İçeriğe geç

Klara and the Sun Kitap Alıntıları – Kazuo Ishiguro

Kazuo Ishiguro kitaplarından Klara and the Sun kitap alıntıları sizlerle…

Klara and the Sun Kitap Alıntıları

Hepimizin kötü günleri de oluyor. Ama eskiden yaşadıklarımızla karşılaştırınca, sanki ilk kez gerçekten yaşıyor gibiyiz.
Bu dünyanın bu kadar acımasız bir hale geldiğini kabul etmeyi reddediyorum.
”Umut ” dedi. ”Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor ”
Zihnimde büyümekte olan rahatsız edici düşünce artık bir kenara itilemez hale gelmişti.
“Umut,” dedi. “Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor.”
Ve sonunda kazananlar, sonuna kadar dayananlar, umudunu kaybetmeyenler oldu.
“Hoşça kal Klara. İyi ol.”
“Hepimizin kötü günleri de oluyor. Ama eskiden yaşadıklarımızla karşılaştırılınca, sanki… ilk kez gerçekten yaşıyor gibiyiz.”
Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak.
Harika olmalı.Bir şeyleri özlememek.Bir şeye geri dönmeyi istememek.Hep geriye bakmamak
Bazen özel anlarda insanlar mutluluklarının yanında acı da duyarlar.
Çünkü insanlar sana her şeyin ne kadar harika olacağını söylerler ama dürüst davranmıyorlardır, bunun ne kadar berbat bir şey olduğunu bilirsin.
Hepimizin içinde ulaşılamayacak bir şey olduğuna inanmaya devam etmek istiyor bir yanımız. Benzersiz ve aktarılamayacak bir şey olduğuna. Ama böyle bir şey yok, bunu artık biliyoruz.
‘umut’ dedi. ‘kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor. ‘
Insan kalbine inanır mısın? Sadece organ anlamında sormuyorum besbelli ki. Şiirsel anlamda konuşuyorum. Insan kalbi. Böyle bir şey olduğunu düşünüyor musun? Her birimizi özel yapan bir şey?
bizim nesil hâlâ eski duyguları taşıyor.
Çocuklar çoğunlukla daha küçük yaşlarına ait anıları paylaşırlar ve onlarla ilgili şakalar yaparlardı.
‘Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak. Her şey çok daha
Güneş’in sevgililerin iyiliğini istediğini biliyorum, belki de birbirlerini bulmaları için onlara yardım bile ediyordur. O zaman, lütfen Josie ile Rick’i de düşün. Onlar henüz çok genç. Josie şimdi vefat edecek olursa, sonsuza kadar ayrılmış olacaklar. Dilenci Adam ile köpeğine yaptığını gördüğüm gibi, keşke Josie’ye de özel besininden verebilsen, o zaman Josie ile Rick de sevgi dolu resimlerinde diledikleri gibi beraberce yetişkinliğe adım atabilirler. Sevgilerinin Kahve Fincanı Hanım ile Yağmurluk Adam’ınki gibi güçlü ve uzun ömürlü olduğuna ben bizzat kefil olurum.
insan kalbine inanır mısın? sadece organ anlamında sormuyorum besbelli ki. şiirsel anlamda konuşuyorum. insan kalbi. böyle bir şey olduğunu düşünüyor musun? her birimizi özel yapan, birey yapan bir şey?
İnsan kalbine inanır mısın? Sadece organ olarak sormuyorum besbelli ki. Şiirsel anlamda konuşuyorum.
İnsan kalbi. Böyle bir şey olduğunu düşünüyor musun ? Her birimizi özel yapan, birey yapan bir şey ?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
çünkü insanlar sana her şeyin ne kadar harika olacağını söylerler ama dürüst davranmıyorlardır, bunun ne kadar berbat bir şey olduğunu bilirsin.
Sen yalnızca küçük bir çocuksun. Hayatı seven Ve her şeyin bir çaresi olduğunu sanan bir çocuk.
Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur.
Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur.
Umut dedi. Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor.
Sana şunu sorayım. İnsan kalbine inanır mısın? Sadece organ anlamında sormuyorum besbelli ki. Şiirsel anlamda konuşuyorum. İnsan kalbi. Böyle bir şey olduğunu düşünüyor musun? Her birimizi özel yapan, birey yapan bir şey?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak…”
Tuhaf değil mi? Nasıl da tahammül ediyoruz? İnsanı yanlış yönüyle gösteren bütün o aynalara yani.
Hep böyle yaparlar. Hislerinle oynarlar.
Umut dedi. Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor.
Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur.
Hayır Paul, sen samimiyetle anlamaya çalışmıyorsun. Her işle ilgili ahlaki seçimler söz konusudur. Karşılığında kazanç elde edelim veya etmeyelim, bu böyledir.
Tuhaf değil mi? Nasıl da tahammül ediyoruz, insanı yanlış yönüyle gösteren bütün o aynalara.
Duygusalız. Başka türlüsü elimizden gelmiyor. Bizim nesil hâlâ eski duyguları taşıyor. Bir yanımız bunları terk etmeyi reddediyor. Hepimizin içinde ulaşılamayacak bir şey olduğuna inanmaya devam etmek istiyor bir yanımız. Benzersiz ve aktarılamayacak bir şey olduğuna. Ama böyle bir şey yok, bunu artık biliyoruz. Bizim yaşımızdakiler için bu fikirden vazgeçmek zor. Vazgeçmek zorundayız.
Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak.
İnsanlara hep düzgün bir fırsat vermek istiyorsun. Bu iyi bir özellik.
Bazen böyle özel anlarda insanlar mutluluklarının yanında acı da duyarlar …
O zaman sana başka bir şey sorayım. Sana şu soruyu sorayım. İnsan kalbine inanır mısın? Sadece organ anlamında sormuyorum besbelli ki. Şiirsel anlamda konuşuyorum. İnsan kalbi. Böyle bir şey olduğunu düşünüyor musun? Her birimizi özel yapan, birey yapan bir şey?
Bazen böyle özel anlarda insanlar mutluluklarının yanında acı da duyarlar dedi.
“Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak.
Günler geçiyor,biz büyüyoruz ve durmadan bir şeyler çıkıyor.
“Belki de bütün insanlar kendilerini yalnız hissediyorlardır. En azından potansiyel olarak.”
“Umut” dedi. “Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor.”
Tuhaf değil mi? Nasıl da tahammül ediyoruz? İnsanı yanlış yönüyle gösteren bütün o aynalara.
Çünkü güneşin sözcüklere ihtiyacı olmadığını biliyordum.
Hep böyle yaparlar. Hislerinle oynarlar Bizim de duygularımızın olduğunu öğrenmeleri lazım.
Harika olmalı. Bir şeyleri özlememek. Bir şeye geri dönmeyi istememek. Hep geriye bakmamak.
Bazen böyle özel anlarda insanlar mutluluklarının yanında acı da duyarlar.
Nerede olursak olalım Güneş’in bize ulaşmanın yolunu bulacağını söylemişti.
Umut. Kahrolası şey insanın yakasını hiç bırakmıyor.
Öte yandan, insanların yalnızlıktan kurtulmak için çok karmaşık ve kavraması zor manevralar yaptıkları zihnimde giderek daha çok netleşmeye başlamıştı.
Sen de benim gibisin.İkimizde duygusalız.Başka türlüsü elimizden gelmiyor. Bizim nesil hâlâ eski duyguları taşıyor.
Ve sonunda kazananlar,sonuna kadar dayananlar,umudunu kaybetmeyenler oldu.
Hepimizin kötü günleri de oluyor.Ama eskiden yaşadıklarımızla karşılaştırınca,sanki ilk kez gerçekten yaşıyor gibiyiz.
Tuhaf değil mi?Nasıl da tahammül ediyoruz?İnsanı yanlış yönüyle gösteren bütün o aynalara yani.
Muhteşem!Demek herkes beni terk etti!
Bu odayı bu kadar çok sevmemin bir sebebi ne,biliyor musun?Burası senin gibi kokuyor Josie.
Yetişkinsen muhtemelen hiçbir şeyin seni kıramayacağını düşünüyorlar.
Hep böyle yaparlar.Hislerinle oynarlar.
İzliyor ve çok şey öğreniyorsun.
‘Sabah olup Güneş geri dönünce.Umut etmemiz mümkün olacak.’
‘Güneş’in sevgililerin iyiliğini istediğini biliyorum belki de birbirlerini bulmaları için onlara yardım bile ediyordur.’
Duygusalız. Başka türlüsü elimizden gelmiyor. Bizim nesil hâlâ eski duyguları taşıyor. Bir yanımız bunları terk etmeyi reddediyor. Hepimizin içinde ulaşılamayacak bir şey olduğuna inanmaya devam etmek istiyor bir yanımız. Benzersiz ve aktarılamayacak bir şey olduğuna. Ama böyle bir şey yok, bunu artık biliyoruz. Bizim yaşımızdakiler için bu fikirden vazgeçmek zor. Vazgeçmek zorundayız.
‘Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur.’
Belki de bütün insanlar kendilerini yalnız hissediyorlardır. En azından potansiyel olarak.
Belki de bütün insanlar kendilerini yalnız hissediyorlardır. En azından potansiyel olarak.
Korkunun beni engellemesine izin vermeyeceğim. Kendime bu konuda ciddi bir söz verdim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir