Abdülkadir Geylani kitaplarından İlahi Armağan kitap alıntıları sizlerle…
İlahi Armağan Kitap Alıntıları
Amel olmadıktan sonra ilim de yok sayılır.
Bir şeyin varlığı ondan faydalanmaya bağlıdır, Faydası olmayan var, yok gibidir.
Peygamberimiz (S.A.), Hz. Aişe’ye şöyle buyurdu:
– Ya Aişe, dünyanın acılığını, âhiretin iyiliği için iç.
Yakında ölüm gelir. Onun gelişi iman sahibini sevindirir, küfür ehlini ürkütür, münafıkları korkutur.
Her velayet halini belâ takip eder.
Gözlerin bir adım öteyi görmüyor. Körleri neyinle yola getirmek sevdasındasın? İnsanları ancak ileri görüşlü ve basiret sahibi olanlar yola getirebilir. Daimi dalgalarla kabaran denizden ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurtarabilir. Ve onun hakiki varisleri olan, yani insanları Allah’a, Allah’ın irfan ve tam iman nasip ettiği kimseler götürebilir.
Kalp, şu bünye kafesinde bir kuş gibidir. Ve bir şişe içinde saklı inciye benzer; hazinede gizli muteber bir meta gibidir. Bakılacak şey, kafes değil, içindeki kuştur. İçindeki inciye bakılmalıdır, şişeye değil. Hazinedeki muteber nesne dururken, duvarına, kerpicine bakmak neye yarar!
O’nunla sabredin, O’nunla ayık olun; gaflet uykusundan uyanın. Uyanmayı, ölüm anına bırakmayın; önceden uyanın. Biliniz ki o anda uyanmanız sizi felaketin kucağından çevirmez. O’nun huzuruna varmadan uyanın. O’nun şiddetli emirlerini duymadan gözlerinizi açın. Sonra pişman olursunuz; ama ne çare ki faydasız olur.
Ey cemaat! Takvåyı terk ettiniz; bu halinizden hemen dönünüz, Takvå gönüllere şifa verir. Onu terk, ruhu hasta eder.
sabırlı kullara hesapsız mükâfat verilir
Allâh’ım, bizi gâfil kişiler gibi uyumaktan koru. Sen’i bilmeyenlerin gafleti gibi senden ayrı kılma, Allâh’ım. Âmîn!
Kuşlar cıvıldaşırken bir duygu gelmiyorsa, iman zayıftır. Güneş batarken geride bir renk cümbüşü bırakır; bundan bir şeyler duymayan tasavvuf ehli olamaz. Ağaç yaprakları birbirine değdiğinde bir hışırtı çıkarır; bu sesin peşine düşüp gidemeyen, bir ruh fukarasıdır.
«Bir kimse Allah için tevazu sahibi olursa, Allah onu yükseltir.
«Ümmetim için en korktuğum şey, dili bilgin, içi bozuk (münafik) olmaktır.
İman sahibinin ferâsetinden sakının ; çünkü o, Allâh’ın verdiği nurla bakar.
Allah’tan başka ilâh yok..
Cehennem korkusu, îman sahiplerinin ciğerlerini parçalar.
Ölmeden önce ölünüz.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Tevbe bir kuvvettir. O her iyiliğin kalbi sayılır.
Hz. İbrahim(a.s.)’ın anne ve babası küfürle gitmişti. Allah iki ölüden diri çıkardı. Onlardan koca bir İbrahim peygamber doğdu. Îman sahibi diridir. Küfür ehli önü sayılır. Allah’ı tevhîd nuru ile bilen diri; müşrik ise ölüdür. Allah Teâlâ geçmişteki peygamberine indirdiği Bbazıazı kitaplarda şöyle buyurdu:
İlk defa şeytan öldü Yani bana karşı geldi bu yanlış onun sonsuz yıkılışına sebep oldu.*
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yazık sana! Kalbini dünya için harcıyorsun. Halbuki Allah dünyadan sana vereceği kısmeti çoktan belirlemiştir. Kısmetinin sana geleceği zaman da Allah katında bellidir
Allah’ım! Bizi sen uyandır; uyanıklığımız seninle ve senin için olsun. Âmin!
En çok dileğin af ve afiyet olmalı.
Ey içi dışına uymayan, kullara ve sebeplere dayanan zavallı! Bu çirkin hâlinle sana o büyük nasip gelmez; Hak dostluğunu bulmak mümkün değildir. Bulunduğun, iyi olmayan hâl devam ettikçe hayır bekleme. İzzet senin için bir seraptır. Önce İslâm ol. Doğruya bağlan. Tevbe et. İhlâs sahibi ol. Kurtuluş bu yoldadır. Aksi hâlde hidayet yolu sana kapalıdır, uzaktır.
Köşkünü buraya kuranın zerresi kocaman dağ olur. Damlası ummana döner.
dünyayı gördüm; fani, geçip gidici, yok olucu buldum. öldürücü ve aldatıcı olduğuna baktın. onunla olmaktan tiksindim; çünkü her şeyi çabuk geçmekte. ne iyiliği devamlı, ne kötülüğü.
evlad! nefis ıslah olmayınca, kötülük yapar. onun karşısında daima muhalif kal; kurtuluş istersen bunu yap. hakka uy. nefse muhalif ol. nefsi, Hak Teala’ya itaat etmesi için, yola getir. Hakka isyan edecek olursa, hemen karşısında dur.
Dünyanız kalbinizi körletti. Bu yüzden iyi şeyleri görmekten mahrumsunuz. Dünyanın kötü varlığına katıldınız. Onun içine düştünüz, ezildiniz. Sizleri, haber vermeden yavaş yavaş perişan etti. Ve nihayet sizi boğazladı. Onun acı şarabını içtiniz. Sarhoş oldunuz. Bu arada elinizi kesti, çolak etti. Gözlerinize mil çekti, kör oldunuz. Ayaklarınızı da kesti, yürüyemez hâle geldiniz. Bunlar yapılırken siz, hiç bir olanın farkında olmadınız; çünkü sarhoş olmuştunuz. Ancak ayıldığınız zaman anladınız. Ama, o zaman iş işten geçmiş oldu. Size yapılanı yapıldıktan sonra anlamak neye yarar ki?..
Kitabullahın gölgesinde yürü.
Uyan, ey gafil! Uykuyu bırak, ey zavallı!
Halinizi başkasına şikâyet etmeyin..!
Zira böyle yaparsanız, belâ ve musibetleriniz daha da artar.
| Abdülkadir-i Geylâni Hz.leri (K. S)
Sabırlı kullara hesapsız mükâfat verilir.
Bir kimse, kıymetini bilmezse, kader ona bildirir.
Ey ilim iddiasında bulunan, ilmine değer verilmez, çünkü amelin yok.Ameline de değer biçilmez, çünkü ihlâsın yok.Yaptığın işler heykele benzer; ruhu olmayan ceset gibidir.İhlâsın işareti olur.Halkın övgüsüne dönme.Kötü sözlerine üzülme.
Ey evlat! kalbin karışmadığı dilin bilgisi hiçtir.Kalbin yaya kaldığı bilgi ile bir adım bile atman kabil olmaz Yol dediğimiz kalp yolculuğudur.
Beni O yarattı; Hidayetim O’nun elindedir
Beni O yarattı; Hidayet yolunu da gösterir
O ki; beni yarattı; Hidayet de nasib eder.
Allah uğruna bir zerre ver, önünde bir dağ bulursun.
Hâlini sen kıymetlendir.
Bilgi, işleri iyi tutmak için yaratılmıştır.
Bir varlık ki, bütün zerreler O’nun varlığına şehâdet eder. Varlığı zerrelerle dolan insan O’nu anlamazsa ne olur? O varlığın seline kapılıp gittiğini duyamazsa, perişanlığını kim giderebilir? Gönlü susuz, rûhu boş olan, nasıl insan olarak gezebilir?
Hâlini sen kıymetlendir.
~
Allah’ım! Gıdamız zikrin olsun. Zenginliğimiz ise yakınlığın..
~
Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap
•Tahrim Sûresi, 11
Her şey cinsini çeker Her şeyin parçası kendi aslını arar Seven sevgilisini arar
Peygamberimizin ruhâniyeti, Allah yolcularının kalbi çevresinde durur Orayı süsleyen ruhtur Onların sır âlemleri onun rûhuyla parlar
Dünya ve ahirette O’nun sevgisi sana yeter.
Ey içi bozuklar !..Afetler gelmeye başladı.Belalar kalbinizin ucunda duruyor.!
Kalbini düzeltirsen, dünya bütün varlığı ile sana gelir.
4.meclis
Ey evlad, şu varlık aleminde şurada, Halik Teala’dan başka kimse yoktur, varlığını O’na bağlarsan kulu olursun. O’nu bırakır, halka koşarsan, onların kölesi olursun.
İç aleminde Hak’tan gayrı her ne ki var onu kopar at. Ancak o zaman dilin açılır ve söz hakkın tanınır.
En büyük felaket sonsuz saadetten mahrum olmaktır. En büyük saadet ruh zenginliğine ermektir. Bunun için çok çalışmak ve tembel olmamak lazımdır.
Şerli adamlarla konuşma. Onlarla oturan bir gün gelir kötü olur. Önceleri iyiliğin devam etse de sonunda onlar gibi olabilirsin.
Dünya cennetine kavuşan kula, perdeler açılır. Hak’la kendi arasında perde kalmaz. Kul, yalnız olduğu zaman ve her halinde O’nunla olur. Bu halin şekli yoktur. Misal getirilemez.
Dünyalık isteyen dünyalık bulur ve değeri o kadar olur. Allah’ı isteyen Allahı bulur kıymeti de o kadar büyük olur.
İç aleminiz gelişinceye dek devam edin. Bir zaman sonra ruhunuzdan perdeler açılır, iyiyi görürsünüz. Dış halin iyileşince için nur dolar. Sırrına geçer, sonra kalbine akar. Sonra nefsine gider. Sonra da diline gelir. İlk iş dış cepheden başlar. İç alemdeki duygulara gider. Tekrar dışa vurur. Hisler böylece süzülür,varlığın erir,halkın iyiliğini gözeten işler yapar,onlara önder olursun.
Bir kulun kalbinde Allah sevgisi yer ederse, yalnız O’nu sever. Başka uğraştırıcı işleri bir yana atar. Bunu yapamayan sevgi iddiasında bulunamaz.
Abdulkadir Geylani ilahi armağan
Ey şahsına gereken şeyleri bulamayan! Bu halin şiddetle geçip gitmesini isteme. Belki gelecek şeylerde seni helak edecek nesneler vardır.
Ey hasta! Hastalığın mutlak olarak geçmesini isteme. Afiyetin her zaman yararlı olacağını sana kim dedi? Şimdi hastasın imanın var. Sağlam olunca bu imanı kaybetmeyeceğini kim temin eder? Dünyalığa dalar, Allah’ı, Peygamber’i unutursun. Akıllı ol her olur olmaz şeyin peşinde koşma.
Kârını sakla. Kazandığın şeyin değerini bil. Bunda devam et işlerin düzelir. Mutlaka artsın deme fazla gelirse al.
Allah hiç bir işi yapmaya mecbur değildir. O, mülkünde ancak dilediğini yapar. Allahı mülk sahibi bil. Başkasını seçme bu senin için iyi olmaz.
Yazık, dilin Müslüman gibi konuşuyor, kalbin onu doğrulamıyor.
Herkes Hakk’ı andığı kadar erebilir. Ümitlerin için bir köşk yap, emellerini kıs. Derin düşüncelere dal.
Dünya geceleri karanlık olur o gece gelince güneş kaybolur ışık bulmak lazım kendliğinden aydınlık geç olur. Kendine ışık bul. Bütün halinde tevhid güneşini ara. Hak ile çekişme nefsin için onu kötüleme. Çocukların için Hakk a çıkış yapma. Malın azaldı diye O nu itham etme. İnsanlar sana yüz vermiyor diye O nu suçlu bulma. Suçu kendinde ara.
Dünyada Onunla sohbet istiyorsan sessiz ol. Sakin ve sessiz ol.
Abdulkadir Geylani
Ortalık riyakârla doldu. Nifak işleri bol, kimsenin işi içine uygun olmuyor. Özü ve sözü bir olan kalmadı. Ne olacak halimiz?.. Mallar haksız yere alınıyor.
Namaz kılan çok, hakikisi yok Hacı desinler diye Kâbe’ye gidiyor. Hareketleri niyetine göre olduğu için fayda bulamıyor.
Şu devrin insanları için en ince iş, halkın peşinde koşmak oldu. Halik gözlerinde yok. O’nun sevgisi ruhlarından silindi.
Ölümü ve sonrasını düşünün. Yaratıcı’yı ve O’nun karşısında hesap vermeyi hatırlayın. Hatalarınız çıkınca O size nasıl bakar ve siz O’na hangi yüzle bakarsınız? İşte bu güç durumu düşünün. Ayık olun, bu uyku ne zamana dek devam edecek?..
Bu bilgisizlik ve bâtıl içindeki tereddüt ne zamana kadar sürecek?.. Nefsin arzularına ne zamana kadar uyacaksınız?..
Kolaylık karşınıza çıkınca şükre koşuşun. Sert bir işe çarpılınca, hatalarınızı hatırlayın ve istiğfar edin. Nefsinizi hesaba çekin. Allah hiçbir zaman kullarına zulmetmez.
Kalbinizdeki karartı beni hayrete düşürüyor. Aranızdan itimat çıkmış. Birbirinize karşı itimat etmez olmuşsunuz. Birbirinize acımıyorsunuz. İlâhî emirler size emanet olarak bırakılmış; halbuki siz onu bir yana atmışsınız.
Ey evlâd! Eline gelen nasibi hırsla alma, sakin olarak al. Yemeğini mahzun olarak yiyen iyidir. Şen ve şatır olarak sofrasına kurulan pek iyi değildir; Mevlâ’sını unutmuşa benzer. Eline lokma aldığın zaman, kalbini Hakk’a ver. Bu halle yediğin sana nur olur. Şer varsa sana dokunmaz. Bir ilaç hekimin tavsiyesi ile alınırsa zararı yoktur. Kendi keyfine göre alırsan sonu bilinmez. Zararı birden gelir, seni tutar. Çarpılmışa dönersin.
Tembelliğini düşün! Şu güzel günleri boşa harcadığını hatırla; pişman olacaksın ama faydası olmayacak.
Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.
•A’raf Suresi, 55
Dünyayı arayan çok, ahireti arayan pek az. Hakk’ı arayan da azdan az
Tevbeyi kalpten yap. Kalpten tevbe etmek bir saadettir.
Allah’ım, bizi Sana çevir.
Sonra içine döner ve şöyle der:
O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. (Şuarâ,78)
Ondan başka kimsenin sana fayda veya zarar dokunduramayacağını, sana gelecek bir hayrı engelleyemeyeceğini veya nasibinde olmayan şeyi sana veremeyeceğini bil. İşte o zaman gözünün körlüğü gider. Baş gözün ve kalp gözün açılır.
Şükür, elindekini artırır, seni Rabbine yakın kılar.
Samimi tevbenin nuru, insanın yüzüne vurur.
İnsanları, Allah’ın yoluna O’nu bilenler götürür. Allah’ı tanımayan, yolunu nereden göstersin?
2. Meclis
İman sahibinin çoğu hali sıkıntı ile geçer. Elindeki şeyler çok bile olsa, yine de sıkıntı içindedir. Çünkü bağlanmış olduğu birçok prensipler vardır. Onları yerine getirme güçlüğü içinde kıvranır. Dünyada, ancak hiçbir prensibe bağlı olmayanlar rahat eder. Onlar da hiç bir dine söz vermeyen dinsizlerdir. Allah’ın sevdiği kullar, Belâya düştükleri zaman sabra koşarlar, ağlamaz ve sızlanmazlar. İman sahipleri, Belâ içinde dahi olsalar iyi işleri ararlar. Bulundukları hal onlar için Hak katında derece artırır.
.
Allah’tan başka ilah yok dediğin zaman bir dava peşine düşmüş oluyorsun. Her dava da şahit isterler. Şahidi olmayan kaybeder. Şahit emirleri tutmak ve yasakları bir yana atmaktır. Ayrıca bu uğurda gelecek her türlü belâ ve mihnete göğüs gerip sabırlı olmak da bir şahit sayılır. Aynı zamanda bunlar senin için bir yol delili demektir. Söyledilerimiz yapılacağı zaman da ihlasa sarılmak gerekir. Hiç bir söz amelsiz kabul edilmez. Ve hiç bir amel de ihlas olmadan kabul edilir değildir.
.
Peygamberimiz sav:
Bir anlık iyi düşünce, bir gece sabah kadar yapılan ibadetten hayırlıdır.
Abdulkadir Geylani ilahi armağan
Hakk sırdadır, kalpte ve mânâ âleminde yaşar
Her şeyin derûnunda gizli manalar vardır
Âşıkların rahatı, ülfeti, sevenlerin huzuru Hakk’la olur
Allah ile ol; âziz olursun.
Ey evlat! Gönlünün geniş, kalbinin hoş olmasını istersen, halkın dedikodusunu işitme. Onların sözlerine bakma.
∽
∽
Ey evlat! Gönlünün geniş, kalbinin hoş olmasını istersen, halkın dedikodusunu işitme. Onların sözlerine bakma.
∽
Kendiliğinden bir toza bile sahip olamayacağına inan.
Bugün parçalamaya kıyamadığın her şişe, yarın parça parça olacaktır.