İçeriğe geç

Puslu Kıtalar Atlası Kitap Alıntıları – İhsan Oktay Anar

İhsan Oktay Anar kitaplarından Puslu Kıtalar Atlası kitap alıntıları sizlerle…

Puslu Kıtalar Atlası Kitap Alıntıları

Hazine odasındaki paraları yağma eden şu zavallılara bak. Eğer kitaplıktaki ciltler dolusu bilgiyi kullanabilecek durumda olsalar, talan ettikleri paranın on katını, belki de yüz katını elde edebileceklerini bilmiyorlar.
Düşünüyorum, o halde ben varım!..
Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun da kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum Adam da düşündüğü için var olduğu sonucunu çıkarıyor Ve bu çıkarımı doğru adamın!.. Çünkü o benim düşüm!.. Var olduğunu ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum!.. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor O gerçek, ben ise bir düş oluyorum!..
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve izdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
Bilgi, bilmeyenlere tehlikeli gelir.
”Düş görüyorum dedi. Düş gördüğümden şüphe edemem. Düş görüyorum, öyleyse ben varım. Varım ama ben kimim? ”
“Amacım seni kurtarmak değildi. Sadece bu yöntemin etkili olup olmayacağını görmek istedim. Niçin öğrendiğime gelince: Ben bu dünyaya bilmek için geldim. Benim için kutsal bir şey varsa o da bilgidir, gerek bu dünyanın, gerekse öte dünyanın bilgisi. Bu yüzden öğrendiklerimi akıl terazisinde tartıp doğru olup olmadıklarına bakarım.”
“Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.”
görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
“Bilgi, bilmeyenlere tehlikeli gelir.”
“Dünyada ki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.”
“Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.”
“Hareket yoksa zaman da yoktur!”
“Bilgi, bilmeyenlere tehlikeli gelir.”
“Bilgi sahip olduğu tehlikeyle ölçülür.”
“Düşünüyorum. Ama sadece ben var değilim Düşündüğüm için asıl sizler varsınız Sizler ve içinde yaşadığınız dünya ”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Benim için kutsal bir şey varsa o da bilgidir!”
“Yazar, şüphe ettiğinden şüphe edemiyor ve bundan da kendisinin var olduğu sonucunu çıkarıyordu.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Gülle Topuk; adını yıllarca taşlara vura vura güçlendirip kat kat nasır bağlattığı, normal bir insanın dört katı büyüklüğündeki dehşetli topuklarından alıyordu Bir topukta öküz öldürdüğü anlatılıyordu bitirim hanelerde ”
“Tam göğsüme geldi Dedim buraya kadarmış Ama baktım, kan yok Koynumdaki bu kitaba saplanmıştı kurşun Kitap, kurşunu durdurdu! ”
“Günlerden birgün sabah uyandığında, geceden kafasına takılan soruyla gözlerini açtı ”
“Boşver uykuyu rüyayı!.. Hayatını yaşa hayatını..”
“Oysa o her gece karanlığın içinde kaybolup bir şeyler belirene kadar hiç uyuyamadığı için herkes onun rüya da göremediğini düşünüyordu.. Oysa o her gece yattığı yerden kendi rüyalarını yaşardı ”
“Sabahlara kadar kimbilir kaç kitap sayfasında tur atıp nerelere gitmiş neler öğrenmiştir hazret.”
“Boşluğun üzerine kuzeyi yayar ve hiçliğin üzerine dünyayı asar.”

Eyüp 26:7

“Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.”
“Düşlere dokunmak mümkün olabilir mi? Sana bu yüzden hem çok yakın, hem de çok uzağım.”
Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam, dünyanın kendisini hiç görebilir mi?
Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
Düşünüyorum, o halde ben varım!..

Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun da kendisinin düşündüğünü bildiğini düşünüyorum Adam da düşündüğü için var olduğu sonucunu çıkarıyor Ve bu çıkarımı doğru adamın!.. Çünkü o benim düşüm!.. Var olduğunu ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum!.. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor O gerçek, ben ise bir düş oluyorum!..

Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
Görülen ve görülmeyen bütün düşler, karanlığın ta kendisidir.
Düşünüyorum, o halde ben varım!

Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun da kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum Adam da düşündüğü için var olduğu sonucunu çıkarıyor Ve bu çıkarımı doğru adamın! Çünkü o benim düşüm! Var olduğunu ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum! Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum!

Ben de düşünüyorum. Dolayısıyla varım. Ama kimim?
Tehlike doğru düşünmeye mecbur kılar insanı.
Düşünüyorum. Ama sadece ben var değilim Düşündüğüm için asıl sizler varsınız Sizler ve içinde yaşadığınız dünya
Görmek için göze, duymak için kulağa ihtiyacım yok.
Düşünüyorum, o halde ben varım!

Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun da kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum Adam da düşündüğü için var olduğu sonucunu çıkarıyor Ve bu çıkarımı doğru adamın! Çünkü o benim düşüm! Var olduğunu ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum! Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir