Stendhal kitaplarından Armance kitap alıntıları sizlerle…
Armance Kitap Alıntıları
onda eksik olan tek şey,sıradan bir ruhtu.
Niçin olduğumdan başka türlü görünecekmişim?
Ne yazık ki anneciğim, tüm insanları görmek de üzüntü veriyor bana. Dünyada yalnız seni seviyorum ben.
Şu gördüğün mutsuz insanlar var ya senden daha az mutsuz onlar.
Sevgi dolu bir ruhu olan insanlar için mutsuzluğu çok acı hâle sokan, kimi vakit hâlâ ışıldamakta olan küçücük bir umut ışığıdır.
Çoğu kimse mutluluğumu gölgelemek istiyor, eminim.
Başına gelen en kötü fenalıklar onun kendisine yaptıklarıdır.
İçinden, Dünya’da başka hangi kadın, daha içten duygular bile beslese bu denli mutluluk verebilir bana? diyordu.
İnsanın kaderi böyledir işte:
Bugün umudun körpe yaprakları açar, ertesi gün çiçeklenir, üzerini bütün görkemli çiçekler kaplar;
Üçüncü gün öldürücü bir don çıkagelir; o zaman çiçekler dökülür. Yaradılışı böyledir onun.
Bugün umudun körpe yaprakları açar, ertesi gün çiçeklenir, üzerini bütün görkemli çiçekler kaplar;
Üçüncü gün öldürücü bir don çıkagelir; o zaman çiçekler dökülür. Yaradılışı böyledir onun.
Konuşma yetisi insana düşüncesini gizlemek için verilmiştir.
İnsanda en acı anlarda, darağacının önünde bile her zaman bulunan bir rahatlık içgüdüsü vardır.
Karıları çok güzel gibime geliyor.
El âlemin kaba davranışlarını, saçma düşüncelerini düzeltmek için gelmedim dünyaya ben.
Korkmak gibi bir aptallık var bu insanlarda.
Ne denli acı duyduğumu Tanrı bilir
Acımı hiç kimseye belli etmiyorum.
Acımı hiç kimseye belli etmiyorum.
Genç bir gönül kendisine yakın olanların kusurlarını ya hiç görmez ya da alabildiğine büyük görür.
Şeref kaygısıyla alınan karar mutluluğumuz için en güvenilir karardır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Evlilik aşkın mezarıdır; hoş evlilikler olabilir ama hiçbiri tatlı değildir.
İnsan dar kafalı oldu mu entrikalara başvuracak kadar alçalır
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yalnız ben tek başınayım yeryüzünde.
Düşündüklerimi kendisine serbestçe anlatabileceğim kimse ne var ne de olacak.
Düşündüklerimi kendisine serbestçe anlatabileceğim kimse ne var ne de olacak.
Mutsuz, öfkeli anlarım oluyor ama delilik değil bu.
Nerede en çok mutluysam orada olurum.
Sevgi dolu bir ruhu olan insanlar için mutsuzluğu çok acı hale sokan, kimi vakit hâlâ ışıldamakta olan küçücük bir umut ışığıdır.
Yağmur yağıyordu, ben de şemsiye alacak yerde, gökyüzünün haline karşı delice bir öfkeye kapılıyordum.
İşin hoş yanı şu ki bizim filozof, Armance’ı aşkla sevdiğini hiç aklına getirmiyordu.
Bu gözler kimi zaman gökyüzüne bakar, orada gördükleri mutluluğu düşünür gibiydi. Az sonra da gene bu gözlerde cehennemin azapları okunurdu.
Tutkularının kaynağı başka yerdeydi sanki; yeryüzünde var olan hiçbir şeye dayanmıyordu bunlar.
Derin üzgünlüğünün nedeni ne olursa olsun, vaktinden önce insanlardan kaçar gibi bir hali vardı.
hiçbir şey ona sanki ne keder veriyordu, ne de zevk.
Bir kimseyi aldatmak sana yakışmaz.
Tek bir söz daha söylerseniz şu pencereden aşağı atarım sizi!
Ne aciz ne nefret edilecek insanım ben!
Ah! Ne küçümsenecek insanım ben!
Hadi, hadi! Ne mal olduğunu biliyorum senin!
Korkmak gibi bir aptallık var bu insanlarda.
Ara sıra, okuduğu romanlara hayalini kaptırdığı olurdu
Armance’in gözleri gerek bana.
Bu kadın öyle hoppaydı ki bir çeyrek saat sonra ne yapacağını ne kendisi bilirdi ne başkası.
Bir insanlar çölündeyim burada.
Onu ya olduğu gibi kabul edeceksin ya da etmeyeceksin.
En mutlu sevginin bile fırtınalı dönemleri vardır. Böyle bir sevgi, kokularıyla olduğu kadar, mutluluklarıyla da yaşar.
Sevmediği kimseleri hiç umursamazdı.
yalnız onun için konuşuyordu.
Bir şeyin ne olduğunu bilmeden küçümsemek benim bulunduğum çevrede pek bayağıca gülünç olmak sayılır.
Ah, nasıl hoşlanmıyorum kendimden!..
Yalnız ben tek başımayım yeryüzünde.
Tanrım! Kıskançlık hiç yakışmıyor bir kadına!
Sevgiye layık olma çarelerini araştıracağım yerde, ticarete atılıp zengin olmanın yollarını araştırmalıymışım.
Dünyada yalnız seni seviyorum ben.
Ne yazık ki ben de kendimi sefalete, dilenmeye mahkum görüyorum, çulsuzun biriyim ben.
Niçin olduğumdan başka türlü görünecekmişim?
Derin üzgünlüğünün nedeni ne olursa olsun, vaktinden önce insanlardan kaçar gibi bir hali vardı.
bir ben, şu dünyada yapayalnız kalıyorum. düşündüklerimi dilediğim gibi açacağım kimsem yok ve hiçbir zaman olmayacak. içimi sıkan duygular varsa ne olacak! hep arkadaşsız kalmaya, yalnızca tanıdıklara sahip olmaya mahkum muyum? kötü biri miyim ben ?
“Korkudan değil de bilgisizlikten yüreğimizdekileri okumuyoruz”
Bütün dünya çıldırmış.!!!
Çirkef dünyamız hayvanı da insanı da aynı derecede besler.
Genç bir gönül kendisine yakın olanların kusurlarını ya hiç görmez ya da alabildiğine büyük görür.
Sen ki kendi bekçiliğini kendin yapıyorsun. İçin huzur dolu olsun zavallı evceğiz.
Ama tutku ne denli kılık değiştirirse değiştirsin, karanlık oluşuyla bile kendini ele verir.
Düşünceler, canlıydı, berraktı; üzerinde durdukça büyüyen türdendi.
Sevgiye lâyık olma çarelerini araştıracağım yerde, ticarete atılıp zengin olmanın yollarını araştırmalıymışım.
Hüzün kendi malıymış gibi ona damgasını vurmuştu.
Haris gönlü erişemediği mutluluğun değerini alabildiğine büyütmekteydi.
Haris gönlü erişemediği mutluluğun değerini alabildiğine büyütmekteydi.
Nerede en çok mutluysam orada olurum.
Öyle temiz bir ruh ki, bu yüzden buz gibi soğuk.
Tertemiz ruhumu Yaradan’a aldığım gibi teslim etmeyi de isterdim!
Ne yazık ki anneciğim, tüm insanları görmek de üzüntü veriyor bana. Dünyada yalnız seni seviyorum ben.
Basit insanların gözünde kendisini çekilmez hale sokan acayipliklerin bir örneğiydi bu.
It is old and plain
It is silly sooth
And dallies with the innocence of love.
It is silly sooth
And dallies with the innocence of love.
On İkinci Gece
| Shakespeare
Ruhumu Yaradan’a aldığım gibi saf ve temiz teslim etmeyi öyle isterdim ki!
Yalnız ben tek başımayım yeryüzünde. Düşündüklerimi kendisine serbestçe anlatabileceğim kimse ne var, ne de olacak. İçimde yüreğimi burkan duygular varsa n’olacak bunlar? Hep arkadaşsız yaşamaya, ancak tanıdıkları bulunan bir kimse olmaya mı mahkum olacağım?
Konuşma yetisi insana düşüncesini gizlemek için verilmiştir.
Yalnız tek bir sınıfı görürseniz insanları nasıl tanıyabilirsiniz?
”Yağmur yağıyordu, diyordu kendine garip ve canlı düşünme şekliyle; bir şemsiye almak yerine havaya delice kızıyordum. ”