İçeriğe geç

Ahmet Hamdi Tanpınar – Zamanın İçinde Kitap Alıntıları – Kadire Bozkurt

Kadire Bozkurt kitaplarından Ahmet Hamdi Tanpınar – Zamanın İçinde kitap alıntıları sizlerle…

Ahmet Hamdi Tanpınar – Zamanın İçinde Kitap Alıntıları

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün uzağında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Her şey değişebilir, hatta kendi irademizle değiştiririz. Değişmeyecek olan, hayata şekil veren, ona bizim damgamızı basan şeylerdir.
Kendi kendime biz gurbetin insanlarıyız diyorum. Mesafelerin terbiye ettiği insanlar
En büyük kusurum,
Kendimi ihmal etmem..
İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır? diyordu.
Hiç darılabilir mi? Muhakkak yorulmuştur..
Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Bildiğim, tanıdığım dünya gözlerimin önünden kayboluyor.
İnsan insana,hangi derdini anlatabilir?
Yıldızlar birbiriyle konuşabilir,insan insanla konuşamaz.
Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan,
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,
Adımızı soran, arayan var mı?…
Seni kitap koklar gibi seviyorum, buna eminim. Çünkü ben; çok sahaflar gezdim seni bulmak için ‘
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Hiçbir saadet insanın içindeki bütünlük şuurunun bozulmasına değmezdi.
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler..
Kimsenin gözüne değmeden yaşayıp gitme arzusu, yaptıklarımın görünür olması arzusuna karışır, iki karşıtlık arasında savrulup dururdum.
İnsan da kuyulara benzer, içlerinde boğulabilirsiniz.
Dünya bize öyle kapattı kendisini..
Ahmet Hamdi Tanpınar’ı sukût suikastine uğratan bu dünya , bize ne etmez ?
“Rahat bir uyku her şeyi düzeltir diyordum. Fakat rüyaları hesaba katmamışım.”
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.
Hayatımın yarısı telafisi imkânsız hatalar yapmakla diğer yarısı da buna pişman olmakla geçiyor.
Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır? diyordu. Hiç darılabilir mi? Muhakkak yorulmuştur.
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.”
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Biliyordu ki, şartlar değişince insanlar da değişir.
Hayatı güçleştiren şeylerden hoşlanacak yaşta değilim.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.”
Hakikatte bütün bu insanlar hakikat denen duvarın ötesine geçmek için birer delik bulmuş yaşıyorlardı.
Saatleri ayarlama enstitüsü
Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında
İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır? diyordu. Hiç darılabilir mi? Muhakkak yorulmuştur. – Ahmet Hamdi Tanpınar
İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır? diyordu
Hiç darılabilir mi?
Muhakkak yorulmuştur
Çocukluğum, geçmiş günlerim, hasretlerim, sevinçlerim, ümitlerim O arabanın aynasında yüzümde boşuna aradığım tebessüm ve onu ömrünün baharında her an yeni bir ilhamla toplayan kadın, hepsi burada, bu su seslerinin ördüğü alemde, el ele, yan yana, tıpkı hayalimde yaşadığı gibi yaşar.
Ahmet Hamdi Tanpınar Zamanın Içinde- Kadire Bozkurt
Kim bilir şimdi nerdesin senindir yine akşamlar merdivende ayak sesin rıhtım taşında gölgen var
Bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi, önünde değil, arkasında durduğumuz içindir.
İnsanlar da kuyuya benzer, içlerinde boğulabiliriz.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
Içim muradıma ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;

Koku bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim

Serin rüzgârlara pencereni aç!
Karşında fecirle değişen ağaç,
Bak, seyret ağaran rengini ufkun
Mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr.
Gümüş çıplaklığı bir başka bahar
Olan vücudunu ondan gizleme.
Ne varsa hepsini boyun, saç, meme,
Esîrden dudaklar okşasın sevsin
Mademki geceden daha güzelsin!
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.
Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde,
Bir parça uzaklaş kederlerinden.
Bir ruh gülümsüyor gibi derinden,
Mehtabın ördüğü saatler nerde?
Varsın bahçelerde rüzgar gezinsin,
Yağmur ince ince toprağa sinsin,
Bir başka alemden gelmiş gibisin,
Dalmış gözlerinle pencerelerde.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında,
Sabır, insanoğlunun tek kalesidir.
“ Eğilme sakın üstüne
kendi yeşilinde boğulmuş havuzların ”
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
Içim muradıma ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;

Koku bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim

Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
NE İÇİNDEYİM ZAMANIN

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.

Başım sükutu öğüten Uçsuz bucaksız değirmen; İçim muradına ermiş Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim.

Ahmet Hamdi TANPINAR

“Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler.”
Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler..
Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler..
‘’Herşeyin bir çaresi vardır.
Fakat insan bozuldumu,
bunun çaresi yoktu..
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın,
Parçalanmaz akışında.
Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi, önünde değil, arkasında durduğumuz içindir.
Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında,yekpare geniş bir anın parçalanmaz akışında

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir