İkinci Hayatın Tek Bir Hayatın Olduğunu Anladığında Başlar Kitap Alıntıları – Raphaelle Giordano

Hayatta başarısız olmaktan çok daha kötü bir şey var ki o da hiç denememiş olmak.

“Kendi hayatımdan ve kendi mutluluğumdan sadece ben sorumluyum .”

Problem zaman değil . Olsa olsa zihindir . Eğer zamanın bir problem olduğuna kendinizi ikna ederseniz , işte o zaman problem olur . Aksine bunun için gerekli zamanı yaratmayı başaracağınıza inanırsanız , eminim başarabilirsiniz .

Hayat tıpkı bir sıcak hava balonu gibidir Camille. Eğer yükselmek istiyorsanız, ağırlık yapan her şeyi boşluğa bırakmanız gerekir.

“Bazıları gölün dibindeki balçığı görür, diğerleri de suyun yüzeyindeki lotus çiçeğinin güzelliğini; bu bir seçim meselesidir.”

Festina lente yani acele ederken yavaş ol.

Ve bu, gerçekleştirmeyi başardığım bir hedeften öte dualarımın kabulüydü.

Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar.

Gerçek başarı, pek çok başarısızlık yaşadığınız halde şevkinizi kaybetmeden denemeye devam etmektir.

Büyük hayaller kurmak akıllıca bir davranıştır çünkü böylece hayallerinizin peşinden giderken onları rahatlıkla takip edebilir, gözden kaybetmezsiniz.

Sanki yıllardır ayağınıza küçük gelen ayakkabılarla dolaşmak gibi bir şey bu

Şimdi bir hediyedir. Kıymetini bilmek gerekir.

festina lente
Acele ederken yavaş ol..

Bazıları gölün dibindeki balçığı görür, diğerleri de suyun yüzeyindeki lotus çiçeğinin güzelliğini; bu bir seçim meselesidir.

Verdiğimiz ölçüde yaşamış sayılırız.

Sevdiğin işi yapmak özgürlüktür, yaptığın işi sevmek mutluluktur.

Doğa anayla barışmak bana huzur sağladı.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Dut yaprağı zaman ve sabır sayesinde ipeğe dönüşür.

Çünkü ilişkinizi beslerseniz, ödülünüzü yüz kat fazlasıyla alırsınız.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Büyük mutluluklar gökten, küçük mutluluklar çabalamaktan gelir.

Tam bir sağırlar diyaloğu! Bir insanı gönülsüz dinlemek, dinlemek değildir. Birini gerçekten dinlemek, kendini onun yerine koyup ne yaşadığını ve ne hissettiğini anlamaya çalışmak, onunla empati kurmaktır.

Böyle bir anda bile başkalarının senin hakkında ne düşüneceğini önemsemen ne tuhaf!

Rejim kelimesini telaffuz etmek bile kilo aldırır.

Her şey değişimdir. Bu, artık var olmamak değil, henüz olmadığın şeye dönüşmek içindir.

Kendinizi ifade etmeyi öğrenmenin en iyi yolu, kendinizin en iyi arkadaşı olmayı öğrenmekten geçer!

Doğayla iç içe olmak, insanlara günlük hayatlarında ve uzun vadede evlilik veya piyango kazanmaktan çok daha fazla zihinsel tatmin sağlıyordu. Kendimi kırlara atmam için bundan daha iyi bir neden olamazdı!

Kendi hayatımdan ve kendi mutluluğumdan sadece ben sorumluyum.

Hayatım sanki artık yaşamadığım, sadece uzaktan izlemekle yetindiğim bir şeydi!

Herkesin hayata karşı bir sorumluluğu var, sizce de öyle değil mi? Kendini tanımayı öğrenmek, günlerin sayılı olduğunun bilincine varmak, sorumluluk veren anlamlı seçimler yapmak. Ve elbette, yeteneklerini boşa harcamamak.. Bir insanın hayatındaki en acil işi kendini gerçekleştirmektir.

Değişim sadece içeriden açılan bir kapıdır.

Sürekli yaptığınız şey neyse, siz osunuz.

Terk edilmiş her çocukluk hayali insanın kalbinde bir yumrudur..

Birilerinden biraz olsun ilgi görmek ne kadar iyi geliyordu! Kaba saba insanlarla dolu bu dünyada bir parça iyilik!

Yaşamı bir sanat eserine çevirmek mümkündü.

“Hayat tıpkı bir sıcak hava balonu gibidir. Eğer yükselmek istiyorsanız, ağırlık yapan her şeyi boşluğa bırakmanız gerekir.”

Bazıları gölün dibindeki balçığı görür, diğerleri de suyun yüzeyindeki lotus çiçeğinin güzelliğini; bu bir seçim meselesidir.

Şu cümleyi bir kâğıda not edin ve her gün görebileceğiniz bir yere yapıştırın: “Kendi hayatımdan ve kendi mutluluğumdan sadece ben sorumluyum.”

En güzel gülümseme, kendi içinizden yansıyandır.

En güzel kıyafet, özgüvendir. Işıldayın ve cazibenizin nelere kâdir olduğunu görün!

Sevdiğin işi yapmak özgürlüktür, yaptığın işi sevmek mutluluktur.

En güzel kıyafet, özgüvendir.

Herkesin hayata karşı bir sorumluluğu var, sizce de öyle değil mi? Kendini tanımayı öğrenmek, günlerin sayılı olduğunun bilincine varmak, sorumluluk veren anlamlı seçimler yapmak. Ve elbette, yeteneklerini boşa harcamamak Bir insanın hayatındaki en acil işi, kendini gerçekleştirmektir.

Yaşamımızı sağlayacak şeyler kadar, yaşama sebebine de ihtiyacımız var.

Şimdi bir hediyedir , kıymetini bilmek gerekir.

Değişim içeriden açılan bir kapıdır.

Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar Paul Boese

oysa yaşamdaki en önemli değişimler daima önemsiz gibi görünen küçük dönüşümlerle başlar.

Zarf açmak içinizdekileri yeri geldikçe karşınızdakine söylemek anlamına geliyor. Öfke ve kızgınlıklarınızı biriktirmek yerine,onları yeri ve zamanı geldikçe uygun bir şekilde dile getirmelisiniz.

Eleştiri ederseniz, hayal kırıklığı ve kin biçersiniz, sevgi ve takdir edersiniz, minnet ve şefkat bicersiniz.

Eğer zamanın bir problem olduğuna kendinizi ikna ederseniz, işte o zaman problem olur. aksine bunun için gerekli zamanı yaratmayı başaracağınıza inanırsanız eminim başarabilirsiniz.

Bir insanın hayattaki en acil işi kendini gerçekleştirmektir

Hayatta başarısız olmaktan çok daha kötü bir şey var ki o da hiç denememiş olmak!

Sakin ve huzur dolu bir şekilde, tamamen anı yaşamak konusunda kediler gibisi yok inanın!

“Sevgi, özveri, şefkat ve merhamet duyguları arttıkça; nefret, kıskançlık ve kibir azalır.”

“Kendinizi ifade etmeyi öğrenmenin en iyi yolu, kendinizin en iyi arkadaşı olmayı öğrenmekten geçer! Kendinize karşı sevecen ve anlayışlı olmalı, değer vermeli be her fırsatta takdir etmelisiniz.”

“Bir insanın hayatındaki en acil işi, kendini gerçekleştirmektir Camille!”

En güzel kıyafet özgüvendir. Işıldayın ve cazibenizin nelere kadir olduğunu görün! İçinizi güzelliklerle doldurdukça çekiciliğiniz artacak. İyilik ve sevecenlik en güzel mücevherden daha çok parıldar, inanın! İçinizde sahip olduğunuz hazineler , dışınıza da yansır.

Aristoteles ‘Başkalarına iyilik yapmak akıllıca bir bencilliktir.’ der.

Sağlıksız empatide, kişi başkalarının sorunlarını kendine mal ediyor, onların bütün olumsuz duygularını bir sünger gibi emerek kendisini kötü hissetmeye başlıyor. Sağlıklı empatide ise, kişi çevresindekilerin sorunlarını dinleyip neler yaşadıklarını anlayabilmekle birlikte, mutsuzluklarını kendisine de bulaştırmalarına izin vermiyor. Başkalarının sizi kendi dertlerinin içine çekmelerine engel olmak için koruyucu bir zırh kuşanmak şart. Aksi halde, bir süre sonra kendinizi ‘kullanılmış’ hissedip sinir krizleri yaşamanız çok doğal.

Sevdiğin işi yapmak özgürlüktür, yaptığın işi sevmek mutluluktur.

Onun ortalamayla yetinmedeki bu rahatlığı, içimdeki mükemmeliyetçiyi fena halde yaralıyordu.

Herkes, gerçekte kim olduğunu anlamamız için ikinci bir şans verilmesini hak eder.

Ancak şunu bilin ki zor olan, bir şeyi bir kere başarmak değil, her gün başarmaktır. Aristotoles “Sürekli yaptığınız şey neyse, siz osunuz.” der.

Terk edilmiş her çocukluk hayali insanın kalbinde yumrudur.

Aslında mutsuz değilim ama tam olarak mutlu da değilim. Mutluluk ellerimden uçup gitti ve bunu biliyor olmak çok korkunç bir his!

Bir insanın hayatını arzuları doğrultusunda şekillendirmeye cesaret edemediği; kendi değerlerine, çocukken kurduğu hayallere veya koyduğu hedeflere sadık kalamadığı için hayatı ıskaladığı duygusuyla yaşaması kadar korkunç bir şey olamaz, sizce de öğle değil mi?

“Başkalarına iyilik yapmak akıllıca bir bencilliktir.”

Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar.

Hayalim, bir gün her insanın sahip olduğu yeteneklerinin farkına varıp kendi mutluluğunun sorumluluğunu eline alması. Çünkü hayatta hiçbir şey çocukluk düşlerini gerçekleştirmekten daha önemli olamaz

İnsanlara dikkatle bakmadığımız, onları daha iyi tanımaya vakit ayıramadığımız için haklarında nasıl da yanılabiliyorduk!

Herkes, gerçekte kim olduğunu anlamamız için kendisine ikinci bir şans verilmesini hak eder.

Konfor alanımdan çıkıp güvenli bir hayat yerine coşkulu bir hayatı seçecektim!

Bu son derece düzenli, uyuşuk mutluluktan kurtulmak istiyordum.

Hayatım sanki artık yaşamadığım, sadece uzaktan izlemekle yetindiğim bir şeydi.