de, sevgisizliğe de, istemenize karşın ara veremiyorsanız yitiren sevgi oluyor sonunda.
Önemli şeyler uçar gider, bir küçük ayrıntı kıymık gibi batar kalır bellekte.
Örgütlenmemiş yığın sürüdür; ürkütmekten kolay ne var ?
Umarsız görülen durumlarda böyledir, kendinizden başka kurtarıcınız yok
Ne yapsanız etseniz çapınızı çevreniz belirliyor Armut ağacından uzağa düşmez!.
Sömürüyü yeryüzünden kazıyıp atacağız diye çıktık yola; bizi sömürdüler
Ne denli yiğit olup ne yakıcı düşler kurarsan kur, karanlık kuyuyu boylayacaksın sonunda
En büyük mutluluk vaadiyle gelenler en büyük acıları çektiriyorlar.
Ölürken de tek kişiyiz, yaşarken de
Etine kızgın demir vurulan adamın acısını ne denli paylaşabiliriz?
Nereden, nasıl geleceğini bilmeden gelecek dehşetli güzel günlere inanıyorduk!.. (Nazım)
Acıyı daha acısıyla unutturuyor yaşam
ezeli bir şifadır aldanmak
Kendi diline düşmek başkasının diline düşmekten çok daha kötü; kulağını tıkayamazsın
Acı çekilmeyen yer var mı şu yeryüzünde? En büyük mutluluk vaatleriyle gelenler en büyük acıları çektiriyorlar.
Doğadan güzel sığınak var mı ?
Mağaralara ilk resimleri yapanlar da ava gitmemiş, oturup hayvan resimleri çizmiş, çizdikleri avın sırtına oklar saplamışlar! Avın en güzel parçalarını da onlar yemiş olmalı
Senin savaşın salt kendi kendinle; onda da yeniksin her seferinde
Kural kaygısından arınmadıkça ortada olanı yenileyip durursun
Yanlışla doğru ikizdir, kim kolay ayırabilir ki?..
En güzel dünya çocuklarla delilerin dünyası
Yanlış yapmaya yazgılı doğmuşuz bir kez; ne gelir elmizden
Güçlük, onurlu yürümekte
Kendinizden başka kurtarıcınız yok
Kimsenin sırtına binmedim ben, ama hep birilerini taşıdım! Sevinerek hem de, güle oynaya.
Ne yapsanız etseniz çapınızı çevreniz belirliyor. Gücünüzü de.
Sevgi yoksa özünde yaptığın neye yarar?
Perde indi mi gözlere, tüm insanların birden iniyor.
İnsanlar doğruları işlerine yaramadan görmezler
-Biz galiba yanlış bakıyoruz bu çocuklara, dedi. Düşmana bakar gibi bakıyoruz oysa yaşama bakar gibi bakmamız gerek.
Akıllı uslu konuşan birinin suskunlukları çok şeyi saklar
Kendi diline düşmek başkalarının diline düşmekten çok daha kötü; kulağını tıkayamazsın.
Yanlışlarımı seviyorum; yol gösteriyor bana onlar!..
Sezgileri, bilgileri değil, konumları belirliyor kişilerin davranışlarını
Her şeyi göze alacak duruma geldin mi yürekli olursun
Senin çığlıklarını duyan mı var ?
En güzel dünya çocuklarla delilerin dünyası!
Mutluluk değişmemek belki de!
Ölürken de tek kişiyiz, yaşarken de
..hem susmak istemediğini hem de söyleyeceklerini yeterli bulmadığını anımsıyordu hep
Nerden alırız direnme gücümüzü? Bizi sürekli itip yönelten bir minicik nokta var içimizde. Bir şeye dayanıp dayanmayacağımızı da o belirliyor.
Kötülük nedir? Neye diyoruz kötülük?
Yanlış yapmaya yazgılı doğmuşuz bir kez; ne gelir elimizden?
Neyi, neden savunduğunu gerçek nedenini algılayıp tam bilincine varmak önemli sorun; en güç sorun belki de
Korku muydu bu ? Değildi! Daha kötüsüydü belki de..
İnsanlar ille de ideolojilerine bağlı olarak iyi ya da kötü olmuyorlar ki, bir de kendi özbenlikleri var işte!
Çevresinde kalabalığın yoğunlaşmasıyla arttıkça artıyor gibiydi yalnızlığı