İçeriğe geç

Son Okçular Tepesi Kitap Alıntıları – Abdülaziz Kıranşal

Abdülaziz Kıranşal kitaplarından Son Okçular Tepesi kitap alıntıları sizlerle…

Son Okçular Tepesi Kitap Alıntıları

Kimse bizim elimizden ve dilimizden emin değilse örnekliğimizi kaybetmişiz demektir.
Ümmet olarak Kur’an ve Sünnet’in asla terk etmeyin dediği görev yerlerimizi terk ettiğimiz için askerî, siyasî, ekonomik açıdan büyük bir bozguna uğradık. Bu bozgunla birlikte başlayan geri çekilme, elimizde kalan son okçular tepesi evlerimizin sınırlarına kadar dayandı.
Kim bir yetimi yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse affedilmeyecek günahları olsa bile Allah onu cennetine koyar.
(Tirmizi)
Müslüman evleri arasında en hayırlı ev içinde kendisine hayırla muamele edilen bir yetimin bulunduğu evdir.
İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin ürettikleridir.

| Hadis-i Şerif

Hiçbir ana-baba evlâdına iyi bir eğitimden, iyi bir ahlâktan daha değerli mîrâs bırakamaz.

| Hadis-i Şerif

Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
Müslümanlık kalitemiz evdeki ahlakımız kadardır.
Kim, üç (veya iki ve bir) kız çocuğu bakıp büyütür ve onları güzel terbiye eder; onları evlendirir ve onlara ihsanda bulunursa, onun için cennet vardır.

Hadis-i Şerif

Sahip olabileceğiniz en hayırlı dünya nimeti; zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve insanın imanı doğrultusunda İslam’ı yaşamasına yardımcı olan bir hanımdır.

| Hadis-i Şerif

Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse cennete girer.

(Tirmizi)

Kime yumuşaklıktan bir nasip verilmişse, ona hayırdan da bir nasip verilmiştir. Kendisine yumuşaklıktan bir nasip verilmeyen kimseye de hayırdan bir hisse verilmemiş demektir.

| Hadis-i Şerif

Kim haklı olduğu halde münakaşayı ve tartışmayı terk ederse ona cenmetin ortasında bir köşk vardır.
Eşinizi seviyorsanız onu sabah namazına kaldırın.
Şuurlu Müslüman, görev adamıdır. En büyük görevi ise Allah’a kulluktur. Çünkü kulluk, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın insana yüklediği en büyük sorumluluktur. Bu görev ifa edilmeden diğer tüm görevler anlamsız kalacaktır. Kulluk bilincinin şuuruna erişildiği zaman dünyanın tüm cazibeleri basitleşir, tüm yorgunluklar huzura dönüşür.
Müslümanlığımız gereği evlerimizi zinaya, içkiye, kumara, faize kapattığımız gibi, aynı Müslümanlığımız gereği evlerimizi, gıybete kapalı alanlar haline getirmek zorundayız.
Kocasını razı ve hoşnut ederek ölen kadın cennete girer.

| Hadis-i Şerif

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Ehline (ailene ve etrafındakilere) namazı emret ve onun üzerinde (namazda) sabırlı ol.
Senden rızık istemiyoruz. Seni, Biz rızıklandırırız. Akıbet (en güzel sonuç) takva sahiplerinindir.
Taha Suresi, 20/132
İmanca mü’minlerin en olgunu, ahlâkı en güzel olup aile bireylerine karşı en yumuşak ve lûtufkâr davranandır.

| Hadis-i Şerif

İslami kalitemiz, özel hayat Müslümanlığımızdadır.
Müslüman bir ağaç diker veya bir ekin eker de ondan bir insan bir kuş ve hayvan yerse bu yenenler kendisi için sadaka olur.

| Hadis-i Şerif

Belki de Namazdan, Oruçtan, Hacdan, Cihaddan geçtiğimiz sınavı, anne/babalarımızın, eşlerimizin, çocuklarımızın, komşularımızın, dava kardeşlerimizin müslümanlık seviyemiz hakkında yapacakları şahitlikler nedeniyle kaybedeceğiz.
Kim ailesi için helâlinden çalışırsa o kimse Allah yolunda cihad eden kimse gibidir.
| Hadis-i Şerif
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Allah’ın rızasını uman bir adamın ailesinin geçimini sağlamak için harcadıkları bile onun için birer sadakadır. Hatta yemekte eşinin ağzına verdiği lokmadan bile sevap kazanır.

| Buhari

Evlerimiz ve ailelerimiz cennet fırsatlarımızdır.
Müslüman kadın, kendi evini sıradan bir yuva değil İslam’ı bir nizam haline dönüştürecek büyük potansiyel ve enerji taşıyan, İslam devletinin tohumu ve çekirdeği olacak görür. İnandığı değerleri önce kendi şahsında ve evinde tatbik etmek onun en büyük özelliğidir.
Evlatlarımıza yedirdiklerimizin helalden mi, haramdan mı, kul hakkından mı, faizden mi geldiğine dair bilincimiz ve teyakkuz halimizin neredeyse sıfırlandığı bir zamanda imtihan oluyoruz.
Siz islam devletini evlerinizde kurun, Allah sokaklarınızı da şehirlerinizi de devletlerimizi de islamlaştırır
Yetiştirdiğimiz çocuklarımızdan;mahalleli illallah ediyorsa,çevremizdekiler bizimle komşuluk ve akrabalık ilişkisi kurmaya korkuyorsa,insanlar ticaretimizden ve borç alış verişimizden nefret ediyorsa,kimse bizim elimizden ve dilimizden emin değilse örenkliğimizi kaybetmişiz demektir. Örnekliğini kaybedenlerin, Müslümanları temsil etmesi düşünülemez bile
Yetiştirdiğimiz çocuklarımızdan; mahalleli illallah ediyorsa, çevremizdekiler bizimle komşuluk ve akrabalık ilişkisi kurmaya korkuyorsa, insanlar ticaretimizden ve borç alış-verişimizden nefret ediyorsa, kimse bizim elimizden ve dilimizden emin değilse örnekliğimizi kaybetmişiz demektir.
Örnekliğini kaybedenlerin, Müslümanları temsil etmesi düşünülemez bile.
Örnek yuvalar kurmak mecburiyetindeyiz.
İçinde yaşadığımız topluma önder olmak istiyorsak önce o topluma örnek olmak zorundayız.
Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur’an ve Sünnettir. O evlerde erkeğin yada kadının da değil sadece Allah’ın sözü geçer.
Müslüman kadının mutfağı, onun devletinin merkezidir.
Ömrün boyunca asla zulme, zalimlere ve haksızlığa boyun eğme! Emperyalist’lerden, Siyonist’lerden, onların iş birlikçilerinden, tanklarından, topraklarından, uydularından, borsalarından, ekonomilerinden ve tehditlerinden ASLA KORKMA!
Müslüman kadın, kendi evini sıradan bir yuva değil islam’ı bir nizam haline dönüştürecek büyük potansiyeli ve enerjiyi taşıyan, islam devletinin tohumu ve çekirdeği olarak görür. İnandığı değerleri önce kendi şahsında ve evinde tatbik etmek onun en büyük özelliğidir.!
İstediğin zaman, kimseden değil, sadece Allah’tan iste. Yardım dilediğin zaman da sadece Allah’tan dile. Şunu bil ki şayet bütün insanlar, sana bir fayda sağlamak için bir araya gelseler, Allah’ın senin için yazdığının, takdir ettiğinin dışında bir fayda veremezler. Aynı şekilde, sana bir zarar vermek için toplansalar, Allah’ın senin için yazdığından, takdir ettiğinden başka bir zarar dokunduramazlar. Bil ki sabırla beraber zafer, sıkıntıyla beraber rahatlık ve zorlukla beraber kolaylık vardır. (Tirmizi)
Unutma! Senin gerçek Müslümanlık seviyen eşinin ve çocuklarının yanındaki Müslümanlık seviyendir.
Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur’an ve sünnettir. O evlerde erkeğin ya da kadının değil Allah’ın sözü geçer.
Hayatı değerli kılan kulluk bilincidir. Varlık gayesini gerçekleştirebilmek, hayatı boş ve anlamsız bir döngü olmaktan çıkarabilmek hep bu yüksek şuur seviyesiyle ilgilidir.
“Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyiliği tavsiye etmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar…”
Sizden bir kimse ne diye kardeşini öldürmeye kalkışıyor?
Niçin BÂREKALLAH demiyor?
Şüphesiz NAZAR haktır.
(Tirmizi)
Elalem ne der? Diye ürettiğimiz putlarımız , evlerimizde bile islami presiplerimizi uygulamamıza engel oldu. Kızımızın kıyafetinden, evimizin perdelerine , mobilyalarına kadar ne varsa inancımıza göre değil , Elalem ne der? Putunun emirleri doğrultusunda belirler olduk.
İslam’ın çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği ev
Ya Rasulallah (sav), evim, evinizdir. Emrinizdedir. Nasıl, ne zaman ve ne kadar arzu ederseniz, kullanabilirsiniz. diyerek evini İslam davasına vakfeden Erkam Bin Ebi’l Erkam’ın (r.a) evi olmuştur..
Müslüman kadın, kendi evini sıradan bir yuva değil İslam’ı bir nizam haline dönüştürecek büyük potansiyeli ve enerjiyi taşıyan İslam devletinin tohumu ve çekirdeği olarak görür. İnandığı değerleri önce kendi şahsında ve evinde tatbik etmek onun en büyük özelliğidir .
Evlatlarımıza yedirdiklerimizin helalden mi haramdan mı kul hakkından mı faizden mi geldiğine dair bilincimizin ve teyakkuz halimizin neredeyse sıfırlandığı bir zaman da imtihan oluyoruz..
Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur’an ve sünnettir. O evlerde erkeğin ya da kadının değil Allah’ın sözü geçer.
Tapusu bize ait olan evlerimizin baş köşesinde televizyon, gündemini de diziler ve magazin programları işgal etti. Geniş Odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afiyeti, huzuru ve bereketi kaybettik.
Daha konforlu bir hayat, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk.
Siz İslam devletini evlerinizde kurun,
Allah sokaklarınızı İslamlaştırır.
Sakın unutma! Sen Allah ile aranı iyi tutarsan Allah da sevdiklerinle senin aranı iyi tutar.
Öyle bir zaman gelecek ki fitneler evlerinize yağmur gibi yağacak.
(Buhari)
Elalem ne der? diye ürettiğimiz putlarımız, evlerimizde bile İslami prensiplerimizi uygulamamıza engel oldu. Kızımızın kıyafetinden, evimizin perdelerine, mobilyalarına kadar ne varsa inancımıza göre değil, Elalem ne der? putunun emirleri doğrultusunda belirler olduk.
Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki:Yumuşak huylulukta bolluk ve bereket vardır. Kim yumuşak huyluluktan mahrum olursa hayır ve bereketten de mahrum olur.
Halk içerisinde tam bir sünnet hayranıyken özel hayatımızda, evimizde, sünnetten tek bir eser bile göremiyorsak tedavi edilmesi gereken ciddi manevi hastalıklarımız var demektir.
Müslümanlık kalitemiz evdeki ahlakımız kadardır.
Efendimiz (s.a.v): Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira kim bir Müslüman’ın kusurlarını, ayıplarını araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını araştırır, Allah kimin kusurunu araştırırsa, onu, evinin içinde de olsa rezil eder.
Belki de Namazdan, Oruçtan, Hacdan, Cihaddan geçtiğimiz sınavı, anne/babalarımızın, eşlerimizin, çocuklarımızın, komşularımızın, dava kardeşlerimizin müslümanlık seviyemiz hakkında yapacakları şahitlikler nedeniyle kaybedeceğiz.
Evlerimiz Vakıflarımızdır.
Ailelerimiz Cemaatlerimizdir.
Evlerimiz Devletlerimizdir.
Üstad Hasan el Benna’nın :Siz İslam devletini evlerinizde kurun, Allah sokaklarınızı İslamlaştırır.
Analarımızın evlerimizden uzaklaştırılmasıyla birlikte nesillerimizi tehdit eden büyük facia başlamış oldu. Evde ana kalmayınca anaokulları açtık, huzur kalmayınca huzur evleri açtık. Ancak hiçbir suni tedbir bu bozgunun önüne geçemedi. Kreşlerin, bakıcıların ve bakımevlerinin bağrında yetişen nesillerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti.
Siz İslam devletlerini evlerinizde kurun Allah sokaklarınızı da şehirlerinizi de devletlerinizi de islamlaştırır
“Siz islam devletini evlerinizde kurun Allah sokalarınızı da şehirlerinizi de devletinizi de islamlaştırır.”
Asıl vebalin kadınlarımız için uygun İslami çalışma zeminlerini hazırlamayan erkeklerin üzerinde olduğunu unutmayalım.
Cemaatle namaza gidemediğin zamanlar, evde eşine ve çocuklarına imamlık yaparak kıl ki evin imamı olduğun belli olsun. Haftada bir gün eşini ve çocuklarını toplayarak onlara nasihat edip bir ev dersi, ev sohbeti yap ki evin hocası olduğun belli olsun. Evdeki haramlara ve yanlışlara müdahale et ki evin lideri olduğun belli olsun. Eşinle be çocuklarınla muhabbet etmeyi, şakalaşmayı, zaman geçirmeyi ihmal etmeki evin babası olduğun belli olsun.
Bugün bilgi kadar bilince ve şuura , tebliğ kadar temsil ve örnekliğe ihtiyacımız var.
Siz islam devletini evlerinizde kurun , Allah sokaklarınızı da şehirlerinizi de devletlerinizi de islamlaştırır.
•Hasan el-benna
Yaşadığımız topraklarda Kur’an ve Sünnet ‘ e aykırı olarak çıkan kanunları eleştirmek, gerektiğinde muhalafet yapmak, müslümanlık görevimizdir.
Sosyal medyada sahte profil kullanarak, kadın olduğu halde erkek, ismi erkek olduğu halde kadın ismi kullanarak, başkasının fotoğrafını profil resmi yaparak, oturduğu şehri, Maddi durumunu, tahsil durumunu, yaşını farklı gösterip hile yaparak müslümanları aldatmak
Bak evladım! Habibi Nacar imtihanına tabi tutulduğun gün, yani önüne hakka destek olup Hakkı söyleme fırsatı çıktığı gün, önünde İki Yol olacak. Ya sayılarının çokluğuna ve güçlerine rağmen Hakkı desteklemeyip, susmayı tercih eden kalabalıklardan olacaksın. Ya da tek başına, bir başına da olsan hakka destek vermek için şehrin öteki ucundan koşarak gelen ve canı pahasına da olsa Hakka destek veren yiğitlerden olacaksın. Sakın ola Hakkı desteksiz bırakmayasın evladım!
Allah’ın razı edilmedikten sonra bütün insanlar senden razı olsa neye yarar. İnsanları razı etmek için çırpınıp durma. Gün gelir bir eksiğin, kırk yıllık emeğini siler atar insanların gözünde.
Başkalarının çıkaracağı makamlara çıkma ki başkaları tarafından indirilmeyesin. Başkalarının verdiği mala tamah etme ki başına kakılıp geri alınmasın.
Evladım! Ömrün boyunca asla zulme, zalimlere ve haksızlığa boyun eğme!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir