İçeriğe geç

Gençler İçin Shakespeare – Atinalı Timon Kitap Alıntıları – William Shakespeare

William Shakespeare kitaplarından Gençler İçin Shakespeare – Atinalı Timon kitap alıntıları sizlerle…

Gençler İçin Shakespeare – Atinalı Timon Kitap Alıntıları

Ne garip ne acayip haldir ki bu, insanın en büyük günahı başkalarına fazla iyilik etmesi oluyor.
Yüzsüzlük insan tabiatını bozdu bozalı, dış görünüş gerçek sanılır hep.
Zavallı bir canın zavallı bedenidir burada yatan. Adımı sormayın, dünyada kalan geberesi alçaklar! Sağken bütün insanlardan iğrenen Timon yatıyor burada; Geçerken söv sövebildiğin kadar. Ama geç git, durma.
Ah, bir bitti mi bu övgüleri satın alan paralar
Tükenir o övgülere can atan soluklar da!
Ziyafetle kazanılan dost çabuk yitirilir.
Kış yağmurlarının bir bulutu geçmeye görsün
Bütün o sinekler yok olur birden.
Ha şöyle ha! Tamam: Eğilip bükülün bakalım beklersiniz kırılasıya. Aralarında en küçük sevgi yokken şu madrabazların gösterdiği nezakete bakın. İnsanlıktan çıkmış maymuna dönmüş hepsi.
Yüzsüzlük insan tabiatını bozdu bozalı, dış görünüş gerçek sanılır hep.
Efendimiz, her kuyumcu aynı pahayı biçer ona. Ama bilirsiniz, pahası değişmeyen şeyler, sahiplerine göre değerlenir el değiştirince.
Sayısız meşe yaprakları gibi üstüme yapışanlar,
Bir kış soluğuyla düşüverdiler dallarımdan.
Başını sokacak evi olmayanlar konuşmayacak da
Kim konuşacak böyle dobra dobra?
Hakkıdır onların küfretmek saraylara!
Paranı saklamadın mı, kendini eve saklarsın.
Herkesi kendi gibi sanıyor cömert insan.
Ah, nankörlük giysisine bürünen insan!
Acı duygular iyice sarmış varlığını, değişmez artık.
Ah bu insanların kulağı güzel nasihatlere kapalıdır da iltifatlara kulak verir böyle!
Cömertliğin asıl düşmanı, kendi eli açık diye herkesi de eli açık sanmaktır.
Garip bir zamanda yaşıyoruz: Acıma uykuda!
Ağlamaysa ağlamıyor, gülüyor yalnız.
Bana dostluk sözü ver, ama sözünde durma. Söz vermezsen tanrılar belanı versin, çünkü bir insansın sen. Sözünde durursan, halt edersin, çünkü bir insansın sen.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ah, ne amansızca yıkıyor insanı şanlar şerefler!
Varlıklı olmaya can atmamalı hiç kimse
Zenginliğin sonu yoksulluk, rezillikse.
Şaşırıyorum insanların insanlara nasıl güvendiğine.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yüzsüzlük insan tabiatını bozdu bozalı
Dış görünüş gerçek sanılır hep.
Şair
Epey zaman oldu görüşmeyeli. Nasıl gidiyor dünya?
Ressam
Yıpranıyor bayım, yaşlandıkça yıpranıyor.
Sonunda insanın kötülükleri, şeytanı bile aklayacak
Öyle bir boyanın ki; yüzünüze at işese çıkmasın foyanız meydana..
Eğer hayırlı bir iş yapmanın cezası ölümse bunu kabul ediyorum!
Şairin şiiri, ağacın zamkı gibidir :beslendiği yerden sızıp akar. Çakmağı çakmadıkça görülmez.
Ödül uğruna kötüyü övmek ancak iyileri terennüme yaraşan güzel şiirin alnına sürülmüş bir lekedir..
Ama görüyorum ki insanların, merhameti bir yana bırakmayı öğrenmeleri lazım; zira menfaat her şeyden önce geliyor.
Dünya hayvanlara kalsın!..
Kanun yoluyla soyup soğana çeviriyorlar milleti!
şair:
- uzun zaman oldu görüşmeyeli. hayat nasıl gidiyor?

ressam:
- yaşlandıkça eskiyor bayım, sürdükçe yıpranıyor.
TİMON
Hayvanca bir dilek: Tanrılar istese de gerçekleştirseydi keşke.
Aslan olsan tilki oyun oynardı sana; kuzu olsan tilki yerdi;
tilki olsan aslan şüphelenirdi senden, eşek suçlandırmaya kal­kacak olursa senİ; eşek olsan, sersemliğinin cezasını çeker, er­ geç ‘kurda kahvaltı olmak üzere yaşardın; kurt olsan, açgözlülükten kıvranır, boğazın yüzünden sık sık canın ı tehlikeye atardın; tek boynuzlu at olsan kibirin, öfken başını derde soka r , kendi azgınlığına kurban giderdin; ayı olsan at gebertirdi seni;
at olsan parsın pençesine düşerdin, pars olsan aslanla akraba çıkar, akrabalık beneklerin de canına mal olurdu; bütün güven­liğini kaçmakta bulur, izini yok ederek kurtarabilirdi n kendini .
Hangi hayvan olabilirdin ki başka bir hayvan avlayamasın seni ? Hem sen, şimdiden öylesine hayvansın ki, hayvan olmakla neler yitireceğinin farkında değilsin.
TİMON
Tıpkı ay gibi: Saçacak ışığım kalmayarak.
Ama ben ay gibi yeniden doğamadım , ödünç ışık alacak güneşler yoktu çünkü.
Ziyafetle kazanılan dost çabuk yitirilir.
+Nasıl gidiyor dünya?
-Yıpranıyor bayım,yaşlandıkça yıpranıyor.
Yüzsüzlük insan tabiatını bozdu bozalı,
Dış görünüş gerçek sanılır hep.”
Adil olmaz yaşayandan ölenin intikamını almak .
TİMON
İnsanların tek işi mezar ,tek kazancı ölüm olsun !
İnsanlar her zaman aynı kalmaz
TIMON: Elinden gelse dünyayı ne yapardın, Apemantus?

APEMANTUS: Hayvanlara verirdim, insanlardan kurtulmak için.

TIMON: Sen de insanlarla birlikte gürültüye gitmek, hayvanlar arasında bir hayvan mı olmak isterdin?

APEMANTUS: Evet Timon.

TİMON
Keşke bir köpek olsaydın, o zaman seni sevebilirdim.
Öfke içinde olmak tanrılara saygısızlıktır,
Ama hiç öfkelenmeyen insan var mıdır?
TİMON
Bütün insanlar gibi taş bir yürek mi gösteriyor bana?
Kim aynı kaptan yemek yediği insana dostum diyebilir?
İşte budur dünyanın ruhu,böyledir tüm insanların özü .
Aynı kumaştan dokunmuştur bütün dalkavuklar.
İki günde değişecek kadar adi midir dostluğun kalbi?
İnsan böyledir .
Topraktan gelmiş olup yine toprağa döneceği için,
Yolculuğunun sonuna yaklaştıkça diner ;ağırlaşır.
APEMANTUS
Ah,insanların kulakları hep aynıdır :
Dalkavukluğa açık, öğütlere sağır !
APEMANTUS
Dostluk denen şeyin içi artıklarla dolu.
Keşke sahtekâr kalplerin
Eğebileceklerdi sağlam boyunları olmasa,
Nezaket gösterilerine harcamasa
Ver elini; sözüm şerefim demektir.
FLAVIUS
Daha mutludur hiç arkadaşı olmayan insan
Dostları düşmanından beter olandan.
APEMANTUS
Kim karalanmamış ya da karalamamış olarak yaşıyor?
Kim dostum dediklerinden bir tekmeyi
Mezarına taşımadan ölüyor?
TİMON
İnsan ihtiyaç duyduğunda dost bulmayacaksa
Ne diye dosta ihtiyaç duysun ki ?
APEMANTUS
Ekmeğini bölüşen,herkesle birlikte senin sağlığına
Kadeh kaldıran adam ,seni öldürmeye en hazır olandır ;
APEMANTUS
Hayret ediyorum insanların insanlara güvenmesine.
TIMON
Öfke kısa süreli bir deliliktir derler
TİMON
Her kim ki karşılık bekler,
O kişi gerçekten verdiğini söyleyemez.
Acı duygular iyice sarmış varlığını,
Değişmez artık.
“Zavallı bir canın zavallı bedenidir burada yatan:
Adımı sormayın…”
Öyle bir şey de yazdır ki taşına,
Ölümün gülsün kalanların yaşamasına.
Benim kazancım aldığım yaralar oldu yalnız.
Ama böyle düşünmektir sizi yıkacak olan.
Herkesi kendi gibi sanıyor cömert insan.
O kadar iyi bir adam ki bu
İyiliğinin faizini ödüyor şimdi de.
Ne yazık, cömertlik uzağı görmüyor hiçbir zaman
Yoksa kendi yüreğinin kurbanı olmazdı insan.
Verdiğinin karşılığını alan,
Gerçekten vermiş sayılmaz hiçbir zaman.
Hiçbir insan, hiçbir zaman
Daha soylu bir yürek taşımamıştır göğsünde.
Bırakıverirler onu yüzüstü:
Bir teki gitmez düşen yıldızının ardından.
Ne yazık, cömertlik uzağı görmüyor hiçbir zaman
Yoksa kendi yüreğinin kurbanı olmazdı insan
Övülmek isteyen övenden daha değerli değildir
Ama. bilirsiniz. pahası değişmeyen şeyler
Sahiplerine göre değerlenir el değiştirince. ..
Günün birinde Talih perisi, aklına esip de
Son gözdesini alaşağı etmeye görsün:
O zaman, ardından, elleri dizleri yerlerde,
Tepeye tırmanmak isteyen bütün adamları, kulları,
Bırakıverirler onu yüzüstü:
Bir teki gitmez düşen yıldızının ardından
Kendi kendisine karşı günah işlemiş olur insan,
Önüne çıkan fırsatı kullanmakta geç kaldığı zaman.
Kendi kendisine karşı günah işlemiş olur insan,
Önüne çıkan fırsatı kullanmakta geç kaldığı zaman.
Bize öğüt vermesi insanlığa düşman olmasından; meslekte parlamamızı istediğinden değil.
Öyle bir şey de yazdır ki taşına
Ölümün gülsün kalanların yaşamasına.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir