İçeriğe geç

Sisle Gelen Yolcu Kitap Alıntıları – Jean-Christophe Grangé

Jean-Christophe Grangé kitaplarından Sisle Gelen Yolcu kitap alıntıları sizlerle…

Sisle Gelen Yolcu Kitap Alıntıları

Şili’de bir söz vardır : Eğer çürümüşse meyveyi soyma
Laozi’nin söylediği gibi : En büyük fatih , savaşmadan yenmeyi bilendir .
İnsan çocukluğunda yaşadıklarının sonucudur .
Pislikten uzak durmanın çok basit bir yolu vardır : Pisliğin üzerine sıçramasına izin vermemek .
DAGERREYOTİPİ , negatif gerektirmeden doğrudan pozitif baskı yapmayı sağlayan bir teknik .
Umut insanı hayata bağlar .
Bu insanların var olmadığı bir gelecek düşündü . Yavaş yavaş hiç yaşanmamış bir geçmişe dönüşen bir gelecek . Hapishane işte buydu : asla bildirme kipine dönüşmeyen bir şart kipi .
Bu insanların var olmadığı bir gelecek düşündü . Yavaş yavaş hiç yaşanmamış bir geçmişe dönüşen bir gelecek . Hapishane işte buydu : asla bildirme kipine dönüşmeyen bir şart kipi .
Dünya Tanrı’nın bir görünümü değil , şeytanın bir yalanıdır .
Dünya Tanrı’nın bir görünümü değil , şeytanın bir yalanıdır .
Eugène Ionesco’nun bir sözü geldi : Akıl , en güçlü deliliktir .
İnsan ruhu , dayanıklılığının sinanmasıyla tabaklanan bir deri değildi . Duyarlı , nazik , içli bir zardı . Bir şok anında yaralanır , örselenir ve bunun izlerini hep taşırdı .
Nietzche’nin Tan Kızıllığı adlı kitabındaki vecizesini , bir beylik söz olarak yıpranana kadar yinelemişti : Beni öldürmeyen her şey beni daha güçlü kılar . bu bir aptallıktı . En azından herkesin kullandığı çağdaş anlamı içinde. Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale getirmezdi .
– Neden psikiyatr oldunuz ?
– Tutku, diyelim .
– İnsanların kafalarının içini eşelemek size ilginç mi geliyor ?
– Kafalarının içlerini eşelemiyorum , onları tedavi ediyorum . Onları rahatlatıyorum. Aslında dünyada bundan daha ilginç bir şey olduğunu sanmıyorum .
Evsizler , modern toplumun son özgür insanlarıydı . Kredi kartları yoktu . Çek defterleri yoktu . Arabaları yoktu . Cep telefonları yoktu Her bağlantının , her telefon görüşmesinin , her hareketin kayda alındığı bir dünyada , arkalarında iz bırakmayan tek grup onlardı
Deliler onu asla terk etmiyordu.
Kafasının içi, denizin yankısıyla uğuldayan bir kabuklu bu seslerle çınlıyordu.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Evinin standart planı yalnızlığının standart hareketleriyle uyum içindeydi.
“ Umut insanı hayata bağlar. “
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale getirmezdi. Yıpratırdı. Kırılganlaştırırdı. Zayıflatırdı.
Başkalarının deliliğine saklanmak istemişti. Kendi deliliğini unutabilmek için.
Her şeye alışılıyordu. Ama bu ona göre değildi. Yapamıyordu. Hatta gitgide kötüleşiyordu. Delilik karşısındaki hassasiyeti, tahriş olmuş, hatta iltihaplanmış açık bir yaraya dönüşmüştü…
Psikiyatr olmak böyle bir şeydi.
Batmakta olan bir kayığın suyunu yüksükle boşaltmaktan farksızdı.
Ben gölgeyim
Ben avım
Ben katilim
Ben hedefim
Dünya Tanrı’nın bir görünümü değil, şeytanın bir yalanıdır.
Dünya Tanrı’nın bir görünümü değil, şeytanın bir yalanıdır.
Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale
getirmezdi. Yıpratırdı. Kırılganlaştırırdı.
Zayıflatırdı.
Peki ya katil? Tam olarak nasıl birini
arıyoruz?
Soğukkanlı, acımasız, başkalarını
kullanmasını bilen biri.
Umarım benim eski karım cinayet sırasında başka yerde olduğunu kanıtlar.
Bazen hatırlamamak iyidir.
Psikiyatr olmak böyle bir şeydi.
Batmakta olan bir kayığın suyunu
yüksükle boşaltmaktan farksızdı.
Sivil insanları nasıl kaçırırsınız?
Etkileri bilinmeyen maddeleri onlara
nasıl enjekte edersiniz? Ve hiçbir şey
olmamış gibi onları nasıl öldürürsünüz?
İnsanların kobay olarak kullanılması
savaşlar kadar eskidir .
Söylenti, zor çıkan bir boyadır.
En büyük fatih, savaşmadan yenmeyi
bilendir.
Barış dönemi diye bir şey yoktur. Savaş hep devam eder, geri planda da olsa.
Şili’de bir söz vardır: Eğer çürümüşse meyveyi soyma.
İnsan çocukluğunda yaşadıklarının sonucudur
Söylenti, zor çıkan bir boyadır.
Pislikten uzak durmanın çok basit bir yolu vardır: Pisliğin üzerine sıçramasına izin vermemek.
Hapisteyken, insanı yaşatan, istesin ya da istemesin, umuttu.
Dünya Tanrı’nın bir görünümü değil, şeytanın bir yalanıdır.
Kurt meyvenin içinde değil. Kurt ve meyve yeni düşmanlara meydan okumak için bir araya gelmişler.
Dünyanın en tehlikeli silahı olarak geriye sadece insan beyni kaldı.
Akıl, en güçlü deliliktir.
Başkalarının deliliğine saklanmak istemişti. Kendi deliliğini unutabilmek için.
Bazen hatırlamamak iyidir.
Sadece tek bir arzusu vardı: Uyumak ve bir daha uyanmamak.
Güçlüydü, çünkü acı çekmişti.
Polisler korkutmayı sever. Bu, onların var olma nedenleri.
Eğer Hitler kaygı giderici ilaç almış olsaydı, dünya tarihi de farklı olurdu.
Barış dönemi diye bir şey yoktur. Savaş hep devam eder, geri planda da olsa.
Bu yüzlerdeki yapmacık gülümsemelere bakınca, hepsinin sessiz dudaklarından sadece tek bir kelime dökülüyormuş gibi geldi: Yalnızlık.
En büyük fatih, savaşmadan yenmeyi bilendir.
“ Umut insanı hayata bağlar. “
İnsan ruhu, dayanıklılığının sınanmasıyla tabaklanan bir deri değildi. Duyarlı, nazik, içli bir zardı. Bir şok anında yaralanır, örselenir ve bunun izlerini hep taşırdı.
Başkalarının deliliğini inceleye inceleye kendi deliliğini bastırmıştı.
Barış dönemi diye bir şey yoktur.Savaş hep devam eder, geri planda da olsa.
İnanılmaz olanı dışarıda bırakırsan geriye ne kalırdı? Olanaksız.
Öfkeden sonra umut.
“Beni öldürmeyen her şey beni daha güçlü kılar.” Bu bir aptallıktı. En azından herkesin kullandığı çağdaş anlamı içinde. Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale getirmezdi. Yıpratırdı. Kırılganlaştırırdı. Zayıflatırdı. Freire bunun bedelini ödemişti. İnsan ruhu, dayanıklılığının sınanmasıyla tabaklanan bir deri değildi. Duyarlı, nazik, içli bir zardı. Bir şok anında yaralanır, örselenir ve bunun izlerini hep taşırdı..
Sadece tek bir arzusu vardı: Uyumak ve bir daha uyanmamak.
Bazen hatırlamamak iyidir.
+ Aslında, kokuşmuş herifin tekidir.
– Dost olduğunuzu sanıyordum.
+ Dost olmak, açık sözlü olmaya engel değil.
Mutlu yaşamak için gizli yaşayalım
“ Barış dönemi diye bir şey yoktur. Savaş hep devam eder, geri planda da olsa. “
“ İnsan beyni her zaman temel hedef olmuştur ve hep öyle kalacaktır. “
“ Mutlu yaşamak için gizli yaşayalım. “
“ İnsan bir hayvandı. İğrençliğin sınırlarını aşması için dizginlerini serbest bırakmak kâfiydi. “
Evsizler, modern toplumun son ozgür insanlarıydı.Kredi kartları yoktu.Çek defterleri yoktu.Arabaları yoktu.Cep telefonları yoktu Her bağlantının, her telefon görüşmesinin, her hareketin kayda alındıği bir dünyada, arkalarında iz bırakmayan tek grup onlardı.
Kan hayattayken mi alınmış?
-Tabii.Öldükten sonra kan almak imkânsızdır.
Herkes bu tedavilere kötü gözle bakıyor.Psikiyatride kullanılan şu meşhur sakinleştiriciler.Ancak ilk rahatlayanlar,hastaların bizzat kendileri oluyor.Beyninizin bir fare tarafından kemirildigini veya gece gündüz bazı sesler duyduğunuzu sandığınızda, inanın bana, biraz uyuşmuş olmak çok daha iyidir.
“ Şimdiki hayatımız, ona destek ve gizemli bir dayanak görevi gören geçmiş yaşamımızı silmeden muhafaza eder. Belleğimizin derinliklerine indiğimizde ise tüm bu kalıntılar arasında kayboluruz… “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir