İçeriğe geç

Mahbubu’l Kulub Kitap Alıntıları – Ali Şir Nevai

Ali Şir Nevai kitaplarından Mahbubu’l Kulub kitap alıntıları sizlerle…

Mahbubu’l Kulub Kitap Alıntıları

Süslenmeye çok istekli yaşlı kadın, arpa yiyemeyecek kadar yaşlı olduğu halde nakışlı yulara ve çula talip olan eşek gibidir.
Bu işi başlatan Âsaf imiş ki İnsaf sâhibine Allah rahmet eder. sözü mührünün nakışı imiş.
Doğru, onun önünde bâtıl; bilgin, ona göre cahildir.
Yalancı ve gösteriş meraklısı olan kadı vekili,sahte peygamber Müseylime-i Kezzâb’ın soyundandır.
Âdil hakanın yüceliği her türlü tarifin üstündedir
Geçen zaman yok olmuştur, gelmeyenden söz eden pişmandır ve şimdiki zaman ganimettir.
“Bir ekmeği ikiye bölüp yarısını bir aça verene cömert de. Kendi yemeyip bütününü muhtaç olana verene ise kardeş de.”
Balıkçının balığa olta atması nefsinin arzusu içindir ve balığın da oltaya takılması merak belasındandır
Nazm;
Avcıya da ava da nefsin arzusu oldu sebep;
Yoksa ne o idi avcı ne de o idi ona av
Yasaklanmış şeylerin böyle serbestçe çok kullanıldığı bir ülkede İslam’ın ve şeriatinin nasıl bir itibarı ve değeri olacak!
Kim ki gönlünden onun fakr arzusu gitmez,
Budur umut ki Hak onu umutsuz etmez.
Bilgin; takva sahibi ve bilgin olmalı, söyledikleri ise Allah’ın ve Resulullah’ın söylediklerine uygun olmalı.
Sanki Âsaf gitti ve insafı da yanında götürdü.
Dünya bana bazen cefa ve alçaklık etti,
Bahtım gibi her işinde zebûnluk etti,
Bazen arzularıma yol göstericilik etti,
Velhâsıl pek çok döneklik etti.
“Bir kuruş için yüz haklıyı haksız çıkarmamalı ve azıcık bağış için pek çok hayırı evete çevirmemeli. Bir sepet üzüm için bir bağı yakmaktan üzüntü duymayan, bir batman buğday için bir harmanı yele vermekten dertlenmeyen bir kişi olmamalı.”
“Onun nazarında rüşvetçi müftüler değersiz; aldatıcı vekiller ayıplanır olmalı.”
“Vefasıza sunulan sevgi, teşekkür etmeyi bilmeyene yapılan iyilik, eğitimi kabul etmeyip söz dinlemeyene verilen eğitim ve sır tutamayana emanet edilen sır kadar boşa giden, zayi olan bir şey yoktur.
“Çok hizmet, azıcık yanlışla yok değerinde; çok hak, küçük bir hata ile karşısında yok hükmündedir. Yanlış düşüncesi doğru çıkmayınca hiç dahli olmayanlar azarlanır, hatta haberi olmayanalara azap çektirilir. Ölümsüzlük suyuna zehir dese, tasdik etmeyenler suçlu, güneş ışığına karanlık dese, övmeyenler kötü huylu görülür. Kendi elindeki damla derya kadar önemli, zerre ise son derece değerlidir; halkın elindeki dünyalar değerindeki mal, bir kara puldan değersizdir. Feda edilen aziz canın onun için bir mangır kadar değeri yoktur.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Bir avuç toprağı, ruhlar ve melekler topluluğunun hilafet tahtına oturtmak O’na yaraşır ve yıllarca Allah’a yakın olmuş meleklere önderlik eden meleğin boynuna lanet tasmasını O takabilir.”
“Çok konuşan çok yanılır,çok yiyen çok yıkılır.Vücuttaki hastalıkların sebebi çok yemek, ruh hastalıklarının sebebi ise çok konuşmaktır.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Görünüş ehli görünene bakar, anlam ehli ise anlamdan nasiplenir.”
“..Kendi yürümediği yola insanları yönlendirmek, yolcuyu yoldan çıkarıp çöllere düşürmek ve dağda taşta kaybetmektir.”
“..Vaiz odur ki meclisine boş giren dolu çıksın ve dolu giren ise boşalsın.”
“..Hakan, coşkun bir deniz,halkı ise denizin çevresindeki nehirleri gibidir.Deniz suyunun durumu ve özelliği ne ise, nehirler de aynı durum ve özelliktedir..”
Dilim bu kitabı söyledi, kalemimin dili halkın her türlü durumunu anlattı. Tarihi hoş sözüyle düşürüldü. İlahi her kim okursa gönlü hoş olsun!
Diline senden başkasını yakın etme ve gönlünü senden başkasıyla avutma. Gönlünü kavuşma tesellisiyle avut ve güzelliğinin tecellisiyle aydınlat. Bu kalbi gelecek kuşakların gözünde sevimli eyle ve bu bağrı, sonra gelenlerin gönülleri için arzulanan kıl.
Akıllı kişi, elden gidenin sözünü etmez, gitmiş olan gençlik istemekle geri gelir mi! Geçen zaman yok olmuştur, gelmeyenden söz eden pişmandır ve şimdiki zaman ganimettir. Bir Türk buna kısaca Dem, bu demdir. demiştir.

Nazm;
Geçmiş ve gelecek ahvalini tekellüm eyle kem,
Çünkü dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem.

“Çok konuşan çok yanılır,çok yiyen çok yıkılır.Vücuttaki hastalıkların sebebi çok yemek, ruh hastalıklarının sebebi ise çok konuşmaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir