İçeriğe geç

Erotizm Kitap Alıntıları – Georges Bataille

Georges Bataille kitaplarından Erotizm kitap alıntıları sizlerle…

Erotizm Kitap Alıntıları

Tutku bizi acıya götürür çünkü tutku as­lında olanaksızı ve rastlantısal koşulların yüzeysel olarak uyumunu arar. Bununla birlikte acıya bir çıkış yolu sağlar.
Süreksiz varlığımızın içindeki yanlızlığımız nedeniyle acı çe­kiyoruz. Tutku bize sürekli şunu söyler: Eğer sevdiğine sahip olursan, yalnızlığının gırtlakladığı kalbin sevdiğininkiyle tek kalp olacaktır. Tutkunun içinde bu birleşme imgesi vücut bu­lur, bazen delice bir şiddetle her aşık için değişik bir yapı ka­zanır. Tasarısınının ve imgesinin ötesinde bu çürük birleşme, kendisinde bireysel egoizmi saklarken yaşamın içine girebi­lir. Önemi yok. Bu çürük ve aynı zamanda derin birleşmeden çoğu zaman acı, ayrılma korkusu bilince hakim olur.
Hepimiz şiirin ne olduğunu hissediyoruz. Bizi oluşturuyor ama ondan nasıl söz edeceğimizi bilmiyoruz.
Anlaşılmamayı yanlışlığa tercih ettim.
Temelde aşk gerçeğinde hiç bir şey aldatıcı değildir. Sevilen varlık aşık için evet sadece aşık için, ama önemli değil, varlığın gerçeğidir. Rastlantı, onun aracılığıyla dünyadaki karışıklığın yok olmasını, aşığın varlığın kökeninde varlığın basitliğini görmesini istiyor.
Eğer aşık sevdiği varlığı elde edemezse, bazen onu öldürmeyi düşünür; çoğu zaman onu öldürmeyi kaybetmeye tercih eder.
Kaçamak, arzuyu alevlendirir veya bazen cilveyi alevlendirir..
Popüler olarak orgazma küçük ölüm adı verilmiştir..
Normal insan, tanrısallığın veya erotizmin çelişkisini hastalık olarak değerlendirir.
Zevk anında, ölümü anımsatan gerçek bir kopma vardır: buna karşılık ölümün anımsanması, arzulu kasılmaların hızlanmasına yolaçabilir..
Özümsemektir yaşamı. Ölümle şehvet arasındaki, erotizmle öldürmek arasındaki ilişkinin boyutudur.
İnsanların cinsel faaliyeti her zaman erotik değildir. Bu faaliyet, hayvansal ve ilkel olmadığı sürece erotiktir..
Popüler olarak orgazma küçük ölüm adı verilmiştir..
Kadınların erkeklerin arzularını uyandırma güçleri vardır. Kadınların erkeklerden daha güzel oldukları ve daha çekici olduklarını söylemek yanlıştır. Ama edilgen davranışlarıyla kadınlar, erkekleri kendilerine yönelterek, birleşmeyi ve isteği tahrik ederek elde etmeye çalışmaktadırlar.
Daha çekici değildirler ama kendilerini isteğe sunma yetenekleri vardır.
Normal insan, tanrısallığın veya erotizmin çelişkisini hastalık olarak değerlendirir.
İnsanların cinsel faaliyeti her zaman erotik değildir. Bu faaliyet, hayvansal ve ilkel olmadığı sürece erotiktir..
Arzu uyandıran kadının görünüşü ilk planda yavandır. Eğer aynı zamanda gizli bir hayvansal yönünü ortaya çıkarmıyorsa kadın istek uyandırmayacaktır..
Kaçamak, arzuyu alevlendirir veya bazen cilveyi alevlendirir..
Erotizmin temelinde bir patlamanın, patlama sırasındaki bir şiddetin deneyimine sahip oluyoruz..
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Zevk anında, ölümü anımsatan gerçek bir kopma vardır: buna karşılık ölümün anımsanması, arzulu kasılmaların hızlanmasına yolaçabilir..
Coşkulu cinsellik içimizdeki hayvansal yaşamın sürdüğünü gösterir..
Dinsel etkinlik cinsel eylemi frenlemektedir..
Popüler olarak orgazma küçük ölüm adı verilmiştir..
İnsanların cinsel faaliyeti her zaman erotik değildir. Bu faaliyet, hayvansal ve ilkel olmadığı sürece erotiktir..
Tutku birleşmenin giriş bölümüdür ve birleşmeyi uzatır..
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Erotizmin özü, yasak ile cinsel zevkin içinden çıkılamaz bileşimindedir. Hiçbir zaman, insansal açıdan, yasak zevk olmadan, zevk de yasak duygusu olmadan ortaya çıkmamaktadır..
En üst an sessizliktir ve sessizlikte bilinç gizlenir.
Erotizmin sessizlik, yalnızlık olduğunu söylemiştim.
Sevecenlik, sadist olarak parçalanmanın hayal edilmesinin daha yaygın olduğu gece zevklerinin şiddetini yatıştırmaktadır.
Popüler olarak orgazma küçük ölüm adı verilmiştir.
Cinsellik devinimlerinin doğanın amaçlarını gerçekleştirmekten başka bir anlamı yoktur.
Sadece aşk gizemsel yaşamın gerçeği ve gücüdür. Belki de aşk, kuralların önlediği kötülüklere doğrudan karşıdır.
Erotizmin oluşması, çekim ve tiksintinin, doğrulama ve yadsımanın değişimine yolaçar. Çoğu zaman evliliğin erotizmin zıddı gibi göründüğü doğrudur.
Bazıları parlak, bazıları yüzeysel olan kısa çözümlerin ötesinde, yavaş ve inatçı olmak gerekir.
Sade şöyle diyor; ruh, zayıflıkların sağladığı zevklerden bir kez daha kutsal zevklere dönüşen bir duygusuzluk haline geçer.
Erotizmin gerçeği aldatmadır.
Başkalarının en büyük acısının bile benim zevkimden daha az bir değeri vardır.
Maurice Blanchot’ya göre Sade’ın ahlakı Mutlak yalnızlık olgusu üzerine kuruludur. Sade bunu her şekilde yinelemiştir: doğa bizi yalnız yaratmıştır. Bir insanın diğeri ile hiç bir ilişkisi yoktur.
Cinsel taşkınlık, bizi bilinçten uzaklaştırmaktadır: içimizdeki ayırma yetisini azaltmaktadır.
Dinsel etkinlik cinsel eylemi frenlemektedir.
Seksüel olguda, beden zorunlu olarak köleliği göstermez aksine hayvansallığın içinde bu beden şiirseldir.
Coşkulu cinsellik içimizdeki hayvansal yaşamın sürdüğünü gösterir.
Arzu uyandıran kadının görünüşü ilk planda yavandır. Eğer aynı zamanda gizli bir hayvansal yönünü ortaya çıkarmıyorsa kadın istek uyandırmayacaktır.
Kaçamak, arzuyu alevlendirir veya bazen cilveyi alevlendirir.
Çıplaklık, gurur, erotik çırpınmanın ayırımsız çöplüğüne dönüşse bile, bu belirli bir varlığın çıplaklığıdır.
Sonunda en yakıcı erotizm olan kalpsel erotizm, bedensel erotizmin kaybettiği yeri kazanacaktır.
Kutsal şekilcilikten atılan saf olmayan, dindışı olmaya mahkum edildi.
Eğer tensel yaşam kaprisli patlamaları tatmin edecek bir özgürlükle oluşmadıysa, bu yaşam fakir hayvanlann tepinmesine benzer olacaktır.
Erotizmin özü, yasak ile cinsel zevkin içinden çıkılamaz bileşimindedir. Hiçbir zaman, insansal açıdan, yasak zevk olmadan, zevk de yasak duygusu olmadan ortaya çıkmamaktadır.
Zevk anında, ölümü anımsatan gerçek bir kopma vardır: buna karşılık ölümün anımsanması, arzulu kasılmaların hızlanmasına yolaçabilir.
Hayvanların cinsel ateşin tutsağı oldukları çoğalma zamanları, yanlızlıklarının bunalımı zamanlarıdır.
Erotizmin temelinde bir patlamanın, patlama sırasındaki bir şiddetin deneyimine sahip oluyoruz.
Aşığın sevdiği kadını parçalaması, hayvanı veya insanı kurban eden kanlı kişiden daha az değildir. Ona saldıran kişinin ellerindeki kadın varlığından koparılmıştır.
Vahşetin erotik olması zorunlu değildir ama, yasağa karşı gelmenin düzenlediği şiddetin başka biçimlerine doğru yönlenebilir.
Ölçüsüz kudurganlığa ancak akıldışı dehşet ve ürküntü karşı durabilir.
Ölüm ve cinsellik, varlığını, sürdürmek arzusuna karşı doğanın uyguladığı sonsuz savurganlığın göstergeleridir.
Bir engelin yokedilmesinin kendiliğinden bir çekiciliği vardır; Hiçbirşey diyor Sade, ahlaksızlığı taşımaz istekleri çoğaltmak ve genişletmek onlara sınır koymakla olanaklıdır.
Erotizm alanında bizi içsel olarak ayaklandıran, canlı eylemlere karşılık veren bedenimizin eylemleri, cinsel bedenlerin şaşırtıcı ve kandırıcı yönlerine bağlıdır.
Eğer birisi bana kim olduğumuzu sorsa her şeye rağmen yanıtlarım: her olasılığa bu koşuş, hiçbir maddesel tatminin yatıştıramayacağı ve dil oyununun aldatamayacağı bu bekleyiş! Bir doruğu arıyoruz.
İnsan, erotik hayvan olduğu sürece kendisi için bir sorundur.
Bana göre felsefe dili öldürmektir. Aynı zamanda bu bir kurban etmedir. Tüm olasılıkların sentezini yapan bu işlem, ölüm ve fışkıran yaşam deneyiminin yerine geçerek boş ve kayıtsız alanı ortaya koyan dilin yokedilmesi işlemidir. Sizi dilden kuşku duymaya çağırmıştım. O halde aynı zamanda, tüm söylediklerimden de kuşku duymanızı istemek zorundayım.
Erotizm temel olarak ölümün anlamına sahiptir. Bir an için erotizmin değerini kavrayan kişi bunun ölümün değeri olduğunu hemen farkeder. Belki bu bir değerdir ama yalnızlık bu değeri boğar.
Eğer insan düşüncesi en şiddetli heyecanlara yabancı ise, insan varlığının kendi üzerinde ve genel olarak varlık üzerinde düşünmesi ne anlama geliyor?
Kötülük insanın kalbi ve derin gerçeğidir.
Hayvanlık ve cinsel taşkınlık, içimizde bizi nesne olmaktan koruyan şeydir.
İnsanın içindeki hayvanlık, cinsel taşkınlık, ancak onu yadsıyacak güce sahip olduğumuzda ve içimizde hayvanlık yokmuş gibi varolabildiğimizde, bir nesne olarak ele alınabilir.
Çıplaklığın, tam bir anlamı olduğu uygarlıklarda ele alındığı şekliyle bir put olmasa bile ölümle en azından bir eşanlamlığı vardır. İlkçağda erotizmin kaynağı olan yoketme, aşk yapma ile kurban etmeyi birbirine yaklaştıran bir unsurdu.
“Zevk paradokstur”
“İnsan kendisini eğitip bilinçli hale gelmeseydi, hiç bir şeyin bilgisine
sahip olamayacaktı; hayvansal bir karanlıktan başka bir şey olmayacaktı”
Tutku birleşmenin giriş bölümüdür ve birleşmeyi uzatır
Birinin ölümü bir diğerinin doğumu ile bağlantılıdır.
Ölüm doğumu haber verir ve onun oluşma koşuludur
Erotizmin her oluşumu gibi, şiir de bizi birbirinden ayrı nesnelerin birleşmesine götürüyor. Şiir sonsuzluktur. Güneşle birleşen denizdir.
Erotizmin özü, yasak ile cinsel zevkin içinden çıkılamaz bileşimindedir. Hiçbir zaman, insansal açıdan, yasak zevk olmadan, zevk de yasak duygusu olmadan ortaya çıkmamaktadır.
Beraberinde mutluluk umutlarını getirmesine rağmen tutkunun kargaşa ve rahatsızlığa neden olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir