İçeriğe geç

Cehenneme Gitme Yöntemleri Kitap Alıntıları – Küçük İskender

Küçük İskender kitaplarından Cehenneme Gitme Yöntemleri kitap alıntıları sizlerle…

Cehenneme Gitme Yöntemleri Kitap Alıntıları

Cehenneme gitmek için şeytan olmaya gerek yok.
Saklandığımız odalarda bizi hangi cins yaratıklar bekler?
Eroin kullanmıyorsun. Kullanmalısın.
Bedenin uyuştukça kurtulursun gezegendeki tutsaklığından.
Uzayın ciğerlerine dolarsın.
Sen, et ve söz olmanın görkemini yaşarsın.
Anlaşılmaz bir suçla büyüdük.
Benzerlerimiz yoktu.
Seni seviyorum. Bazen bu yetiyor.
Senin dalgın gözlerine bakmak, suskunluğunun nedenini düşünmek,
etinin sıcaklığına karışmak,
bazen yetiyor.
Kızların hepsi birbirine benzer, diyor
Sanki erkeklerin hepsi birbirine benzemezmiş gibi.
Bu kadar mı dışındayız tanrının?! On sekiz yaşından büyükler cennete giremez Ralph!.
Bağımlılığı olmayan insan, sence hayatta mıdır Ralph?! Yeryüzü, huzura müsait mi Ralph?!
İstanbul, bilinç akışına çok uygun bir şehir anne.
Burada herkes kapasitesi kadar şizofren.
Onların cesareti,
İlkelliklerinden, cahilliklerinden, zavallılıklarından
devletin yalakalığından kaynaklanır!
Onlar, yasal adaletin içinde farklı bir adaletle,
güzelliği yeteri kadar yaralayıp yaralayamadıklarıyla yargılanırlar.
Onlar, ruhunu kavrayamadıkları ve o yüzden çekindikleri şey’leri
YOK ETMEYE ÇALIŞIRLAR!
Elde edemedikleri karılarla çıkanları dövmek gibi..
Dolaşırken tat almadıkları ormanları yakmak gibi..
Oscar, karışır George!
Oscar, her şeye karışır ve kalbi hüzne teğet geçer!
Kuvvetli ihtimal, darmadağınım.
Tehlikeliyim.
Tehlikedeyim.
Haydi sen bir koşu âşık ol. Sırılsıklam.
Cadı bana dedi ki:
– Oscar, sayıları öğrendiğin gün başlasan, ölene değin kaça kadar sayabilirsin?
Dedim ki:
– Beni değiştirecek sayıya ulaşana kadar..

Bu sözü ben söylemedim. Bu sözü ağzımdan fışkıran ateş söyledi.
Kapağımı açmak isteyen cehalet.

Soğuması için unutulması gereken bilinç!
Tekdüzeliğin aklanışı, fırsatçılığın yüceliği hep o korkunun doldurduğu organik boşluk yüzünden.
Dublörsüz yaşadık!
Dublörsüz öldük!
Hakikiydik.
Hakikatle temas halindeydik.
Maceramız kısadır.
‘Devamı gelecek sayıda’ diyemeden toprakla örtüldük!
Kahretsin!. Dün gece yatarken çıkarttığım inançlarımı bulamıyorum.
Nereye koydum gözlüklerimi, saatimi, yalanlarımı, sevinçlerimi?!
Yaşanılan düzen, yaşatılan düzen yetecek insanları kahraman yapmaya!.
Bir kalkabilsek.. Bir doğrulabilsek.. Kuvvetimiz olsa..
Şiirsel yanımızı da bir kaybedebilsek..
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Basit mi anlatılacak olan hikaye?Belki..
Belki de basitliği gücünü göstermeyişinde
korkular umudumuz muydu neydi
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
cesaret biraz da galiba esaretle ters orantılı!.
Farklı bir bakış açısının reklam spotu gibiyiz.
Birileri bizi bile bile kullanıyor.
Çamurlu ayakkabılarıyla kalplerimize bastılar delikanlı!
Oysa, yaşama öyle bir sarılmışsın ki..
Tesadüfen kullandığın bir sözcük sanki ‘ölüm’!
İstanbul, bilinçakışına çok uygun bir şehir anne.
Burada herkes kapasitesi kadar şizofren.
çürüyen ve metan salgılamaya başlayan hayali hayatlarımızın bir karşılığı yok boşlukta!
Muhitimiz, imzasız mektuplar postanesi.
Kronikleşmiş zarif bir marifet olmak istiyorum.
Islahevleri inşa ediyorlar ümitlerimize.
yaşanmışlığı ve söylenmesi çok zor bir laf: ‘seni asla unutmayacağım!’
Cevabını şık giyinen sorular,
sonlarında soru işareti taşımazlar.
Buna yaşamak mı diyorsun, seninki olsa olsa canlı yayın konukluğu.
Elimde hiç kullanılmamış bir intikam hissi var.
Uyuyoruz. Uyanıyoruz. Takılıyoruz.
Üç fiille idare ediyoruz
yetiniyorum seslerin bıraktığı izlerde dolaşan hayaletinle
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir