İçeriğe geç

Aşk Ahlakı Kitap Alıntıları – Hilmi Ziya Ülken

Hilmi Ziya Ülken kitaplarından Aşk Ahlakı kitap alıntıları sizlerle…

Aşk Ahlakı Kitap Alıntıları

Ahlâkın birinci mertebesi eksikliğini itiraf etmektir.
Ahlâk bezirgânlığına çıkan, ilk adımda iflas edecek ve adalet hokkabazının perdesi düşerek, bütün ipleriyle meydanda kalacaktır.
《 Fakat gafil, bilmez ki fazilet dâva eden faziletten mahrumdur ve olgunluğa erdiğini farz eden büsbütün eksiklik içinde kalmaya mahkûmdur.》
《 İnsan iki şeye birden âşık olamaz:
Ya sevgiliyi veya kendini sevmek gerektir.
Kendini seven sevgiliyi elbette ihmal edecektir ve
sevgiliyi seven benliğini aradan silecektir. 》
《 Tembellik, fesadı kucağında büyüten emektar bir cadı karısıdır. Akşam, basık damlarda onun
beslediği yetişkin kurtlar, insan kalbini kemirmek için baş başa verir toplanırlar. Sokak başlarında ve kahvehane peykelerinde, gölgesinin takibinden kurtulmak için karanlık köşelerde dedikodu ocağını yakıp, hile kazanını kaynatırlar Muhacir beygiri gibi arzularınızın arabasını yol ortasında
bırakarak yere çöken hasta ruhunuz size nasıl ümit verir ve teselli ederdi? 》
《 İşsizlik bizi herkesin hayatına sanki günahı bizimmiş gibi karışmaya sevk etti. İnsanlığımızı
unuttuk Heyhat ki biz gaflet içinde kaldık. 》
《 Tembellik, bir veba salgını gibi bulaşır. Ondan korununuz! Tembelin yanında oturmayın, onunla
yol arkadaşı ve sohbet arkadaşı olmaktan kaçınınız. Onu asla dinlemeyiniz: İçindeki ışık sönmüştür. Burnunun dibini göremeyecek kadar gözleri kapanmıştır. Yıllarca bir yere dalıp baksa, onu bu miskin köşesinden kimse kımıldatmasa, dünya bu haliyle biteviye devam etse, o ne kadar mutlu olacaktır.》
《 Tembellik, işten nefret etmektir. Yerinden kımıldamamak, yarını düşünmemek, ruhun daima
kendini aşan kudretini söndürerek hayvanlar gibi yaşamaktır. Acıkınca yemek, uykusu gelince
devrilip yatmak .》
《 Fakat bu bir ceza meydanıdır: Bu bir imtihan kapısıdır. Biz güzel sözler ve parlak cümleler
değil, iş istiyoruz! Cüret ve fedayı nefs istiyoruz. Kurban istiyoruz! 》
Tamlık, eksikliğin ulaşmak için kanat çırptığı ve ölümlülüğün ebedileşmek için atıldığı âlemdir.
İyiliğin karşısında bağımsız bir varlık gibi kötülük yoktur. Ancak eksiklik ve tam olmayış vardır.
Sınıflar ve kastlar şeklindeki bir cemiyette insanlar birbirinden uçurumlarla ayrılmıştır. Orada merhamet, riya ve insanlık bir tuzaktır. Bu tuzak, sınıfların kinini yumuşatmak ve rakibin gazabını uyuşturmaktır.
Büyük insan, büyük doğan değil, fakat kendi kendini yaratarak içinde devrimler geçiren ve mertebeleri aşa aşa birliğe ve kemâle ulaşan insandır. Gözlerini açınca kendisini sultan görenlerin büyüklükle bir ilişiği yoktur. Büyüklük varılan menzilde değil, çekilen mihnette, yapılan cehittedir.
《 Bütün insanları biricik hakiki ve hür cemiyet olan dostluk şûrâsına doğru götürünüz! Çünkü bizi hürlüğe ve asıl eşitliğe götüren, dostluktan başka yol yoktur.》
《 Dostluk mâbedini kurmak için, bütün sahte dostluklardan onu ayırt etmek ve korumak gerektir. Huyu suyu birdir diye birleşip aralarında hiçbir iman bağı olmayanların meclisi asla dostluk değildir. Onlar kırk yıl bir kazanda kaynasa, cemiyet dâvasında bir adım ileri gidemezler.》
《 İman, sükûn ve iç rahatlığı demektir; güvenme ve kuvvet demektir.》
《 Bütün insanları seviniz, kalbinizi bütün eşyaya karşı açınız! Ta ki bir insana sevginiz sizi
benciliğe ve kıskançlığa götürmesin; sizi kinin ve merhametsizliğin cehennemine sokmasın; hayal
kırıklığına düşürüp yeisten yeise uğratmasın.》
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
《 İman ancak birliğe inanmaktır. Birliğe, kemâle ve insanlığa âşık olmaktır. Parçada kalan, vatanda ve zümrede kalan, siyasette kalan elbette bir gün kırılacak, hakikaten rabıtalarını kaybedecek, meyus ve perişan olacaktır!》
《 Cesaret inançtan gelir.》
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
《 Asırlar insanları, binaları ve âbideleri yıpratır. Fakat ruhun sürekli hamlesi olan medeniyete asla kesinti veremez. Eserlerin, zihniyetlerin, ırkların derin farkına rağmen Eski Mısır’da doğan Yunan’da gelişmiş, Roma’da temel kurmuş ve Rönesans’tan beri olgunlaşmaya başlamıştır.》
《 Bugünün cemiyetinde kişiliği ve orijinali öldüren, düzen ve monotonluk fikri değil, daha çok hilenin ahlâk yerine, zorbalığın içtimai adalet yerine geçmesidir.》
《 Her insan bir âlemdir. Hiçbiri ötekine icra edilemez. İnsanlık yoktur, insanlar vardır. İnsan tipi yoktur, sonsuz insan tipleri vardır. 》
《 Bugünün cemiyeti eski düzeni yıktı, ama yerine hiçbir düzen getirmedi. Zümre baskısını kaldırmak parolasıyla geldi; fakat daha büyük buhranlar doğurdu. Halka şuur vermek düsturunu ortaya attı; ama, halkı insanlığa yükselterek hürriyete doğru götürecek yerde, hürriyeti halkın ayağına atarak “harcı-âlem” etti.》
《 İlim, ayağa düşerek, Kayserili bakkalın elinde bir kazanç haline geldi. Sanat insani ve derin
değerini kaybederek propaganda âleti ve vahşinin oyuncağı şeklini aldı. Siyaset, ikbâl hırsına ve
şöhret emellerine vesile oldu. Kimin arkasında fazilet diye bir yumurta küfesi yoksa o bütün hakları ve mevkileri elde etti. Kimin içinde bir hayvan zekâsı belirmişse bütün kapılar onun için açıldı.Hakikat aşkına bir hastalık gibi bakıldı.》
《 Ve insanlar yeni baştan iki sınıfa ayrıldı:
Aldananlar ve aldatanlar.》
《 Bugünün cemiyetinde buhran var! İktisat kavgası, ahlâk şikâyeti, sanatın inatçı kısırlığı, açlık ve içtimai sefalet, her şey gösteriyor ki, bugünün cemiyeti buhran içindedir. İlkçağ’dan beri zaten var olan esaslı dâvalar, hele bugün yeni sebeplerin işe katılması yüzünden en ağır şeklini almıştır.》
《 Kimse aşk içinde doğmamıştır. Aşka erişmek için, olgun kişi olmak için ateşte pişmek ve cemiyetin baskısından geçmek gerektir. Ruh bir miras değildir Babadan kalma bir irat değildir. Ruhun kudreti örsle çekicin arasından çıkan bir kıvılcımdır ki dövüledövüle kazanılır. Ve bin bir dövüşmenin zahmet ve azabıyla elde edilir.》
《 Yarın sevgiye ulaşmak için bugün korkudan saygıya geçmek gerek. “Hikmetin başı Allah korkusudur.》
《 Âhiret tahakkümü yapmak isteyenler, Allah adını zulümlerine âlet ettiler; hürriyet ve terakki isteyenleri kâfir diye kendilerinden ayırdılar. 》
《 Doğru ve yanlış yoktur, fakat kütlenin kabul ve reddettiği vardır. İyi veya kötü yoktur, çoğunluğun istediği vardır.》
《 Yarının cemiyetinden ümitli olmak, hür insanların insanlığı için temel kurmaktır. 》
《 Züht, mümini Allah’a götürdüğü gibi, adalet de en büyük ideal olan insani hürlüğe götürecektir. İbadeti terk eden için nasıl din inancının yolu
kapanmışsa adaleti terk eden için de hürriyet ve insanlığın yolu büsbütün kapanmıştır.》
《 Bütün faziletler adalette toplanacaktır. Çünkü ruhun kudreti ancak hak önünde irkilmemek içindir ve doğruluk ancak âdil olmak içindir.》
《 Sorumluluk başka, yükümlülük başkadır. Tarih yaprakları nice sararsa, yine şu parlak satır
okunur: Aydınlar ve Kapı kulları, bizler sorumluyuz! Bunu böyle bilelim. Ancak, yüzyılların yanlışı bir kalemde silinmez. Yetişmeyeni yetiştirmek gerek!》
《 Ne büyüktür o insanlar ki zulmü zulümle
karşılamazlar, fakat insani cüretin sonsuz olan kuvvetiyle adalet kürsüsüne hâkim olurlar ve kötülüğü affederler.》
《 İhtiraslar derinleştikçe insan kendi içine
kapanır ve benciliğe daha fazla kul olur. 》
《 İnsan taş değildir. O, bu koca âlemin içinde, âkıbet bir gün yalnız olduğunu ve tek başına
yaşamanın azabını duymuştur. Toplanma ihtiyacı, koruma ve korunma, sevme ve sevilme ihtiyacı bu azabın çocuğudur.》
《 Ruhu kudretli olan mutlaka doğru olacaktır. Doğru olan da mutlaka âdil olacaktır.》
《 Sınıflar ve kastlar halindeki bir cemiyette adalet olamaz. Hâkim sınıfın mahkûm sınıfa, yüksek sınıftan birinin aşağı sınıftan birine karşı âdil olması imkânsızdır. Çünkü refah içinde olan sefalet çekenin, olgunluk iddia eden eksikliğini ilân edenin halinden anlamayacaktır.》
《 Adaleti tatbik edenler, Allah korkusuyla, kanun korkusuyla asla âdil değildirler. Çünkü korkan,
hakkı değil, fakat nefsini düşünecektir ve korkunun nüfuz etmediği yerde zâlim olacaktır.》
《 Vazife mecbur olmaktır ve mecbur olmak iç kaderin emirlerine bağlanmaktır. 》
《 Adalet, her başa gücü yettiği kadar yük vermektir; kimseden, yapmasına imkân olmayan şeyi beklememektir. İçinde hürriyeti duymayana, zorla “hür olacaksın” dememektir.》
《 Her aklı ve dili olanı insan sanmayın! İnsan demek ruhunda kudret olan ve aşk ahlâkına yükselen demektir.》
《 Karar veren, hoş gören ve sabredenler kütlelerin ruhuna hâkim olacaktır.》
《 Başka bir milletin boyunduruğunu kabul edenlerde ruh asilliği ve ahlâk cesareti kalmamıştır: İsterse onlara bütün hürriyetler ve servetler bağışlansın.》
《 Zaman sürekli bir yaratılış halindeki birliğin
zuhurudur. Zaman, mekânın ebediliğidir. O bir ânı daim, ezeli bir halihazırdır. Zaman, değişmeler
içindeki değişmezin şuurudur. Çoklukta tecelli eden birliğin düşünülmesidir.》
《 Doğruluk, ahlâki âlemin o dar kapısıdır ki, oradan ancak ruhunda aşk olanlar geçer .》
《 Saklanmış kabahatler ve vicdan azapları ruhumuzda ihtilâli, cemiyette sahte hayatı devam
ettirmekten başka hiçbir şey yaratmayacaktır.》
《 Mevhumelere esir olanlar, cemiyetin zincirleri içinde kalanlar, korkuları ve ümitleri ile yaşayanlar yalnızlığın azabı içinde kıvranarak tek başına kalmamak için çırpınanlardır.》
《 Yazık o gün gelir gelmez can kaygısına düşüp feryat edenlere! Yazık o aşkı inkâr edenlere,
feragati hor görerek kurban ile alay edenlere! Yazık o insanlık şehidini silik bir hatıra sanıp, fazilete karşı unutulma tehdidini savuranlara!》
《 Gerçekten gafil olan körlük halindedir. Hakikat için yola çıkan fakat yolun mihnetine katlanmasını bilmeyen, işinin, cemiyetin kölesidir.》
《 Bir dâva uğrunda birleşenlerden
kahramanlar, alçakgönüllü feragat adamları çıkarmaktır.》
《 Korkarak iş yapan, ümit ettiği ve takdir beklediği için çalışan, işine kul olandır. Kölelik
zincirini eliyle boynuna geçirendir. Ancak sevdiği için çalışan işinin efendisidir. 》
《 İnsanlık her gün bir adım daha doğruluğu, iyiliği, güzelliği aydınlıkta ve açıklıkta bulmaya başlamıştır.》
《 Her düşkünlük bir mahkûmluktur: Kumar, içki, siyaset ve söz düşkünlüğü gibi.》
《 İç hürriyeti kazanmamış olan bir cemiyete hürriyet vermek küçük bir çocuğun eline nazik bir âlet ve tehlikeli bir silâh vermek gibidir ki, onu kırması veya bir kaza çıkarması elbette mukadderdir.》
《 Realiteden gaflet eden hayal içindeki romantik siyasi, asla adâleti uygulayamaz.》
《 Devletlerin idaresi bir ilimdir ve bu ilim yalnız mertebeleri tatbik etmeye, insanları piyonlar
haline getirmekten vazgeçmeye hizmet eder.》
《 Bir insanı hareketinden dolayı sorumlu sayabilmek için, onun bu hareketi kendi dışından gerektirilen sebeplerle yapmaya mecbur
olmaması gerekir.》
《 Sevgi, sahteliğe karşı savaş ve tabiatla bir olmanın sembolü olmuştur.》
《 Artık yalnız makineye ve paraya değer veriyorlar.》
《 Şişirilmiş özsüz eserlerle halkı hayrette bırakarak avlayan, kibir ve hırsını doyurmaktan başka emeli olmayan sahte bilginden sakınınız!》
《 Fayda üzerine kurulan ahlâk, fayda ve çıkarlar çarpıştığı anda yıkılacaktır. Bir zümre içinde
fertlerin faydasını, bir cemiyet içinde zümrelerin faydasını, bir medeniyet içinde milletlerin çıkarını
birleştirmek imkânsızdır. Fayda ahlâkı ister bencilik üzerine kurulsun, ister sosyal çıkar üzerine dayansın görelidir, değişiktir, iğreti olmaya mahkûmdur.》
《 Ahlâksız siyaset vatan için değildir, insanlık için değildir. Hatta bir sınıfın ve bir zümrenin hukuku için değildir. O yalnız koltuk hırsını doyurmak içindir. Ve bir zorbaya baş eğdirmek için, bir gafiller sürüsünü bir zâlime kul etmek içindir.》
《 Doyurulmayan temayüller hayal hazinesini meydana getirmiş, arzuların kolektif baskıya isyanı, fiile geçemeyen tasavvur şeklini almıştır; uzviyet karşı hücumunu yapmış, fakat henüz saldırıcı ve faal olmamıştır.》
《 Vehim, kendini tanımamak demektir. İçindeki güce inanmamak demektir. Cemiyetin baskısını
diyapazon gibi ruhunda bin defa büyüterek bir bardak suda fırtına çıkarmaktır. Gölgesinden korkmak ve kendi sesine mana vermektir.》

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir