İçeriğe geç

Da Vinci’nin Yahudası Kitap Alıntıları – Leo Perutz

Leo Perutz kitaplarından Da Vinci’nin Yahudası kitap alıntıları sizlerle…

Da Vinci’nin Yahudası Kitap Alıntıları

“Sirkeye bakınca, bir zamanlar şarap olduğu anlaşılmaz.”
“Mutluluğun bir dirhemi bile on okka bilgelikten daha kıymetlidir bazen.”
Gerçekten değerli, hatta eşsiz bulduğum tek şey var, o da zaman. Zamanı istediği gibi kullanan kişi mutludur, zengindir. Bense efendiler, yoksulun yoksuluyum.
Ey tanrım merhametli Tanrım onun sesini unuttur bana, beni ona Çeken, beni ona bağlayan her şeyi unuttur bana; sesinin, yürüyüşünün, bakışının, sarılmalarının, tebessümünün hatırasını sil benden; ey tanrım, merhametli Tanrım, bir melek gibi gülümsediğini unuttur bana.
Milletin diline düşmekten eskisi kadar korkmuyordu, zira aşkı öyle bir raddeye varmıştı ki, korku ve kaygının ötesine geçmişti artık.
Size bir şey söyleyeceğim, iyice belleyin bunu, iyice belleyin:
Parası olanın haysiyeti de vardır.
Kimileri yün almaya giderken kırpılıp da döner.
Fakat bildiğim bir şey varsa, o da bu dünyaya, müşkül durumdakilere yardım etmek için geldiğimiz. Öyle ya, yoksa niye dünyaya geldik ki?
Herkesin kendine azap çektiren bir şeytanı vardı,(…)
Senin öfkenin ve kötülüğünün bir hayatı yok etmesine izin verme. Çünkü hayatın değerini bilmeyen, ona sahip olmayı hak etmez.
Onuru, utancı bilirim,
Her şeyi bilirim de bilmem kendimi.
Sırrı ve Yahuda’nın günahını biliyor musun sen? İsa’ ya neden ihanet ettiğini? diye sordu Üstat Leonardo.
İsa’ ya onu sevdiğini anladığı için ihanet etti. diye cevap verdi delikanlı. Onu çok fazla sevmek zorunda kalacağını anladı ve kibri buna izin vermedi.
Evet. Yahuda’ nın günahı, kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli olmasıydı, dedi Üstat Leonardo.
Bir kahraman gibi geliyor , aşk savaşından dönüyor
namuslu bir adam ve iyi bir dost karşısında mum gibi eğilirim ben.
Çünkü hayatın değerini bilmeyen, ona sahip olmayı hak etmez.
Mesele para olduğunda katır gibi inatçıdır.
Türkler kendi yerlerinde yurtlarındayken sanıldığı kadar kötü değiller, nitekim cehennemde şeytan da misafirperverdir belki.
Para getiren her şeyin ticaretini yaparım ben.
Zamanını istediği gibi kullanan kişi mutludur, zengindir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hekim olması için en önce insanın ve hayatın ne olduğunu anlamaya çalışması gerekir.
Aşk acısı mı çekiyorsun?
Kendime güvenebilir miyim?
Aşkmış! Aşk hakkında ne biliyorsunuz ki? Kısa bir zevk, uzun ve acı bir feryat
Başıma geleni bilse, şeytan bile acırdı halime.
Sevmemen gereken birini sevmekten daha acı bir şey olabilir mi hayatta?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bundan daha mutsuz olamaz insan.
Hepiniz çıldırdınız mı?
Saçma sapan konuşarak canımı sıkmayın benim.
Herkesin kendine azap çektiren bir şeytanı vardır.
Zırvalamayı kesin.
Ben gayet iyi anladım da siz beni anlamıyor gibisiniz.
Söyleyin, bu iş bana kaça patlar?
Kendimi suçlayacağım bir şey varsa, o da fazla iyi niyetli olmam.
Cennette miyim, cehennemde mi?
Görüyorum ki, erkekleri oynatmak için bu kızın ne davula ne de düdüğe ihtiyacı var.
Peki hala o kadar bayılıyor musunuz ona?
Sizce bu o kadar basit mi?
Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz.
Hayatımda ilk kez böyle aşık oluyorum.
Şarabıma ya da çorbama ‘sakın peşimi bırakma’ otu mu attın yoksa?
Beni daha ilk bakışta o kadar aşık ettin ki kendine, seni görmeden yaşayamazdım artık.
Bugüne kadar benimle uğraşan herkes belasını bulmuştur.
İnsan evinde misafir olduğu biriyle böyle mi konuşur?
Çok sabırlı olup en kötü şeyleri bile kabullenmek lazım.
Siz beni ne sanıyorsunuz?
Nasıl isterseniz öyle yapın, sizin için iyi olanı en iyi siz bilirsiniz.
Hayal kırıklıklarıyla baş etmeyi bizim gibilerden daha iyi bilir.
Ne diye benim işime karışıyorsunuz?
Kavga mı var?
Hayatın değerini bilmeyen, ona sahip olmayı hak etmez.
Kimse beni aptal yerine koyamaz.
Neden bahsediyorsunuz?
Keyfim yerindeyse esprilerime diyecek yoktur, bütün gece gülmekten kırılırsınız.
Çorba iyiyse tabağından bana ne?
Bir ölümden kurtuluş yok, bir de zamandan ve sirkeye bakınca bir zamanlar şarap olduğu anlaşılmaz.
Beni sevecek misin?
Bana bir şey söylemek istiyorsun da, konuşamazsan çatlayacak gibisin.
Kendinden aşağı olanların kıskançlığını ve fesatlığını hissetmeyen büyük bir adam var mıdır ki?
Yemekhanede günahların kefareti ödenmez, yemek yenir.
Çok büyük işlere kalkışıyor ama hiçbirinin sonunu getirmiyor.
Zaten hep büyük vaatlerde bulunursunuz.
Beni koyun gibi kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Gerçekten değerli, hatta eşsiz bulduğum tek şey var, o da zaman. Zamanını istediği gibi kullanan kişi mutludur, zengindir.
gördün mü? yahuda, yahuda’yı görmeye gelmiş
biliyorsunuz, incil’de yazdığı gibi, iyi bir iş yapmak için gemileri ve ağları terk edebilmek gerekir
aşk hakkında ne biliyorsunuz ki? kısa bir zevk, uzun ve acı bir feryat, aşk bu işte ya da filozofların dediği gibi sadece bir kuruntu.
iki yakıcı göz uğruna, kendininkilerin ışığını kaybetti Samson. iki beyaz göğüs uğruna tanrı korkusunu unuttu Kral Davut. iki uzun bacak uğrunai kellesinden oldu vaftizci.
onuru, utancı bilirim.
her şeyi bilirim de bilmem kendimi
”yahuda’nın günahı, kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli olmasıydı, ” dedi üstad leonardo.
Mutluluğun bir dirhemi bile on okka bilgelikten daha kıymetlidir bazen.
kıymetini bilmeyenlere iyilik etmeye çalışmak budalalık zaten.
Kendisine borçlu olanlar listesine Tanrı’yı da ekledikten sonra biraz sakinleşti, zira Tanrı’nın bazen yavaş da olsa borcunu mutlaka ödediği, faizini de unutmadığı ona küçükken öğretilmişti.
Yahuda’nın günahı, kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli olmasaydı.
“Ben hiçbir düke, hiçbir hükümdara hizmet etmem,” dedi Leonardo, “hiçbir şehre, hiçbir ülkeye, hiçbir imparatorluğa da ait değilim. Ben yalnızca görme, kavrama, düzene sokma ve yaratma tutkusuna hizmet ederim ve sadece eserlerime aitim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir