İçeriğe geç

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian Kitap Alıntıları – Kurt Vonnegut

Kurt Vonnegut kitaplarından Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian kitap alıntıları sizlerle…

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian Kitap Alıntıları

Daha önce herhangi bir insana veya hayvana saldırdığı görülmemiş olan pitbul, bir yirmilik çitin üzerinden atlayıp Teddy’e saldırmış. Kalbi sorunlu ve silahsız Mr. Biagini, Teddy kaçabilsin diye pitbulu elleriyle tutmak zorunda kalmış. Pitbul birçok yerinden ısırınca, Mr. Biagini’nin kalbi bir daha hiç atmamak üzere duruvermiş.
Bu kahraman hayvansevere Teddy adında bir köpek uğruna ölmenin nasıl bir duygu olduğunu sordum. Salvador Biagini felsefi bir cevap verdi. Vietnam savaşında bir hiç uğruna ölmekten evladır, dedi.
Alex Amca’nın genelde insanlar hakkında özellikle karşı çıktığı şey, mutlu olduklarında mutlu olduklarını nadiren fark etmeleriydi.
Kendisi, işler yolunda gittiğinde tadını çıkarmak için elinden geleni yapardı. Yaz zamanı bir elma ağacının gölgesinde limonata içsek mesela, Alex Amca sohbetin ortasında şunu diyebilirdi: Daha ne olsun?
Seksen beş yıllık hayatında değişkenler hesabını icat etmesi, yerçekimi, hareket ve optik kanunlarını sisteme bağlayıp ölçmesi, ilk aynalı teleskopu tasarlamış olması yetmiyor Newton’a. Evrim teorisini akıl etmeyi Darwin’e, mikrop kuramını Pasteur’e ve izafiyeti Albert Einstein’a bırakmış olduğu için kendisini affedemiyor.

Bunlar benim aklıma gelmediğine göre, sağır, dilsiz ve kör yaşamış olmalıyım, dedi bana.

Bir alt sınıf var olduğu sürece ben o sınıfın mensubuyum. Bir suç unsuru olduğu sürece ben o unsurum. Mahkum edilmiş bir ruh olduğu sürece, ben özgür değilim.
Kölelik Amerikan kanunlarına göre yasaldı, dedi. Yahudi soykırımı Alman kanunlarına göre yasaldı, dedi.
Bu kahraman hayvansevere Teddy adında bir köpek uğruna ölmenin nasıl bir duygu olduğunu sordum. Salvador Biagini felsefi bir cevap verdi. Vietnam savaşında bir hiç uğruna ölmekten evlâdır, dedi.
Alex Amca’nın genelde insanlar hakkında özellikle karşı çıktığı şey, mutlu olduklarında mutlu olduklarını nadiren fark etmeleriydi.

Kendisi işler yolunda gittiğinde tadını çıkarmak için elinden geleni yapardı. Yaz zamanı bir elma ağacının gölgesinde limonata içsek mesela, Alex Amca sohbetin ortasında şunu diyebilirdi: Daha ne olsun?

Güle gül demesek yine de güzel kokmaz mıydı o çiçek.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
Tanrı’nın kendisinin dahi bir zorba olmaya hakkı yoktur.
Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül veya ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım.
Bir alt sınıf var olduğu sürece ben o sınıfın mensubuyum..
Kimin kontrolünde olursa olsun,
İnsan hayatının amaçlarından biri;
Etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
‘Her daim yazamamak cehennem olurdu. Dünyadayken her daim yazamamış olsaydım orası benim cehennemim olurdu. Her daim yazabildiğim sürece, benim için bizzat cehenneme bile katlanmak kolay.’
Fransız yazar Jean Paul Sartre’in meşhur sözünü iliştiriverdi: ‘Cehennem diğer insanlardır.’
‘Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına:
İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:
Güçsüz olduğunu bilenler,
Kendisini güçlü zannedenler.’
‘Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafa sevilecek kim varsa sevmektir.’
Sonrasında başlarına ne gelecekse gelsin herkese uzun ve mutlu yaşamlar diliyorum. Güneş kremi kullanın! Sigara içmeyin.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Tanrı korusun, sıram gelip de hakkın rahmetine veya ne varsa ona kavuştuğumda, umarım biri çıkıp O Cennet’te artık, der.
“Cehennem diğer insanlardır.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“İsa’nın Dağdaki Vaaz aracılığıyla ilettiği merhamet ve acıma mesajı olmasaydı insan olmayı hiç istemezdim. Bir Çıngıraklıyılan olsaydım daha iyiymiş, derdim
Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül yada ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım.
Kontrollü ölüme yakın son deneyimimde William Shakespeare’le röportaj yaptım. Pek uyuşmadık. Konuştuğum dilin duyduğu en çirkin İngilizce lehçesi olduğunu söyledi; cem-i cümlenin kulağını pare pare etmeye müsait miş. Bir adı var mı lehçenin diye sordu, Indianapolis dedim.

Aşık Shakespeare filminin kazandığı tüm Oscarlar için onu tebrik ettim çünkü filmin odağında oyunu Romeo ve Juliet vardı.

Hem Oscarlar hem de filmin kendisi için Bir aptalın anlattığı bir masal bu; sırf gürültü, patırtı; bir anlama geldiği de yok, dedi.

O kadar itibar kazanmasına yardımcı olan bütün o oyunları ve şiirleri gerçekten kendisinin yazıp yazmadığını pattadanak soruverdim. Güle gül demesek yine güzel kokmaz mıydı o çiçek? dedi. Aziz Peter’e sor! dedi. Soracaktım.

WYNC dinleyicisinin bu konuyu açıklığa kavuşturmaya ne kadar meraklı olduğunu bildiğimden, erkeklerle de kadınlarla olan türden ilişkiler kurup kurmadığını sordum. Gelgelelim, hayvan türleri arasındaki yakınlığı öven cinsten bir cevap verdi:

Güneşte zıplayıp oynayan ikiz kuzular gibiydik, birbirimize meleyip atırşırdık. Masumluğu masumlukla değiştirirdik. Değiştirdik derken, değiş tokuş ederdik demek istiyordu. Masumluğu masumlukla değiş tokuş ederdik. Hayatımda duyduğum en yumuşak pornografik laf bu olsa gerek.

İşi bitmişti benle. Esasen muhabir bendenize siktirip gitmesini söyledi. Git, kendini bir manastıra kapat! dedi ve çekip gitti.

Mavi tünelden geri dönerken kendimi tam bir aptal gibi hissediyordum. Aslında, gelmiş geçmiş en büyük yazara sorabileceğim sorulara verilebilecek gayet tatmin edici cevapları Bartlett’in Bilindik Alıntıları kitabında da bulmak mümkün. Masumluğu değiş tokuş etmekle alakalı o nadide sözler Kış Masalı’ndandı mesela.

En azından Aziz Peter’e Shakespeare eserlerini gerçekten de Shakespeare’in mi yazmış olduğunu sormayı unutmadım. Henüz Cennet’e ki zaten Cehennem diye bir şey yok, o eserlerin kendisine ait olduğunu iddia eden birinin gelmediğini söyledi. Aziz Peter şöyle ekledi: Hiç kimse derken, benim yalan testime girmeye istekli hiç kimse gelmedi.

Dili bağlanmış, aşağılanmış, kendinden nefret eder hale gelmiş, yarı cahil, Indianalı ihtiyar beygir Kurt Vonnegut, kaydı günün meselesiyle bitiriyor: Olmak ya da olmamak.

s.48-50

Cömert ol. İyi yürekli ol. Sanatları, bilimleri boş ver. Hiçbir zaman hiç kimseye yararı olmamıştır bunların. Yoksulların içten, gerçek dostu ol.
“Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına:

İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:

Güçsüz olduğunu bilenler,

Kendisini güçlü zannedenler.”

Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa seçmektir.
Ahiretle hayat arasında fark var mı dersiniz?
Var diyenlere bir soru daha; bu fark hangi birim ile ölçülür?
genelde insanlar hakkındaki özellikle karşı çıktığı şey,mutlu olduklarında mutlu olduklarını nadiren farketmeleriydi.
Cehennem diğer insanlardır.
– Jean Paul Sartre
Tanrı’nın kendisinin dahi bir zorba olmaya hakkı yoktur.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül veya ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım.
Freud, kadınların ne istediklerini bilmediğini söylemişti. Ben biliyorum kadınların ne istediklerini. Konuşabilecekleri bir sürü insan istiyorlar. Ne hakkında konuşmak istiyorlar? Ne olursa.

Erkekler ne ister peki? Bir sürü arkadaş. Bir de kimsenin kendilerine kızmamasını.

Neden günümüzde bu kadar çok insan boşanıyor? Çünkü artık hiçbirimizin kalabalık aileleri yok. Eskiden bir kadınla bir erkek evlendiğinde gelin, her şeyi konuşabileceği bir sürü yeni insan kazanırdı. Damat da saçma sapan fıkralar anlatabileceği bir sürü ahbap edinirdi.

Cehennem diğer insanlardır.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
“Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına:
İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:
Güçsüz olduğunu bilenler,
Kendisini güçlü zannedenler.”
“Güle ‘’gül’ demesek yine de güzel kokmaz mıydı o çiçek?”
“Cennette istediğiniz yaşta olabilirsiniz.”
“Tek üzüntüm, herkesin bizim kadar mutlu olamaması.”
“Kölelik Amerikan kanunlarına göre yasaldı..Yahudi soykırımı Alman kanunlarına göre de yasaldı..”
“Kan dökülmeden, bağışlama olmaz.”
“Erkekler ne ister peki? Bir sürü arkadaş. Bir de kimsenin kendilerine kızmamasını.”
“Ben biliyorum kadınların ne istediklerini.Konuşabilecekleri bir sürü insan istiyorlar.Ne hakkında konuşmak istiyorlar?Ne olursa.”
Cehennem diye bir yer yok, cehennem diğer insanlardır !
Son bir soru daha, diye üsteledim. Bu inanılmaz üretkenliğini neye bağlıyorsun?
Isaac Asimov tek bir kelimeyle cevap verdi: Kaçış. Sonra da aynı derecede üretken Fransız yazar Jean Paul Sartre’ın meşhur sözünü iliştiriverdi:
Cehennem diğer insanlardır.
Daha önce herhangi bir insana veya hayvana saldırdığı görülmemiş olan pitbul, bir yirmilik çitin üzerinden atlayıp Teddy’ye saldırmış. Kalbi sorunlu ve silahsız Mr. Biagini, Teddy kaçabilsin diye pitbulu elleriyle tutmak zorunda kalmış. Pitbul bir çok yerinden ısırınca, Mr. Biagini’nin kalbi bir daha hiç atmamak üzere duruvermiş.
Bu kahraman hayvansevere Teddy adında bir köpek uğruna ölmenin nasıl bir duygu olduğunu sordum. Salvador Biagini felsefi bir cevap verdi. Vietnam savaşında bir hiç uğruna ölmekten evlâdır, dedi.
Mezar taşıma ne mi yazılsın? Her şey güzeldi. Hiçbir şey canımı yakmadı. O sırada olan biten ne zıkkım varsa hepsinden paçayı sıyırmış olacağım sonuçta.
Cehennem diğer insanlardır.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
.
Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül veya ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım.
.
Cehennem diğer insanlardır.
Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına :
İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:
Güçsüz olduğunu bilenler,
Kendisini güçlü zannedenler.
Güle gül demesek yine de güzel kokmaz mıydı o çiçek??
Bir alt sınıf var olduğu sürece ben o sınıfın mensubuyum.
Bir suç unsuru olduğu sürece, ben o unsurum.
Mahkum edilmiş bir ruh olduğu sürece,
ben özgür değilim !
“ Kölelik Amerikan kanunlarına göre yasaldı “ dedi ..
“ Yahudi soykırımı Alman kanunlarına göre yasaldı “
dedi .
Çocukken bile yere değil, yukarılara, gökyüzüne ait olduğunu bilirmiş ve kalanını bire bir aktarıyorum: tıpkı nehir kenarında çırpınan bir balığın suya ait olduğunu bildiği gibi.
Tek üzüntüm, herkesin bizim kadar mutlu olamaması, dedi.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına:
İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:
Güçsüz olduğunu bilenler,
Kendisini güçlü zannedenler.
Bir alt sınıf var olduğu sürece ben o sınıfın mensubuyum. Bir suç unsuru olduğu sürece, ben o unsurum. Mahkum edilmiş bir ruh olduğu sürece, ben özgür değilim.
Cehennem diğer insanlardır.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.
“Cehennem diğer insanlardır.”
Mezar taşıma ne mi yazılsın? “Her şey güzeldi. Hiçbir şey canımı yakmadı.” O sırada olan biten ne varsa hepsinden paçayı sıyırmış olacağım sonuçta.
Keza ateşli silahlar da hayırlıdır. Zamanında Musa’yı canlandırmış Charlton Heston’a sorun. Barut sıfır yağ ve sıfır kolesterol içerir. Domdom kurşunu da öyledir. Silahlar ve puroların size iyi gelip gelmeyeceğini, senatörlerinize veya kongre üyelerine bir sorun derim.
İnsanlar hakkında özellikle karşı çıktığı şey, mutlu olduklarında mutlu olduklarını nadiren fark etmeleriydi.
Mezar taşıma ne mi yazılsın? Her şey güzeldi. Hiçbir şey canımı yakmadı.
Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafında sevilecek kim varsa sevmektir.
“Kimin kontrolünde olursa olsun insan hayatının amaçlarından biri, etrafta sevilecek kim varsa sevmektir.”
Kölelik Amerikan kanunlarına göre yasaldı dedi.
Yahudi soykırımı Alman kanunlarına göre yasaldı. Dedi.
Ahiret inancı ve ya inkarı ile ilgili : Bazılarınız biliyordur ; ne Hristiyan, Musevi ve ya Budist ne de genelgeçer anlamda dindarım.
Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül ve ya ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım.
Gökyüzü oldum.
mezar taşıma ne mi yazılsın? her şey güzeldi. hiçbir şey canımı yakmadı. o sırada olan biten ne zıkkım varsa hepsinden paçayı sıyırmış olacağım sonuçta.
Cehennem diğer insanlardır.
Jean Paul Sartre
Bugünlerde her vaka için aynısı geçerli:
artık çok geç!
Gösteri dünyası işte!
Hakikatle ve güfteyle hatırlatalım erkek ırkına:
İki çeşit adam vardır bu kadınca dünyada:
Güçsüz olduğunu bilenler,
Kendisini güçlü zannedenler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir