İçeriğe geç

Modern Psikoterapiler – Vaka Hikayeleri Kitap Alıntıları – Danny Wedding

Danny Wedding kitaplarından Modern Psikoterapiler – Vaka Hikayeleri kitap alıntıları sizlerle…

Modern Psikoterapiler – Vaka Hikayeleri Kitap Alıntıları

Eleştiriden sakınmak için hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey ol. (Elbert Hubbard)
Bir savunmayı, çözümden ziyade sorun yaratmadığı ve kişi daha iyi bir şey ortaya koyamadığı sürece görmezden gelmek en iyisidir.
Kanserden korkusuna ve ruhsal dünyasının darlığına rağmen kendimi Carlos’a yakın hissediyordum. Belki de bu, ölecek olanın ben değil de o olmasından kaynaklı bir rahatlamanın sonucunda oluşan bir şefkatti.
Kendi koyduğun yasaların dışında kalamazsın. Bu, tüm etik sistemlerin temelindedir.
Hastaya bir şeylere sahip olduğunu göstermeye çalışan terapistin çabaları, hastanın hayatındaki olumlu şeyleri görmemekte direnme eğilimi engeline takıldı.
Peki ya siz bu kadar detaylandırılmış, zahmetli ve özgül bir yaklaşımı rahatlıkla kullanacağımızı düşünüyor musunuz? Yoksa terapistin bir sonraki adımda ne yapacağını belirleme konusunda daha özgür olduğu bir yaklaşımı kullanmayı mi tercih edersiniz? Sizce adım adım tanımlanmış olan tedaviler deneyimsiz terapistler için midir? Bir terapist, madde madde sıralanmış olan temel ilkelerden de tam anlamıyla ayrılmadan ne kadar özgür davranabilir?
Bana terapinin, yaşamdaki mutlulukları keşfetme kapasitesini arttırmanın bir yolu olduğunu söylemiştiniz. Sanki bugün öyle bir his yaşıyorum.
.. Clarkson’ un dile getirmiş olduğu İnsanları etiketlemek demek, onları, yaşamlarına vermeyi seçtikleri anlamdan ve tarihsel bağlamlarından çekip çıkarmak demektir. sözünden etkilenmiştim.
Her yaratma eylemi öncelikle bir yıkım eylemidir.
Pablo Picasso
Eleştiriden sakınmak için, hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey ol.
Elbert Hubbard
Bir savunmayı, çözümden ziyade sorun yaratmadığı ve kişi daha iyi bir şey ortaya koyamadığı sürece görmezden gelmek en iyisidir. Irvin Yalom
Bütün bir gece kötü rüyalar gören birinin güne iyi hissederek başlamasını nasıl beklersin ki? Gün ilerledikçe depresyondaki kişiler kendilerini nasıl hisseder? Daha iyi olma eğilimindedirler. Neden biliyor musun? Çünkü gerçekliği daha iyi hissetmeye başlarlar. Gerçeklik, onların inançlarının içine sızmaya başlar.
Mutluluğu sana getirmesi için başkasına bağımlı olamazsın. Bu işe yaramaz.
Meydan oku, sorgula, bununla savaş.
Başkalarının seninle ilgili düşünceleri konusunda ne kadar az kırılgan olursan, o kadar hassas, kibar ya da sevecen olabilirsin.
“Birilerinin canını beyzbol sopası dışında bir şeyle gerçekten yakamazsın!”
İnsanlar ya bize kim olduğumuzu söyler ya da bize davranış şekilleri ile kim olduğumuzu hissettirir. Ve bu söylenen ya da hissettirilenler her zaman iyi şeyler değildir. Fakat bizim kimlik inşa etme sürecimizi etkiler. Yaşadığımız her türden ilişki, kim olduğumuza karar vermemizi sağlar.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
D: artık onların iyi insanlar olduğunu düşüneceğim.
T: neden bunu düşünmek zorundasın? Onlara sadece şöyle bir bak Onları hemen yargılayıp, zihninde belli kalıplar oluşturmadan, zaman içinde bir fikre sahip olmayı neden düşünmüyorsun? Hiç iki köpeğin aynı anda birbirini kokladığını gördün mü? Önce birbirlerini inceliyorlar, öyle değil mi?
İnsanlar nasıl inciteceğini,bıçağı nasıl saplayacağını iyi biliyor.Hiç kimse bir diğerinin içinde ne olduğunu,nasıl bir acı yaşadığını bilmiyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eleştiriden sakınmak için, hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey ol.
Elbert Hubbard
Olan biten güzel şeylere baktığımız zaman aslında hayatlarımızın o kadar da kötü olmadığını görebiliriz.
İnsanları etiketlemek demek, onları, yaşamlarına vermeyi seçtikleri anlamdan ve tarihsel bağlamlarından çekip çıkarmak demektir.
Yeni deneyimler hem geçmişimizi yeniden düzenler hem de bir sonraki an için bir zemin oluşturarak geçmişimiz olur.
Her yaratma eylemi öncelikle bir yıkım eylemidir.
Eleştiriden sakınmak için, hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey ol.
Tüm rüyalar gün için de kendine söyleyip duyduklarının bir aynası gibidir. Gün içinde kendi kendine söylediğin şeyleri sana yeniden söylerler.
rüyalar sembolleri, belli belirsiz yorumları kullanır.
Ama öncelikle kendine karşı dürüst olmalısın. Kendine karşı dürüst olduğun zaman diğer insanları önemseyebilirsin.
Insanlar bize kim olduğumuzu söyler ya da bize davranış şekilleri ile kim olduğumuzu hissettirir. Ve bu söylenen ya da hissettirilenler her zaman iyi şeyler değildir.
İnsanlar nasıl inciteceğini, bıçağı nasıl saplayacağını iyi biliyor. Hiç kimse bir diğerinin içinde ne olduğunu, nasıl bir acı yaşadığını bilmiyor.
Yas tutmak, bir şeyleri özlediğim anlamına geliyor; özlemek ise yaşadıklarımın iyi olduğu anlamına.
Vaka incelemelerinin her biri, keşfedilecek birer maden gibidir. Fakat kazı çalışmanız sırasında bu çalışmaları kendinizce şekillendirmeniz ve değiştirmeniz kaçınılmazdır. Bu çalışmalar, Heraklit’in sözünü ettiği, içinde yıkanabileceğiniz akan su gibidir. Fakat aynı şeyi iki kez yapamazsınız. Bunun sebebi de vaka geçmişinin değişecek olması değil, ikincil bir okuma esnasında ‘sizin’ değişmiş olacağınızdır.
Eleştiriden sakınmak için hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey ol.
~Elbert Hubbard~
korkuları nedeniyle zorluklarla karşılaşan kişiler, tüm kontrolü elinde tutmaya çalışanlardır.
Daha başlamadan kaybetmek benim kaderim diyordu.
Eğer acını yapılandırabilirsen acı, gelecekte sana fayda sağlayacak bir şey hâline gelir ama kendini, kontrol edemediğin güçlerin kurbanı olarak görürsen hem içsel hem de dışsal olarak çaresiz hâle gelirsin
Yapmaya çalıştığın şey, mutluluk için kendine başka bir araç aramak. O senin mutluluğa ulaşma mekanizman olmuştu. İşte kötü olan da bu. Sen, kendinle mutluluk arasına güvenilmez bir varlık koyuyorsun.
Benim danışanlarla nasıl konuştuğumu görseniz inanamazdınız. Farklı biri olduğumu düşünürdünüz. Çünkü diğer insanlar söz konusu olduğu zaman çok iyimser olabiliyorum.
“Mutluluğu sana getirecek olan kişi yine sensin.”
“Yas tutmak, bir şeyleri özlediğim anlamına geliyor; özlemek ise yaşadıklarımın iyi olduğu anlamına.”
İnsanlar nasıl inciteceğini, bıçağı nasıl saplayacağını iyi biliyor. Hiç kimse bir diğerinin içinde ne olduğunu, nasıl bir acı yaşadığını bilmiyor.
“Duygularımı kontrol edemiyorum. Onların altında eziliyorum.”
Zihnimdekileri dışarı vurmak beni çok rahatlatıyor. Ama sadece burada böyleyim. Başka yerlerde bu denli rahat olamıyorum.
Ağladığım zaman çok rahatlıyorum
Karşısındaki insanlara çok fazla şey verip, karşılığında onlardan çok az şey alabilmek onu doğal olarak öfkelendiriyordu
Yaşadığı her şeyin savaşını vermek zorundaydı .
Yaşadıklarımı dile getiremiyorum bile. Kendimi ifade edecek doğru kelimeleri bulmak o kadar zor ki!
Mükemmelliyetçi olan kişi dengesiz, mutsuz olma ve en sonunda çıldırma eğilimindedir.
Belki de insan kendinden her zaman mükemmel olmayı bekliyordur?
İlk anılar, bireylerin zihinlerinde bir yerlere yerleştirdiği ve daha sonra hayatları boyunca kendilerine yol gösteren anılardır.
Roger’a göre insanlarla yakınlaşmak, incinmek anlamına geliyor ve artık daha fazla incinmek istemiyor. Duygularını törpüleyerek de kendisini korumaya çalışıyor.
Roger farkına varmadan Mosak’a agorafobisinin amacını açıklıyor: O, kontrolün elinde olmasını istiyor. Semptomları olmasaydı, ileriyi planlamak ve başkalarının onunla ilgilenmesini sağlamak zorunda olmazdı. Semptomları sayesinde insanları yönlendirebiliyor ve her zaman yanında olmalarını sağlıyor.
Belki de kendime güvenmezsem başkalarına da güvenemem.
Her yaratma eylemi öncelikle bir yıkım eylemidir.
Pablo Picasso
Şimdiki yaşamında yaptıklarına ve sahip olduğun hayatı nasıl yaşamayı seçtiğine bağlı olarak hak ettiğin şeyi alırsın. Ya yukarı çıkarsın ya da dibe batarsın.
Şimdi çektiğin acılar gelecekte kazanç olarak sana geri döner.
İnsan, bir süre sonra unutmak ve başka şeylerle ilgilenmek üzere yaratılmıştır,
Mutluluğu sana getirecek olan kişi yine sensin.
Yas tutmak, bir şeyleri özlediğim anlamına geliyor; özlemek ise yaşadıklarımın iyi olduğu anlamına.
Beck, vakanın başında bir tür yol haritası oluşturur ve sonra da gerçek terapi seanslarının terapi planına nasıl bağlı olduğunu gösterir. Tıpkı Ellis gibi, hastanın mantıksız inançlarına meydan okur ama bunu yaparken bilişsel terapinin temelini oluşturan işbirliğine dayalı ampirizm felsefesi ile tutarlı derinlemesine araştırmacı ve Sokratik bir yöntem kullanır. bu bakanın özellikle ilginç olmasının nedeni depresyonda olan ve tedavi gören kişinin bir klinik psikolog olmasıdır.
Babalar böyle yapar. Çocukları için bir dünya inşa etmeye çalışır.
Ruh hâlini tanımlarken No hay aguacero que no escampe (Yağmur elbet duracaktır) ifadesini kullandı.
Sadece zamana ayak uydurmak ve kendim olmak istiyorum.
Eğer kendinize karşı dürüst olmazsanız, bilirsiniz işte, hayat istediğiniz gibi gitmez.
Sanırım bu biraz da azmetmekle ilgili. Yani, olumlu bir şeyler aramakta ısrar edersek, eninde sonunda iyimserlik gelip bizi bulabilir.
Şimdi çektiğin acılar gelecekte kazanç olarak sana geri döner.
Mutluluğu sana getirecek olan kişi yine sensin.
İnsan, bir süre sonra unutmak ve başka şeylerle ilgilenmek üzere yaratılmıştır.
Eğer yeterince iyi olduğunu biliyorsan, insanların ne düşündüğü hakkında endişelenmene gerek yok.
Her zaman büyümekten korktum. Çünkü büyümek, anneme ve babama benzemekti.
İnsanlar nasıl inciteceğini, bıçağı nasıl saplayacağını iyi biliyor. Hiç kimse bir diğerinin içinde ne olduğunu, nasıl bir acı yaşadığını bilmiyor. Sizi gördükleri zaman tek söyledikleri şey “ Aman Tanrım! Ne kadar da kilo almışsın!”
İnsanlar bana ne yapacağımı söylediği zaman inatla bu söylenenleri yapmıyorum.
İlk anılar, bireylerin zihinlerinde bir yerlere yerleştirdiği ve daha sonra hayatları boyunca kendilerine yol gösteren anılardır. İnsanların hayatı nasıl algıladığını göstermeleri açısından önemlidir ve yansıtma tekniği olarak da kullanılabilir. (Adlerci Psikoterapi)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir