İçeriğe geç

5 Sevgi Dili Kitap Alıntıları – Gary Chapman

Gary Chapman kitaplarından 5 Sevgi Dili kitap alıntıları sizlerle…

5 Sevgi Dili Kitap Alıntıları

”Endişeli bir yürek insanı ezer ama sevgi dolu bir kelime neşelendirir. ”
Sevgiye , aşık olmadan önce de ihtiyacımız vardır ve yaşadığımız sürece de bu ihtiyacımız devam edecektir.
Sevginin amacı, istediğinizi elde etmek değil, sevdiğiniz kişiyi mutlu etmek için birşey yapmaktır.
Benliğimizin özünde bir şey, sevildiğini hissetme ihtiyacı duyar.
Gerçek şu ki hepimiz doğamızda benmerkezli ve bencilizdir.Dünyamız sadece kendi etrafımızda döner; evren sadece bizim etrafımızda vardır.Gerçekte kimse tamamen fedakar olamaz.Böyle hissetmemizin tek nedeni aşık olduğumuzda duygularımızın bizi sürüklediği yanılgıdır.
Kaliteli eylemlerin en iyi yönlerinden biri, ilerleyen yıllarda bize yararlı olacak önemli bir anı bankası oluşturmasıdır.
Kişinin eşi tarafından sevildiğini hissetme ihtiyacı, evlilikle ilgili tüm isteklerin temelinde yatar.
Yaşam, başarma arzusu ile sürülür. Yaşamlarımızın bir şeye yaramasını isteriz.
Çocuğunuzun size en çok ihtiyaç duyduğu yaşlarda birlikte kaliteli zaman geçirmezseniz, bir yetişkin olduğunda ve siz yaşlandığınızda çocuğunuzla birlikte kaliteli zaman geçirmeye ihtiyaç duyduğunuzda, size zaman ayırmayacağından emin olabilirsiniz
Eleştiriler sevgi için yalvarmanın etkisiz bir yoludur.
En temel duygusal gereksinmemiz aşık olmak değil, birbirimiz tarafından gerçekten sevilmek, bir sevginin içgüdü ile değil, akıl ve seçimle büyüdüğünü bilmektir.
Bizler bağımsız varlıklarız. Bu yüzden sevgiyi reddedebilir, sevgiden uzaklaşabilir ve hatta sevginin yüzüne bile tükürebiliriz.
Sevgi böylesine derin bir duygusal gereksinim olduğu için, belki de onun yokluğu en derin acımızdır.
Duygusal depomuz neredeyse boş olduğunda eşimize karşı bir sevgi kırıntısı bile hissetmeyiz. Yalnızca boşluk ve acı duyarız.
Tam birbirimize karşı olumsuz şeyler hissediyorduk ki, birbirimizi sevmeyi seçtik.
İfade edilmeyen kızgınlık nefrete dönüşür.
Gerçek sevgi her zaman özgürleştirir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Sevgi başka biri için yaptığınız bir şeydir, kendiniz için değil.
Aşık olmanın getirdiği coşkular geride kalıp biz bulutların üzerinden indikten sonra, sevgiye duyduğumuz asıl ihtiyaç ortaya çıkar, çünkü bu varlığımızın temelinde olan bir ihtiyaçtır. Sevgiye, aşık olmadan önce de ihtiyacımız vardır ve yaşadığımız sürece de bu ihtiyacımız devam edecektir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Dünyayı döndüren şey, gerçek sevgidir
Sevgisiz kaldığımda, bütün hayatımı önem, özgüven ve garanti arayışı ile geçirebilirim. Sevgi hissettiğimde, bu ihtiyaçlarım karşılanır. Potansiyelimi gerçekleştirmek için özgür kalırım.
Gerçek sevgi, kişiyi özgürleştirir
Sevgi bir tercihtir
Hiç kimse bir şeyler yapmaya zorlanmaktan hoşlanmaz. Aslında sevgi daima özgürce verilir. Sevgi talep edilemez. Birbirimizden ricalarımız olabilir, fakat hiçbir zaman hiçbir şey talep etmemeliyiz. Ricalar sevgiye yön verir ama talepler sevginin akışını durdurur.
Unutmayın ki, duygular ne iyidir, ne de kötü. Onlar yalnızca yaşamdaki olaylara karşı psikolojik tepkilerimizdir.
Dün yüzünden her yeni günlerini berbat eden insanlar beni hayrete düşürüyor. Bir önceki gün yaşanan tatsızlıkları bugüne taşımakta ısrar ederler ve muhtemelen harika geçecek bir günü zehir ederler.
Sevgi hataların kaydını tutmaz. Sevgi geçmişteki hataları gündeme getirmez. Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
Çoğumuzun içinde kullanabileceğimizden çok daha fazla potansiyel vardır. Bizi engelleyen genellikle cesaretsizliktir.
Sonraları yaşamın en derin anlamının başarılarda değil, ilişkilerde bulunduğunun farkına vardı.
Kaygılı bir yürek insanı bunaltır ama sevecen bir söz bir söz neşelendirir.
Aşk, ne kendimizin ne de karşımızdakinin kişisel gelişimine odaklanır. Tam aksine, bize bir yere ulaştığımızı, çoktan geliştiğimizi ve bir şeyleri tamamladığımızı hissettirir.
Duygular ne iyi ne de kötüdür; sadece yaşamdaki olaylara verdiğimiz tepkilerdir. Kararlarımızı düşünce ve duygularımıza dayanarak veririz.
Kaliteli sohbet sadece anlayışlı bir şekilde dinlemeyi değil aynı zamanda kendini doğru ifade etmeyi de kapsar.
Çoğumuz yetişkinliğe ulaştığımızda,
duygularımızı bastırmayı ve reddetmeyi öğrenmiş, duygusal yönümüzle bağlantımızı kaybetmiş durumdayızdır.
Çoğumuz yetişkinliğe ulaştığımızda, duygularımızı bastırmayı ve reddetmeyi öğrenmiş, duygusal yönümüzle bağlantıyı kaybetmiş durumdayızdır.
Çoğumuz nasıl konuşacağımızı biliyoruz ama nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz. Dinlemeyi öğrenmek, en az yabancı dil öğrenmek kadar zordur. Ne var ki sevgimizi göstermek istiyorsak, dinlemeyi öğrenmek zorundayız.
Sevgi, bağışlamayı emreder.
Ricalar sevgiyi yönlendirir ama talepler; sevgi akışını keser.
En temel duygusal ihtiyacımız aşk değil, birlikte olduğumuz insan tarafından gerçekten sevilmek ve sevginin güdüsel olarak değil, akıl ve iradeyle beslenip güçlendirildiğini bilmektir.
Gerçek şu ki genellikle umulmadık insanlara ve umulmadık zamanlarda aşık oluruz.
İstediğim şey ilişkiye girmek değil, sadece sevilmekti.
Sevgi hataların çetelesini tutmaz.
Gerçek sevgi, kişiyi özgürleştirir.
Içeride tutulan kizginlik, nefrete dönüsür
Önemli olma gereksinimi, çoğu davranısımızın gerisindeki duygusal güçtür. Yasam, basarma arzusu ile sürülür. Yasamlarımızın bir seye yaramasını isteriz.
Sevgi böylesine derin bir duygusal gereksinim olduğu için, belki de, onun yokluğu en derin acımızdır.
Sevgi ve evlilikle ilgili kültürel yapıları araştırırken, her kültürde hediye vermenin sevgi dolu bir evliliğin parçası olduğunu gördüm.
Her çocuğun içinde, sevgiyle doldurulması gereken bir ‘duygu deposu’ vardır. Çocuk gerçekten sevildiğinde, doğal ve olması gerektiği gibi gelişir. Sevgi deposu boş kaldığında, çocuk yanlış davranışlara yönelir. Çocukların yaramazlıkları genellikle bu sevgi deposundaki boşluktan kaynaklanır.
İnsanların sevgi dilleri birbirinden farklıdır!
Sevgi geçmişi silmez fakat geleceği farklı yapabilir.
Ricalar sevgiye yön verir. Ama talepler sevginin akışını durdurur.
Kaç insanın dün yüzünden her yeni günü berbat ettiği beni hayrete düşürür. Dünün başarısızlıklarını bugüne taşımakta ısrar ederler ve böyle yaparak potansiyel olarak harika bir günü kirletirler.
Sevginin hedefi, istediğiniz birşeyi elde etmek değil, sevdiğiniz insanın saadeti için bir şey yapmaktır. Bununla birlikte, şu bir gerçektir ki, onaylayıcı sözler aldığımızda, karşılıkta bulunmak için güdülenmemiz çok daha muhtemeldir.
Kaygılı bir yürek insanı bunaltır ama sevecen bir söz onu neşelendirir.
Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır. Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse, normal olarak gelişecektir. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlarda bulunacaktır. Çocukların yaramazlıklarının çoğuna boş bir sevgi deposu nun özlemleri yol açar.
İnsanlık oyununun son sahnesinde üç karakterin kalacağını söylemiştir: İnanç, umut ve sevgi. Fakat bunların en önemlisi sevgidir.
Gerçek sevgi, kişiyi özgürleştirir.
Sevgi ihtiyacımız, en derin duygusal ihtiyacımızdır ve karşılandığı takdirde, onu karşılayan kişiye olumlu cevap verme eğilimindeyizdir.
Her çocuğun içinde, sevgiyle doldurulması gereken bir ‘duygu deposu’ vardır. Çocuk gerçekten sevildiğinde, doğal ve olması gerektiği gibi gelişir. Sevgi deposu boş kaldığında, çocuk yanlış davranışlara yönelir. Çocukların yaramazlıkları genellikle bu sevgi deposundaki boşluktan kaynaklanır.
Pavlos, sevgiden doğmayan başarıların hiçbirinin anlamlı olmadığını söyleyerek sevgiyi yüceltir ve insanlık oyununun son perdesinde üç karakterin hayatta kalacağını söyler: İnanç, umut ve sevgi. Ama en önemlisi sevgidir.
Dil, yaşam ve ölüm gücüne sahiptir. Endişeli bir yürek insanı ezer ama sevgi dolu bir kelime neşelendirir.
Çoğumuz nasıl konuşacağımızı biliyoruz ama nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz
Sevginin amacı, istediğinizi elde etmek değil, sevdiğiniz kişiyi mutlu edecek bir şey yapmaktır.
Sevgi

Verin, size verilecektir. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çoğu geri döner. Kullandığınız ölçüyle ölçüleceksiniz

Sevginin amacı, istediğinizi elde etmek değil, sevdiğiniz kişiyi mutlu edecek bir şey yapmaktır.
Tutkunun etkisindeyken yaptığımız iyilikler ve sergilediğimiz cömertlikler önemli değildir. Bunları, alışıldık davranış tarzımıza baskın çıkan güdüsel bir gücün zorlamasıyla yaparız. Ama seçimlerle örülü gerçek dünyaya döndüğümüzde de iyi ve cömert olmayı seçersek, işte bunun adına sevgi denir.
Ne yazık ki aşkın sonsuza dek süreceğine inanmak, hayalden öte değildir.
Eşinize olan sevginize yatırım yapmak, en kazançlı hisse senetlerine yatırım yapmaktan daha fazla avantaj sağlayacaktır.
Çoğumuz, tüm hayatımız boyunca gerçekleştirebileceğimizden çok daha yüksek bir potansiyele sahibiz. Önümüzdeki en büyük engel, genellikle kendi cesaretsizliğimizdir.
Tanrım, onları bağışla, çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar. Bu, sevginin en muazzam ifadesidir.
Her çocuk farklıdır
Beni işitenlere söylüyorum: Düşmanınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size beddua edenlere siz hayır duasında bulunun, size kötü davrananlar için siz dua edin Başkalarına, size davranılmasını istediğiniz gibi davranın. Sadece sizi sevenleri sevmenizin ne kıymeti var? Kendilerini sevenleri günahkârlar da sever.
Eskiler şöyle derdi:
Bir erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer. Birçok erkek, bu inanca sahip kadınlar tarafından sağlıksız bir şekilde şişmanlatıldı.
Teşvik etmek için, hayata eşinizin gözlerinden bakmanız gerekir. Yapmamız gereken şey, öncelikle eşimiz için hayatta neyin önemli olduğunu öğrenmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir